Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, sığınmaevlerine başvuran kadınlar arasında artık fuhuş yapan, ekonomik güçlüğü olan ya da şiddet gören ayrımı yapılmayacağını açıkladı. Fatma Şahin, dün Hürriyet’e yaptığı açıklamada nüfusu 50 bini geçen belediyelere sığınmaevi açma şartı geleceğini söylerken kadına şiddetle mücadele eden dernekler, farklı sorunlar yaşayan gruplara özel barınma koşulları oluşturulmasını ve sığınmaevi sayısının arttırılmasını istiyor. 
 
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’ndan Selma Toluay fuhuş yapan, asıl meselenin ekonomik güçlüğü olan ya da şiddet gören kadınların sığınmaevlerine alınması değil Türkiye’de sadece toplam 65 olan sığınak sayısının arttırılması olduğunu anlattı: 
 
“Kadınlar bu sığınak evlerinde üç-altı ay gibi belli sürelerde kalıyorlar. Kadının güçlenmesi için bu süre yeterli değil. Şiddete uğramış kadınlar sığınmaevlerinden yeterince faydalanamıyor. Sığınaklara kabul için değerlendirme yapılırken kadın fuhuş yapmışsa, çok yaşlı, engelliyse ya da 12 yaşından büyük erkek çocuğu varsa alınmıyorlar.” 
 
‘Bir arada barınmamalılar’ 
Eski Ka-Der Başkanı avukat Hülya Gülbahar’a göre fuhuş yapan, şiddet gören, ekonomik güçlük çeken gibi farklı sorunları olan kadınların sığınmaevlerinde bir arada barınması son derece yanlış: 
 
“Türkiye’de en az 3 bin sığınmaevi bulunması gerekiyor. Sığınmaevleri henüz kadınların can güvenliği için bile yeterli değilken, bir de fuhuş yapan, şiddet gören, ekonomik güçlük çeken kadınların kabul edilmesi son derece yanlış. Sığınakların sayısı her 7 bin 500 nüfusa bir sığınak düşecek şekilde yaygınlaştırılmalı. Çocuk yaşta istismara maruz kalanlar, seks işçiliğine zorlananlar, evsizler, borçlandırılarak terk edilenler gibi kadın kesimlerine yönelik özel sığınaklar açılmalıdır.” 
 
Gülbahar sığınmaevlerindeki sert kuralları da şöyle eleştirdi: 
“Şiddete maruz kalanlar için sığınaklarda çok katı kurallar ve önlemler var. Telefon bile gelemez, misafir kabul edilmez. Adresi bilinmez. Sığınağın yakınında randevu bile verilmez. Borçlandırılarak terk edildiği için oraya sığınan bir kadının bu sert kurallara uyma zorunluluğu mantık dışıdır. Ayrıca kadınların yanlarındaki erkek çocukları için 12 yaş hiç bilimsel bir sınır değil. 15’e çekilmelidir.” 
 
Şefkat-Der’e göre ‘kandırma’nın itirafı 
Şefkat-Der Başkanı Hayrettin Bulan ise “Fatma Şahin yapmış olduğu açıklamayla devletin bu zamana kadar bizi kandırdığını itiraf etti” diyerek şunları söyledi: “Burada devletin ne kadar insanlık dışı ve insan haklarından uzak bir politika içinde olduğu ortaya çıkıyor. Türkiye’de şu anda 60 genelevde 18 yaşından küçük çocuk var. Bunlar şimdi büyüdü ve devletin ihmalkârlığı yüzünden fuhuş yapıyor. Bakanın yaptığı açıklamayla da fuhuş nedeniyle sığınmaevlerine başvuranların kabul edilmediğini görmüş olduk.” 
 
Hayrettin Bulan mevcut yasaya göre belediye tarafından açılması gereken ve açılmayan sığınma evleriyle ilgili tepkisini şöyle ifade etti: 
“Aslında yasaya göre nüfusu 50 binin üstünde olan yerlerde belediyeler kadın sığınma evi açar diyor, açabilir demiyor. Ama belediyeler bu sığınmaevlerini açmıyor. Kadın sığınmaevi yönetmeliği de aslında insanlık dışı. Kadın burada üç ay kalır, sorun hallolamazsa valilik izniyle bir üç ay daha kalma izni verilir. Bu süre yeterli değildir. Bu durum, sosyal hizmetler tarafından yapılan bir şiddettir.” 
 
Aile hekimi gibi aile danışmanı 
Hakkâri’nin ardından dün Van’da kadın sorunlarıyla ilgili bilgi alan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, kadına şiddetin önlenmesine ilişkin Aile Destek Projesi’ni çok önemsediklerini söyledi. Şahin, “Aile hekimliği gibi her ailenin nasıl bir hekimi varsa, her ailenin bir sosyal destek uzmanı da olacak. Çünkü sadece maddi destek yetmeyebilir” dedi.