Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Ramazan'ın sadece "oruç tutma" ayı olmadığına dikkat çekerek, "Ramazan bize bir bilinç kazandıracak ve o bilinçle hayatımızın her ayı Ramazan, her gecesi Kadir olacak. Orada aldığımız ruhla, bilinçle 11 ayı da diri tutmamız gerekir. Modern dünyada adeta 11 ayı boşaltıp Ramazan'da yoğunlaşıyoruz" dedi. "Oruç aç kalmaktan ibaret değildir, sabır eğitimidir" diyen Bardakoğlu'ndan Ramazan ve oruçla ilgili işte önemli açıklamalar:
“Ramazan ayı bir maneviyat iklimidir. Sadece oruç tutma ayı değildir. Aslında oruç tutmamız Ramazan ayını daha derinlemesine yaşayabilmemiz için bir başlangıçtır. Ramazan'da 'öze dönmemiz, ibadetleri niçin yaptığımızı farketmemiz, biraz kendimizle ilgilenmemiz, dünyanın bu koşuşturması arasında soluklanmamız, bir sorgulama yapmamız ve kendimizi yenilememiz' demektir. Dünyanın bu kadar meşgalesi arasında, geçim derdi, iş, aş, okul, eğitim, çocuklar derken, hayat geçip gidiyor ve insanlar niçin yaşadığını, niçin ibadet ettiğini, Allah'ın bizi dünyaya niye gönderdiğini pek farketmeden, koca zaman hay huyla geçip gidiyor. Ramazan gibi zaman dilimleri bize iç fırsat veriyor. Ama bu şu demek değil, '11 ayda keyfimizi yaşayacağız da Ramazan'da arınacağız. ' Aslında Ramazan bize bir bilinç kazandıracak ve o bilinçle hayatımızın her ayı Ramazan, her gecesi Kadir olacak.

ORUÇ SIKINTI DEĞİL SIHHATTİR

“Ramazan'ın yaz günlerine denk gelmesinin bir sıkıntı değil, aksine bir rahmet olduğunu düşünüyorum. Hicri takvime göre tuttuğumuz için orucu, yılın her mevsiminde oruç tutmuş oluyoruz. Yaklaşık 30 yılda bir devri-daim yapıyor. Hasta ise, sağlığı elvermiyorsa, zayıf, yaşlı ise, hamilelik devrinde ise, oruca güç yetiremiyor ise oruç tutmaları dinen gerekmez. Onun yerine fidye verirler. Peygamber Efendimiz "Oruç tutunuz, sıhhatli olunuz" demiştir. Hep kısa günlerde oruç tutsaydık orucun bize kazandıracaklarının hepsini kazanmamış olabilirdik. Onun için biraz sıcak ve uzun günlerde oruç tutalım ki, orucun bize kazandıracakları daha fazla olsun. Tutacağımız oruca Rabbimizin değil, bizim ihtiyacımız vardır.

Orucun aç kalmadan ibaret olmadığını farkedeceğiz öncelikle. Oruç sadece sahurdan iftara kadar aç kalma değildir. Oruç sadece midenin oruç tutması değildir. Bütün uzuvlarımızla, düşüncemizle, tefekkürümüzle, iç dünyamızla da katılacağımız bir ibarettir. Dilimiz, gözümüz, kulağımız, düşüncemizle oruç tutmak gerekir.


Kur'an ile buluşmalıyız

Ramazan'ın bir önemli anlamı da Kur'an ayı olmasıdır. Kur'an'ın okunması ibadettir, dinlenmesi, anlanması ibadettir. Ama asıl amaç Kur'an'ın hayatımıza gelmesidir. Kur'an'ın sadece Arapçasını dinlersek, Kur'an'ın hakkını vermiş olmayız. Kur'an'a karşı borcumuzu ödemiş olmayız. Kur'an'ı anlamamız lazım. Meal ile yetinmek doğru değildir. Sadece meal okuyunca Kur'an'ın mesajının tam anlaşılacağına ihtimal vermiyorum. Kur'an kültürü olmadan, Kur'an'ın niçin, nasıl, hangi şartlarda, neyi söylediğini bilmeden, Peygamber Efendimizin hadisleri olmadan, 23 yıllık nübüvvet hayatı olmadan, Kur'an'ın geniş kültürü olmadan ayetlerin mealiyle ayetleri anlamak mümkün değildir. Kur'an'ı sadece öpüp başımıza koymak, sadece Hatim-i Şerif'ler dinlemek Kur'an'a karşı yapmamız gerekenlerin tamamı değildir. Allah bize Kur'an'ı anlamamız, öğüt almamız ve yaşamamız için gönderdi. Arapça bilmesek bile bir tefsir kitabından Rabbimizin bize ne dediğini farkederiz.


MEAL OKUYARAK HATİM OLMAZ

Kur'an mealini okuyarak da ibadet etmiş, Kur'an yolunda yürümüş oluruz. Ama tam Kur'an hatmi değildir, Kur'an'ın mealini baştan sona okumaktır onun adı. Biz hatim deyince Kur'an'ın orjinal ibaresini baştan sona okumayı kastediyoruz. Ama benim kardeşlerime tavsiyem, mealden ziyade bir Kur'an tefsirini okumalarıdır. Kur'an çok kısa ve özet atıflar olduğu için, olayın arka planını onu anlamak mümkün değildir.


SOFRANIZI PAYLAŞMAK BİR İBADETTİR

Ramazanda iftar sofrası bir paylaşmadır. Sevgiyi paylaşma, aile ortamını paylaşma, büyüklere saygı, küçüklere sevgi, fakir, fukara ile paylaşma, şükrederek paylaşma... Çok geniş bir kavram. Bu sene Ramazan'da kavram olarak paylaşmayı ele almayı düşünüyoruz. Ramazan bir paylaşmadır. Oruç bir paylaşmadır, paylaşmak bir ibadettir. Neyi paylaşmak? Sadece iftar sofrasının nimetlerini değil, cebimizdeki parayı, gönlümüzdeki sevgiyi, dilimizdeki duayı, umudu, selamı, tebessümü, dostluğu, kardeşliği paylaşmak... / yenişafak