Cari Açık ve Uluslararası Rezervlerde İyileşme: Şimşek, Türkiye'nin cari açığının geçen yıl mayıs ayında 57 milyar dolar iken, bu yıl 19 milyar dolara indirildiğini açıkladı. Ayrıca, brüt rezervlerin 98,5 milyar dolardan 153 milyar dolara yükseldiğini, net rezervlerde ise 78 milyar dolar artış sağlandığını belirtti.
Risk Primindeki Düşüş ve Dış Borçlanma Maliyetleri: Türkiye’nin risk priminin geçen yıl 700 baz puandan 270 baz puanın altına düştüğünü ifade eden Şimşek, bu durumun dış borçlanma maliyetlerini olumlu etkilediğini, 10 yıllık dolar cinsinden tahvil faizinin yüzde 10’dan yüzde 6,8’e gerilediğini belirtti.
Türkiye’nin İtibarındaki Artış: Türkiye’nin gri listeden çıktığını ve bunun ülkenin uluslararası itibarını artırdığını söyledi. Gri listedeki ülkelerin vatandaşları ve şirketleri, yurt dışında hesap açarken özel incelemelerden geçiyordu. Türkiye'nin bu listeden çıkması, dış kırılganlıkların azaltılmasına ve finansal dayanıklılığın artırılmasına katkı sağladı.
Enflasyonla Mücadele: Şimşek, bu yıl enflasyonla mücadelenin geçiş yılı olarak kabul edildiğini, finansal istikrarın önceliklendirildiğini belirtti. Enflasyonun yükseltecek risklerin yönetildiğini ve sonrasında enflasyonu düşürecek politikaların devreye sokulduğunu söyledi. Geçen yıl bir sepetin ortalama yüzde 65 artış gösterdiğini, bu yıl ise artış hızının yüzde 40'a düştüğünü ifade etti. Şimşek, enflasyonun adaletsiz bir vergi olduğunu ve gelir dağılımını bozduğunu vurguladı.
Bakan Şimşek, enflasyonu kontrol altına almak için kararlı adımlar attıklarını ve vatandaşların geçim sıkıntılarına dair şikayetlerinin farkında olduklarını belirtti. Ancak, bu konuda kestirme çözümlerin bulunmadığını, kalıcı refah için enflasyonu düşürme yolunda devamlı adımlar attıklarını açıkladı.
Kaynak: CNBC-E