ANKARA Barosu Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, şike cezasının alt sınırını 1 yıla indiren düzenlemenin Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 100/1 maddesine göre Aziz Yıldırım ve diğer sanıklara tahliye yolunu açacağını ileri sürdü. Feyzioğlu, yeni şike yasası ışığında, Yıldırım ve diğer sanıkların hukuki durumunu şöyle değerlendirdi: “İddianamede sadece şike suçlaması getirilen sanıklar yönünden cezanın alt sınırı yeni yasayla 5 yıldan 1 yıla çekildiğinden CMK’ya göre tahliye kararı verilmesi gerekir. Tutuklulukları, cezaevinde yattıkları süre dikkate alınırsa, sanıklar yönünden orantısız hale geleceğinden mahkemenin tahliye vermesi gerekeceği tartışmasızdır.

Örgüt üyeliğinin cezası değişmedi ama...

Aziz Yıldırım başta bazı sanıklar hakkında iddianamede ayrıca suç örgütü kurmak, yöneticisi ve üyesi olmak gibi suçlamalar var. Bu suçun cezasında ise bir değişiklik yapılmadı. CMK 220’ye göre suç örgütünün cezası 2-6 yıl. Yattıkları süre dikkate alınırsa, tutuklama yine orantısız hale geliyor.
İddianamede sanıklara yıllarca ceza istenmesinin de önemi yoktur. Alt sınırdan cezalandırma yapılacağı ilke olarak kabul edilir. Şike suçunun cezası değiştiği için oradan tutuklama artık orantısız hale gelir. Örgüte ilişkin bu madde ise tek başına orantılılığı sağlamaz. CMK 100/1’deki orantılılık ilkesi gereği alt sınırı bir yıla indiren yeni şike yasası tahliyelerin önünü açar. Tutuklamanın bir ceza değil tedbir olduğunu da unutmayalım. Tutuklama hiçbir zaman cezaya dönüştürülmemelidir.”

Yargı, yeni yasa için ikiye bölündü

YARGI çevreleri yeni yasanın tahliyelerin önünü açıp açmayacağı konusunda bölündü. Bir grup Prof. Dr. Metin Feyzioğlu gibi, sanıkların tahliyesi gerektiğini savundular. Diğer grup ise mahkemenin takdir yetkisi bulunduğunu, örneğin sanıklardan Aziz Yıldırım’ın 6 şike ve 7 teşvik yanında, suç örgütü liderliğinden yargılandığı için mahkemenin tahliyesini reddedip, tutuklu yargılamasının devamına da karar verebileceğini öne sürdüler.

hürriyet