NTV'de Mirgün Cabas ve Hakkı Devrim'in sundukları programda, birlikte çalışmaktan memnuniyetlerini dile getiren senaristlerden Kerem Deren, bir kadın senaristle çalışmanın, yaratıcılığın yanısıra işe aynı zamanda sağduyu da kattığını belirtti.

Mirgün Cabas konuklarına senaryonun üzerinde en çok çalıştıkları yerini sordu.

"NE TEMASI, ÇALDINIZ ONU!"

Kerem Deren, "Aslında temasıdır" derken Cabas, esprili bir ifadeyle, "Ne teması, çaldınız onu zaten" diyerek bir süre önce dizinin Monte Kristo Kontu'ndan çalıntı olduğu şeklinde yapılan tartışmalara atıfta bulundu.

Bu sözlere çok gülen Pınar Bulut, "Bunu gündeme getirmenin en güzel de yöntemiydi" derken, Kerem Deren, ayrıntılara girmeden senaryo üzerinde çok çalıştıklarını belirtti.

Deren, "Her işin öncelikli olan tarafı o. Bu iş kimlikle ilgili, kim olduğumuzla ilgili bir iş... En çok onunla ilgili çalıştık. Tek başımıza da çalışmadık. Bir ekiple çalıştık. 2 senelik bir çalışmayla vücuda gelen bir iş. Biz çok mesai harcadık ve çok birbirimizin eksiğini tamamladık" diye konuştu.

OYUNCULAR HİKAYEYİ İNANDIRICI KILIYOR

Pınar Bulut, özellikle Ezel gibi, karakterlerin başına büyük olayların geldiği bir hikayede en çok uğraşılan yerlerin de bunların gerçek dünyaya indirilmesi olduğunu belirtti.

Kerem Deren ise, oyuncuların inandırıcılık konusunda çok büyük bir etkisinin olduğunu belirterek "Aslında çok inandırıcı da bir hikaye değil ama orada oyuncuların etkisi var. Çünkü kocaman laflar ediyorlar. Öyle kolay edilesi laflar değil ama" ifadesini kullandı.

DELİ SAÇMASI BİR HİKAYE!

Bu esnada söze giren Mirgün Cabas, "Deli saçması bir hikayeyi yutturuyorsunuz!" diyerek konuklarına esprili bir söylemde bulundu.

Kerem Deren, bu sözleri destekleyerek "Öyle aslında. Yani belki de işin esprisi o. Normalde inanılmayacak bir şeyi, inanılır haline getirmek. Biraz oyuncuların da etkisi" dedi.

İZLEYİCİLERİN ELEŞTİRİLERİNE BAKIYORUZ

Senaristler, kamuoyunun çok ince çizgileri de farkedebildiğini ifade ederek izleyicilerden gelen reaksiyonlara da baktıklarını belirttiler. Pınar Bulut, "O ayrı bir keyif haline geldi zaten. 'Ne oldu, acaba beğendiler mi' filan diye. Bakıyorsunuz ediyorsunuz ama temelde dinliyoruz" dedi.

Kerem Deren, bu eleştirilerden etkilenmemeye çalıştıklarını ama ister istemez etkilenebildiklerini de sözlerine ekledi.

CANSU'NUN AYAKKABISI ÇİZME OLUNCA!

Devamlılık, flasback hatalarıyla ilgili olarak da Kerem Deren, Cansu Dere'nin dizinin bir bölümde koşarken ayağında iki ayrı ayakkabı olmasıyla ilgili hatırlatma üzerine "Böyle bir işin içinde çok normal onlar. Önemli olan hikayeyi etkileyecek bir devamlılık hatasıyla karşılaşmamak" şeklinde konuştu.

FLASHBACK'LERDEN KORKUYORLAR

Geriye dönüşün (flashback) genelde dizilerde kafa karıştırıcı olacağını düşünüp pek kullanılmamasına dikkat çeken Kerem Deren, "Bizde şöyle bir mevzu var ya 'Halk bunu anlamayabilir, halkımız bundan hoşlanmayabilir. Gerçekliği olmayan bir mevzu bence ama yeniliğe genelde öyle bir korkuyla bakılıyor. Bu oluşum içinde bakılmıyor neyseki" diyerek Ezel'de böyle bir sorun yaşamadıklarını belirtti.

EDEBİ ALINTILARI ÖZEL OLARAK ARIYORLAR MI?

İşin edebi tarafını beslemek için de çalışan senaristler, yaptıkları işin zorluklarından da bahsettiler. Kerem Deren, "Normalde, 90 dakikalık bir iş, bu seviyede, bu oyunculukla, bir haftada, 6 günde hatta hazırlanması, bu aksiyonla, bu çeşitlilikle, bu prodüksiyonla neredeyse mümkün olmayan bir şey" diyerek edebi eserlere de ayrı bir zaman ayırdıklarını ama bunu zorlama bir şekilde yapmamaya da gayret ettiklerini söyledi./Televizyon Gazetesi