Londra'nın Whitechapel semti ve çevresindeki sokaklarda 1888 yıllarında korku ve dehşet kol geziyordu. Geceleri ara sokaklarda işlenen vahşi cinayetler ve art arda ortaya çıkan cesetler, İngiliz polisine fazla mesai yaptırırken ülkede de büyük bir panik ve korku dalgasına neden olmuştu. Üstelik bu cesetlerin öldürülme biçimi ve aynı profillere sahip olmaları, olayı daha gizemli bir boyuta sürüklüyordu. Katil ise ortalarda yoktu.

Londra'nın doğu yakasında bulunan üç ceset, hayat kadınlarına aitti. Kurbanların boğazı kesilmiş, ardından karınları yarılarak iç organları alınmıştı. Katilin uyguladığı yöntem, dedektifler için cerrahi ve anatomik bilgiye sahip olduğu fikrini gündeme getirmişti.

VAHŞİ YÖNTEM

Öldürme yöntemleri son derece vahşi olan Karın Deşen Jack, hayat kadınlarını hedef alıyor, önce boğarak etkisiz hale getiriyor, ardından boğazlarını kulaklarına kadar kesiyordu. Kurbanlarının tamamına yakınının karnını ve cinsel organlarını kesiyor, bazı organlarını alıyor, kimilerinin burun ve kulaklarını da kesiyordu. Karın Deşen Jack, vahşetin adı haline gelmişti.

İngiliz medyasının da olaya el atmasının ardından kimliği bir türlü bulunamayan katil Karın Deşen Jack (Jack the Ripper) olarak anılmaya başladı. O dönem kendini 'katil' olarak tanımlayan kişi, polislere mektup yazmıştı. Bu mektup, 'Cehennem mektubu' olarak adlandırıldı. Mektubun içinde kurbanlardan birine ait yarım bir böbrek bulunuyordu. Basının da ilgisiyle Karın Deşen Jack, adeta toplumsal bir fenomene dönüştü.

TEK KANIT VAR

Karın Deşen Jack cinayetleriyle ilgili Mary Ann Nichols, Annie Chapman, Elizabeth Stride, Catherine Eddowes ve Mary Jane Kelly isimli beş kurbanın birbiriyle bağdaştırıldı. O dönem polisin soruşturduğu 11 diğer cinayet ise kesin olarak Karın Deşen Jack'e bağlanamadı. Cinayetlere dair günümüze kadar ulaşan tek kanıt ise kurbanlardan birine ait olan bir şal.

135 YILIN ARDINDAN GELİŞME

Karın Deşen Jack cinayetleri hiçbir zaman çözülemedi. Korkunç olayların üzerinden geçen 135 yılın ardından katilin kimliğine dair yeni bir gelişme yaşandı. İngiliz kültüründe köklü bir yere sahip olan ve kimliği hâlâ bulunamayan Karın Deşen Jack'in yüzü, bir bastona kazınmış halde ortaya çıkarıldı.

Scotland Yard dedektifi Frederick Abberline, Karın Deşen Jack'i yakalayamadığı için 1889 yılında davadan alınmıştı. Abberline'ın iş arkadaşları, ona üzerinde Karın Deşen Jack'in yüzünün bulunduğu bir baston verdiler.

Baston yıllarca Bramshill'deki Polis Kolejinde saklandı. 2015 yılında kolej kapatıldığında bastonun da kaybolduğu düşünülüyordu. Ancak baston, kolejin Ryton'daki binasındaki personel tarafından yeniden bulundu.

İŞTE KARIN DEŞEN JACK

Karın Deşen Jack'in bilinen tek profilinin bulunduğu baston, polis tarafından basına sergilendi. Polis Koleji sözcüsü, bastonu iki personelin depoya yerleştirilen eserler arasında bulduğunu söyledi. Bastonun 'polislikte tarihsel olarak çok önemli bir zamanı temsil eden büyüleyici bir eser' olduğu ifade edildi.

Karın Deşen Jack'in bir türlü yakalanamaması, halkın öfkesini tetikledi ve komiser istifa etti. İstifasının ardından kendisine bu baston hediye edildi. 30 yıllık hizmetinin ardından 1892'de polislikten emekli olan Abberline, 1929'da hayatını kaybetti.