Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları  Kampüsü'nde görülen duruşmaya, Demirtaş ile bazı avukatları Edirne F Tipi Kapalı  Ceza İnfaz Kurumu'ndan SEGBİS vasıtasıyla katıldı. Demirtaş'ın diğer avukatları  ve bazı HDP'li milletvekilleri ile izleyiciler de duruşma salonunda hazır  bulundu.

Demirtaş, duruşmanın öğleden sonraki bölümünde 14 no'lu fezlekeye  karşı savunma yaptı.

Bu fezlekenin 18 Mart 2012'de Diyarbakır'da gerçekleştirilmek istenen  Nevruz kutlamasıyla alakalı konuşmaya yönelik olduğunu anlatan Demirtaş,  fezlekenin olay tarihinden yaklaşık 3,5 yıl sonra düzenlendiğini söyledi.

O dönem, başvurusu yaklaşık bir ay önceden yapılmış olmasına rağmen az  bir zaman kala kutlamaların iptal edildiğini, bunu protesto etmek için ilde bir  konuşma yaptığını aktaran Demirtaş, burada yasadışı slogan atıldığı ve örgüt  bayrağı açıldığı için suçlandığını ileri sürdü.

"Bu fezleke konusu, benim yaptıklarımdan çok yapmadıklarımla  ilgilidir." diyen Demirtaş, konuşması sırasında yaklaşık 10 bin kişilik bir  kalabalık olduğunu, ne atılan sloganları duyduğunu ne de açılan bayrağı  görebildiğini iddia etti.

Demirtaş, "Savcı, benim resmi görevimmiş de ben yerine getirmemişim  gibi soruşturma açıyor." diye konuştu.

Halk slogan atarken onları engellemek gibi bir görevi olmadığını ileri  süren Demirtaş, aynı şekilde açılan örgüt bayrağına müdahale etmenin de görevi  olmadığını savundu.

Mütalaa ve ara karar

Demirtaş'ın fezlekeye yönelik savunmasının ardından iddia makamı  mütalaasını açıkladı.

Duruşma savcısı, üzerine atılı suçları işlediğine dair kuvvetli suç  şüphesinin bulunduğu ve bu suçların katalog suçlardan olduğu, ayrıca savunmasını  tamamlamamış olması ve adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı gerekçeleriyle  Demirtaş'ın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.

Müzakere sonrası ara kararını açıklayan mahkeme, Demirtaş'ın  tutukluluk halinin devamına hükmetti.

Duruşma, 18-19 Haziran'a ertelendi.