Uzmanlar, mantar hastalığının el ve ayakta kaşıntı, kızarıklık, sulanma, sertleşme, kalınlaşma ve bazen kepeklenme şeklinde kendini gösterdiğini ve hastalığın yerleştiği bölgeye uygun ilaçlar yeterli süre kullanıldığında mantarların kolayca öldürülebildiğini belirtiyor. Mantarların hayvanlardan, topraktan veya hasta insanlardan sıkı ve uzun süreli temasla bulaştığını belirten uzmanlar, ortak kullanılan giysiler, havlular, terlikler, çoraplar, ayakkabılar, hamam, banyo, plaj, otel odalarının mantar
bulaşmasında en çok görülen bulaşma yolları olduğunu ifade ediyor. Hayvanların derisinde mantarın tüy dökülmelerine neden olduğunu ve bu hayvanların tedavi edilmezlerse bunlardaki hastalığının insanlara bulaştığını vurgulayan uzmanlar, saçlı deride mantar hastalıklarının yalnız çocukluk yaşlarında görüldüğünü, ergenlikten sonra saçlı derinin yağ bezlerinde değişiklikler oluştuğunu ve mantarların saçlara, saçlı deriye yerleşmesine engel olduklarını belirtti. Ayaktaki mantarın zamanla tırnaklara bulaşmasının söz konusu olabildiği gibi tırnak bakımı için ortak kullanılan makas, törpü gibi malzemelerin de tırnak mantarına neden olduğunu vurgulayan uzmanlar, "Hasta tırnakların şekilleri ve renkleri bozulmakta, kirli-sarı bir renk almakta, kalınlıkları artmakta ve tırnak altındaki kalın kısım tebeşir tozu gibi dokununca ufalanarak dökülmektedir" dedi.
Ayak mantarlarının tedavi edilmezse bazen buradan mikropların ayak, bacak, lenf damarlarına girdiğini ve enfeksiyona neden olduğunu ifade eden uzmanlar, hasta bölgelerde kızarma, şişme, ağrı, ısı artışı olduğunu hatta enfeksiyonun tüm vücudu etkileyebildiğine dikkat çekti. Bu durumdaki hastalara yatak istirahatı ve ciddi antibiyotik tedavisi uygulanması gerektiğini ve mantarların uzun süre antibiyotik tedavisi kullanan hastaların ağız, boğaz, vajina ve bağırsak mukozalarında da hastalık yapabildiğini belirten uzmanlar, bunun sebebini ise mukozalardaki mantar-bakteri dengesinin bozulmasına bağladı.