Tutukluluğa itiraz dilekçesi 14. Ağır Ceza’ya iletilirken, hukuk dışı muamele yapıldığı gerekçesiyle Kadıköy Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne de ayrı dilekçe verildi.

Top toplayıcılara verilen ‘2.5’luk lakabına atfen 2.5 TL tazminat talep edildi. “Babam olsa yapardım” diyen savcıya da ‘artistik’ göndermesinde bulunuldu.

Şike soruşturması kapsamında 10 Temmuz 2011 tarihinde hakkında tutuklama kararı verilen F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, kendini aklamak için mahkemeye iki dilekçe birden verdi. Yıldırım’ın ilk dilekçesi tutukluğunun kaldırılması için oldu. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verilen dilekçede Yıldırım, tutuksuz yargılanmasını ve adli kontrol talep etti. Ancak Yıldırım’ın verdiği ikinci dilekçe çok daha dikkat çekici. Yıldırım, Kadıköy Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne verdiği dilekçede manevi tazminat telebinde bulundu.

Yıldırım’ın avukatları Faik Işık ve Abdulrahim Erol tarafından verilen dilekçede, müvekkillerinin haksız yakalama, gözaltına alma ve gözaltında tutulma sürelerinin hukuka aykırı ve kanuna karşı hileli yöntemlerle aşıldığını iddia edildi. Yıldırım’ın manevi zarara uğradığı belirtilerek Devlet Hazinesi’nin 2.5 TL tazminata mahkûm edilmesi talep edildi.

PEKİ burada manevi tazminat için neden 2.5 TL istendi? Bu sorunun cevabı futbol jargonunda yatıyor. Eskiden futbol maçlarında top taça çıktığında, top toplayanlara 2.5 TL bahşiş verilirmiş. Bu yüzden top toplayıcılara 2.5’luk lakabı verilmiş. İşte 2.5 TL tazminat bedelinin esprisi de buradan geliyor.

KADIKÖY Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne verilen dilekçede dikkat çeken başka bir ifadede basında yer alan ve davanın savcısı tarafından söylendiği iddia edilen ‘Babam olsa yapardım’ sözü. Mahkemeye verilen dilekçede bu söze de atıfta bulunuyor ve davanın savcısıyla ilgili şu ifadeler kullanılıyor: “Hiçbir hakim ve savcı babasını, anasını, kardeşlerini, çocuklarını sorgulayıp yargılayamaz, mutlak yasal engel vardır. Ancak artistik ve PR (public relation) engeli yoktur.”

İŞKENCE GİBİ!

TAZMİNAT talebinde Aziz Yıldırım’a kötü muamele yapıldığı ise şu kelimelerle anlatılıyor: “Müvekkil defalarca rahatsızlanmış ve ciddi sağlık sorunları yaşamıştır. Müvekkilin yaşamsal tehlike içeren rahatsızlıklarına rağmen 8. günün sonunda nöbetçi hakim tarafından hakkında bir karar verilmiş olması tam olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesinde düzenlenmiş olan işkence yasağının ihlali niteliğindedir.”

Top toplayıcılara verilen ‘2.5’luk lakabına atfen 2.5 TL tazminat talep edildi.

Başkanın itirazı ‘RETÇİ’ heyette

Yıldırım’ın tutukluluğuna yapılan itirazı daha önce Balbay ve Balanlı’yı reddeden heyet değerlendirecek

F.BAHÇE Başkanı Aziz Yıldırım’ın avukatları, tutukluluğa ilişkin itirazlarını içeren dilekçeyi, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sundu. Dilekçede, öncelikle tutuklamaya yönelik itirazın düzeltilmesi istenirken düzeltme yoluna gidilmez ise itirazın İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi heyetince değerlendirilmesi talep edildi.

KEFALET OPSİYONU

AZİZ Yıldırım’ın sağlık sorunlarına işaret edilen dilekçede, kefaletle serbest bırakılmasının da değerlendirilmesinin istendiği öğrenildi. Yıldırım’ın tutuklama kararına 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne nöbetçi olarak bakan hakim Hadi Çağdır imza atmıştı. Şimdi itirazı 14. Ağır Ceza Mahkemesi değerlendirecek. Peki bu heyette kimler bulunuyor? Başkan Rüstem Eryılmaz, üyeler Resul Çakır ve Yakup Hakan Günay. Bu heyet daha önce Mustafa Balbay’ın ve Org. Bilgin Balanlı’nın tutukluluk hallerine itirazları reddetmişti.

Gözaltı süresi ihlal edildi iddiası

İTİRAZ dilekçesinde gözaltı süresinin kanunlara aykırı şekilde uzatıldığı ifade edildi: “Gözaltı süreleri ihlal edilmiştir. Yıldırım 8 gün gözaltında tutulmuştur. Oysa gözaltı işlemi yapıldıktan sonra en geç 4 gün içinde hakim huzuruna çıkarılması gerekirken ancak 7 gün sonra hakim huzuruna çıkarılmıştır.”

Savunma hakkına TAKTİKSEL ENGEL

İSTANBUL 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan dilekçede savunma hakkının kısıtlandığı iddia edildi ve şu ifadeler kullanıldı: “Savunma içeriğinde, bilgi sahibi olunamayan dökümanlar, taktiksel tarzda gizlenerek sorgulamalar yapılmıştır.”

Bu davaya hangi mahkeme bakar?

DİLEKÇEDE mahkemenin yetkisine de itiraz edildi: “6222 sayılı kanuna göre, HSYK’nın ihtisas mahkemesi olarak görevlendirdiği Asliye veya Ağır Ceza Mahkemeleri’dir. Dosyanın Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi’ne değil; yetkili mahkemelere iletilmesi gerekmektedir.”