Firmaların riskler karşısında aldıkları çeşitli önlemler doğrultusunda küçülmeye giderek daha az çalışanla operasyonları sürdürme çabası çalışanların üzerinde büyük bir baskı oluşturdu.  Baskının sonucunda da çalışanlar, insanlar işlerinin verdiği maddi ve manevi yüklerin hayatlarını ele geçirmesine engel olmak amacıyla ya yönelmeye başladı.

.net CEO’su Murat Günay, sessiz istifanın çalışanın işinden istifa etmesi anlamına gelmediğini, sadece bir iş için tanımda yer alan görevleri yerine getirip diğer tüm sorumlulukları reddetmeyi kapsadığını söyledi. Günay, “Özellikle yaptığı işten memnun olmayan, kopma seviyesine gelen ve bununla birlikte çalışmasının karşılığında aldığı ücretin ihtiyaçlarını karşılamadığını düşünen çalışanlar sessiz istifaya yönelerek işlerini minimum performansta yürütüyor” dedi.

“Son zamanlarda sosyal medya platformlarında birçok ‘sessiz istifa’ videosu oldu” diyen Günay şunları söyledi: “İnsanlar çektikleri videolar ile sessiz istifanın işlerini bırakmak anlamına gelmediğini, tam tersine işlerinin hayatlarını ele geçirmesinin önüne geçtikleri mesajını verdiler. İnsanlar son zamanlarda hayatın değerini daha çok anlamaları sebebiyle çalıştıkları firmalar tarafından gerek iş motivasyonu gerekse maddi ihtiyaçlar doğrultusunda önemsenmeyi istiyorlar. Firmalar bu talepleri dikkate almadığı takdirde muhtemelen sessiz istifalar giderek artacak.”

Murat Günay yaptıkları araştırmaya göre  yoğun çalışma sürelerinin yanı sıra kurum içinde uzun zamandır çalışan bir kişi ile o kuruma yeni katılan kişinin ücret farklarının açılması önemli etkenlerin başında gelirken, yapılan zamların çalışan nezdinde yetersiz görüldüğü ara kademe pozisyonları en çok sessiz istifaya yönelen grup olarak öne çıktığını söyledi.

Günay şu bilgileri verdi: “Çalışanlarının motivasyonunu önemseyerek bu doğrultuda çalışmalar yapmanın yanı sıra hem maaş iyileştirmesi hem de yan haklar sunan şirketler çalışanlarına değer verdiğini göstererek sessiz istifanın önüne geçebildi. Ayrıca dikey organizasyon yapısından yataya doğru geçiş yaparak yöneticilerle ara kademe arasındaki diyaloğu artıran bir kurum kültürüyle ‘ben’ duygusundan uzaklaşıp ‘biz’ duygusuna odaklanan şirketler başarılı sonuçlar aldı.”

 Z kuşağı ve sessiz istifa sürecine giren çalışanlar hakkında şunları söyledi: “Z kuşağı diğer kuşaklara oranla ‘sessiz istifa’ olgusuna hiç yönelmiyor. Z kuşağındaki bireyler çalıştıkları kurumlara taleplerini direkt iletiyor ve kabul görmemesi halinde yeni başlangıçlara hızla yelken açıyorlar. Eski kuşaklar ise sessiz istifaya yöneliyor. Aslında sağlıklı bir sürecin ilerlemesi için çalışanların bağlı olduğu yönetici ya da İK departmanı ile açık iletişimde olarak bulundukları durumu tüm şeffaflığıyla anlatmaları gerekiyor.”