Ergenekon, türban ve küresel kriz sorunları derken bugüne kadar siyaset hakkında pek konuşmayı tercih etmeyen ünlüler teker teker suskunluklarını bozmaya başladılar..

Suskunluklarını bozup hem Ergenekon hem de AKP hakkında konuşan sanatçıların sayısı azımsanmayacak kadar çok olmaya başladı. Müjdat Gezen'den Şebnem Schafer'e, Sinan Çetin'den Sezen Aksu'ya kadar pek çok sanatçı isyan bayraklarını çekti. İşte AKP ve Ergenekon hakkında konuşan sanatçılar...

Fazıl Say; Endişelerimizden ötürü

Fazıl Say, 29 Mart'ta yapılan yerel seçimlerin ardından CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a 'Mustafa Kemal Atatürk, bugün bu saatte yaşıyor olsaydı, muhtemelen: 'AKDENİZ'DEKİ ORDULAR!!İLK HEDEFİNİZ, ANADOLUDUR! İLERİ!'emrini verirdi...' diye başlayan, 'Size verilen yüzde 24 oy asla 'size' değildi... Toplandık biz... Endişelerimizden ötürü...' diye biten bir mektup yazdı. Fazıl Say bununla da yetinmeyip Türkan Saylan için Sezen Aksu'ya çarıda bulundu.

Yavuz Bingöl; Sertleşme hoş olmuyor

Bingöl, "Bu kafa tutmayı, meydan okumayı, farklı düşünenleri farklı yerlere koymayı bırakmaları gerekiyor. Bakın Sayın Başbakan'ın yaptığı, benim bir sol görüşlü insan olarak beğendiğim çok şeyi vardır. Ama bu tavrı soğutuyor bence. Kendi seçmenini de soğuttu ve giderek sertleşme de hoş olmuyor" diye konuştu.


Şebnem Schaffer; Beni de içeri alırlar mı?

Şebnem Schaffer, bir muhabirin “Gündemi yakından takip ettiğinizi söylediniz, Ergenekon davası hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna ise ilginç bir yanıt verdi: “Konuşursam beni de içeriye alırlar mı acaba? Bilmiyorum, Ergenekon'un nereye gideceğini bilmiyorum.Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'ne baskın olmasına falan çok şaşırdım. Basından Ergenekon davasını takip ediyorum ama edindiğim bilgiler beni tatmin etmiyor. Bekleyip göreceğiz, bu dava nerede bitecek. ''

Sezen Aksu ; Türkan Hoca"nın vicdanlı bir asker olarak emrindeyim

Aksu, Uğur Dündar"la Star Haber"e telefonla bağlandı ve şunları ifade etti: “Benim hayatımda çok önemli olan bir projede birlikte çalıştık. Ülkenin geleceğine hizmet eden bir akademisyen ve üstelik annemi tedavi etmiş bir dost olarak onu hayatımda koyduğum yeri çok iyi biliyor. Hepimiz karanlıktan aydınlığa çıkmak istiyoruz. Yargının oluşan bilgi kirliliğine bir an olsun çözüm üretilmesi gerektiğine inanıyorum. Türkiye"nin vicdanına güveniyorum, hukukun layıkıyla işleyeceğine de inanıyorum. Türkan Hoca"nın vicdanlı bir asker olarak emrindeyim.”

Müjde Ar; Bu nasıl bir hoyratlık?
Müjde Ar, Türkan Saylan'a yapılan aramalardan sonra ''15 gün önce Kenan Evren Köşk"te ağırlandı. Diyorum ki, bu ayıptan kurtulmak için onu da Köşk"te ağırlayın, Türkan Hanım"ı darbeci olduğu için değil ama özür dilemek için Köşk"e çağırsınlar. Biz 12 Eylül"ü yargıladık mı? Hayır, ki bunun bedelini de hâlâ ödüyoruz. O zaman nerede bunun inandırıcılığı?” derken Saylan"ın verdiği mücadelenin belli çevreleri rahatsız ettiğine vurgu yapan Ar, şöyle devam etti: “Somut olarak gördüğüm şey Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği"nin sunduğu hayat, kız çocukları için sunduğu gelecek belli çevreleri rahatsız ediyor. Çünkü bunlar çocukların mollalar tarafından medreselerde okutulmasını istiyor. Hele kızlar hiç okutulmasın istiyorlar. Türkan Hanım"ın o hali içimi yardı, bu nasıl bir hoyratlık? Toplumun bu kadar geniş kesiminin kucakladığı böyle bir derneğin kurucusu kadının hasta yatağının başında yedi saat dosya karıştırılmasının ayıbını ömrüm boyunca taşıyacağım. Çağdaş Yaşamı gözden düşürmek için onu da Ergenekon sepetine koydular, bunu her kesimden insan görüyor. Türkan Hanım için elbette söylemiyorum ama suçlu bile olsa bir insana saygı göstermeyi bilelim


Müjdat Gezen; Başbakan"ın argo konuşması bana hiç uymuyor

Müjdat Gezen; ''Türkiye"nin siyasi ortamı beni çok üzüyor. Ülkemin, Atatürk"ün ülkesinin bunlara layık olmadığını düşünüyorum. Örneğin Başbakan"ın argo konuşması, halk gibi görünüp başka tarafa yönelmesi bana hiç uymuyor. Devlet adamı ciddiyetiyle bağdaştırmıyorum. Bizim mesleğimizde olabiliyor ama devlet adamlığı başka bir ciddiyet isteyen iş.''

Kaya Çilingiroğlu: AKP'nin son yolsuzlukların üzerine gidememesi çok üzücü

Global krizin en nihayetinde Türkiye'yi de etkilemeye başladığını söyleyen Çilingiroğlu, "Bu durum en nihayetinde reel sektörü de etkileyecek. Kredi alamayan girişimci, yatırım yapamayacak, işten çıkarmalar artacak." yorumunda bulundu.Oyunu son seçimde AKP'ye verdiğini söyleyen Çilingiroğlu, "Başta her şey iyi gidiyordu. Ama sanırım bu küresel konjoktürün bir eseriymiş. Krizin ardından bir de AKP'nin son yolsuzlukların üzerine gidememesi çok üzücü. Yazık oldu verdiğim oy'a." diye konuştu.

Hülya Avşar: Yönetimin cami duvarıyla ilk tanışması olmuştur
Türkan Saylan'ın evinde arama yapılmasına kızan Hülya Avşar ''Ben Başbakan olsam hiçbir şeyden çekinmezdim ama asıl sivil toplum örgütlerinin en büyüğü olan sanatçı camiasını kızdırmazdım. İşte bu bir yönetimin cami duvarıyla ilk tanışması olmuştur.Askeriyeden sonra çekinilmesi gereken tek örgüt sanatçı camiasıdır ve ben bu konuda gerekli kişileri uyarma ihtiyacı duyuyorum. Benim felsefeme göre sanatçı çaktırmadan bir ülkeyi yönetme gücüne sahip tek örgüttür. Yeter ki bir araya gelsinler. İşte şimdi ülke yönetimi açısından bu tehlikeyi görmek için Nostradamus olmaya gerek yok. Şunu bilelim ki artık bu ülkede kömür değil barış dağıtan kazanacaktır.''


Sinan Çetin ;AKP"nin yanında durmaktan vazgeçeceğim

Sinan Çetin AKP'ye tepkisini ilk dile getirenlerin arasında yer aldı. Çetin; "Ben Türkiye"nin özgürlük meselesinde AKP"nin bayrağı devraldığı zaman, AKP"nin yanındaydım. AKP, özgürlük mücadelesini bırakıp da kendi tabanının partisi olmaya karar verdiği andan itibaren AKP"nin yanında durmaktan vazgeçeceğim veya vazgeçmek üzereyim. Çünkü AKP"ye oy veren insanların tamamı, bir Müslüman partiyi desteklemek amacı taşımıyordu. Bu ülkede ciddi olarak çözülmesi gereken problemler var ve bu çözümsüzlükle hayatını sürdüren yapının değişmesi için oy kullandılar onlar... Ben de onlardan biriyim. AKP eğer kendini soktuğu şu dar polemikten çıkıp, hizmet konusunda bütün toplumu kucaklayıcı tavra gelmezse, onlara oy verdiğime pişman olacağım." dedi. Sinan Çetin, türban konusuyla ilgili soruya cevap verirken de Başbakan"ı eleştirdi. Recep Tayyip Erdoğan"ın bir demecinde "Ben sizin arka sayfanızdaki çıplak kızlara karışıyor muyum" diyerek basına çatmasını eleştiren yönetmen, "Diyor ki "Ben sizin arka sayfanızdaki çıplak kızlara karışıyor muyum?" Sanki karışmaya hakkı varmış gibi... Böyle bir hakkı yok. Laikler "Biz başörtüsüne izin vermiyoruz" deme hakkına sahip değiller. Sayın Başbakan da "Ben arka sayfaya izin vermek hakkına sahibim" deme hakkına sahip değil. Burada kavramamız gereken şey şu; biz ya özgürlükçüyüz ya değiliz" diye konuştu.

Tarık Akan ; Ergenekon bir rezalettir
Tarık Akan, Ergenekon davasıyla ilgili şunları söyledi:“Tutulacak hiçbir tarafı yok ki bunun. Ama bu konuşmanın burada suç olduğunu sanıyorum. Bu kadarıyla keseyim. Bütün Türk halkı da biliyor. Birazcık aydın olan insanlar çok daha fazlasını biliyor. Bu bir rezalettir. Sonunu göreceğiz. Tabii yaşayıp, görebilirsek. Ankara'daki toplantılara çağırdılar beni. Her seferinde işim çıktı. Bir tanesine katılmış olsaydım ben de şu an içerideydim. Türkiye'nin her tarafında olan bir örgütlenmeydi. Ben de o örgütlenmenin seve seve içinde olacaktım. Bu politik bir hareket değildi. İrtica ve şeriata karşı olan bir yapıydı. Laik olan herkes bunun içine girecekti. O kesimi "Ergenekon' diye içeri aldılar, hareket durdu. Ama duracak mı bilmiyorum. Ben o toplantılara katılamadığım için yırttım.”

Genco Erkal; Ergenekon dalgalarıyla muhalefete saldırıyorlar
Genco Erkal, Ergenekon operasyonlarına değinerek "Çok karanlık bir dönem yaşıyoruz. Bu insanlar bu ülkede muhalefet istemiyorlar. Hepimizi belli bir cemaatin neferi yapmadan da rahat etmeyecekler" dedi.

GAZETEPORT