Önümüzdeki 10 yıl içerisinde dünyada, özellikle de AB, ABD, Çin, Japonya gibi ekonomisi gelişmiş ülkelerde, petrole talebin %100'ün üzerinde artacağı tahmin ediliyor.

Bu talebin karşılanabileceği en önemli bölge Ortadoğu coğrafyasıdır. Zira dünya petrol ihtiyacının yüzde 65.4’ü bu bölgedeki rezervlerden karşılanmaktadır.

Türkiye ise stratejik konumu nedeniyle bölgenin en önemli ülkesidir. . Rusya, Ortadoğu ve Orta Asya ülkelerinden gelen petrol ve doğalgazın Avrupa'ya iletildiği yegâne güzergâhtır.

Ayrıca, 2030 yılından sonra petrolün yerini alacağına kesin gözüyle bakılan hidrojen yakıtının en önemli hammaddesi olan BOR’un %76’sı Anadolu topraklarındadır.

Yani petrolün kuyuları Ortadoğu’da, vanaları Türkiye’dedir.

Hepimiz biliyoruz ki; küresel emperyalistlerin İsrail’in güvenliğini sağlamak ve petrol kuyularına hükmetmenin dışında hedefleri yoktur...

Alfabedeki her harf için hazırlanmış bir şer planı olan Amerika'nın milyonlarca insanın ölmesi pahasına sürdürdüğü kirli savaşın temelinde bu emperyalist emel vardır.

**

“Parmak güneşi gösterdiğinde aptallar parmağa bakar”mış.

Birilerinin, gerçeği görememesi, ısrarla parmağa takılıp kalması bundandır.

Hedefleri, Türkiye’yi küresel emperyalizmin pençesinden değil Erdoğan'dan kurtarmaktır.

İktidar hırsı, Erdoğan fobisi kendilerini bakar kör yapmıştır.

Cerablus’a neden girdiğimizi bilmezler.

Nato'nun, AB'nin, ABD'nin ne yapmak istediğini anlamazlar

Onlara göre 15 Temmuz kontrollü darbedir,

17/ 25 Aralık ayakkabı kutusudur,

Gezi ağaçtır.

NATO müttefiktir

FETÖ iktidara giden yolda bir umuttur.

Zarraf tutunulacak daldır.

**

Hüsamettin Bey ve eşi Makbule hanım tatile çıkarlar. Beğendikleri bir kamp alanına çadırlarını kurarlar

Tatillerinin ikinci günü akşamı güzel bir yemek sonrasında uykuya dalarlar.

Birkaç saat sonra kadın uyanır ve kocasını uyandırır.

Hüsamettin Bey uyku sersemidir, güzel bir rüyadan uyandırıldığı için kızgındır:

''Ne oldu? Ne istiyorsun ?'' diye sorar:

''Yukarıya bak ve bana ne gördüğünü söyle.''

Hüsamettin Bey gökyüzüne bakar ve cevap verir:

''Bunun için mi uyandırdın beni..? Baktım işte.

Işıl ışıl parlayan milyonlarca yıldız görüyorum.''

Karısı tekrar sorar:

''Peki, bu ne ifade ediyor?''

Artık iyice uykusu kaçan Hüsamettin Bey biraz düşünür ve cevap verir:

'Teolojik olarak Allah'ın kudretini ve kendi acizliğimizi,

Felsefi olarak, evrenin sonsuzluğunu ve onun karşısındaki önemsizliğimizi,

Astronomik olarak galaksilerin, yıldızların, gezegenlerin varlığını,

Yıldızların konumuna bakarak saatin 3 olduğunu,

Meteorolojik olarak da bugün havanın çok güzel olduğunu, yarın da çok güzel olacağını gösteriyor

Niye sordun bunu bana?

Makbule hanım kızmıştır.. Bağırır..

Sen ne anlatıyon Hüsamettin.. Görmüyon mu çadırımızı çalmışlar?

Sağlıkla kalın..

 

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA