Taa Amerika’lardan Türk izleyicisine ulaşmak nasıl bir duygu?    

- İlk nesil Amerikalı olarak “Dr. Oz Show”u ve beni bu kadar benimsemeniz beni çok sevindiriyor. Ülkemle gurur duyuyorum. Ailemin de programımı Türkiye’de Dijitürk Home TV’den izleyebiliyor olması beni çok mutlu ediyor.

Gelen soruları, beğenileri, eleştirileri takip ediyor musunuz onca işinizin arasında?

- Gündelik olaylarla boğuşurken dedikodulara kulak asmamaya çalışıyorum. Dürüst olmak gerekirse, bunlara ayıracak hiç vaktim yok. En önemlisi, kendi iç sesinizi dinlemek ve kendinize inanmak.

Bu arada sağlığınız nasıl, iyi misiniz?

- Kendimi çok iyi hissediyorum. Sağlıklı besleniyorum ve yaşam şeklime dikkat ediyorum. Kanser korkusunu atlattıktan sonra düzenli olarak taramalarımı yaptırıyorum. 

“Bunca spor, sağlıklı beslenme hastalığa çare değil” diye eleştiride bulunanlara cevabınız nedir? “Brokoliye devam” diyor musunuz?

- Obezite ve hastalık arasında bir bağ olduğuyla ilgili belirgin araştırmalar var. Örneğin; iç organların etrafını saran yağlar (karın yağları), 2’nci tip diyabet ve kalp hastalıklarıyla ilintili. Yeni bir araştırmanın sonuçlarına göre karın yağları kemik kayıplarında, kemik iliği yağlanmasında ve kemiğin mineral yoğunluğunu düşürmede risk yaratıyor. Besin yönünden zengin yemek yediğinizde vücudunuzun nasıl hissettiğine dikkat edin. Birçoğumuz sürekli tükettiğimiz için letarjik yağlı, katkı maddeli yiyeceklerin bize nasıl geldiğinin farkında değiliz. İnsanları, dengeli beslenme ve egzersiz konusunda her zaman teşvik etmeye çalışıyorum.

ERKEN TEŞHİS HAYATIMI KURTARDI

Sağlığınızla ilgili endişeli zamanlar yaşadığınızda, hayata yeniden tutunabilmeniz kolay oldu mu?

- 50’nci yaşımı kutladığım için kameraların önünde yapmaya karar verdiğim rutin kolonoskopi sırasında doktorum bağırsağımda bir adenomatöz polip (kanser öncesi büyüme) buldu. Eğer tedavi olmayıp kendi haline bıraksaydım, kolon kanserine dönüşebilirdi. Ne kadar korkutucu olursa olsun, erkenden teşhis edildiği için mutluyum. Birçok insan gibi bunu erteleyebilirdim. Eminim bu hayatımı kurtardı.

“Ben bir doktorum, sağlığıma dikkat ediyorum. Neden ben?” diye sordunuz mu hiç?

- Kansere dönüşme oranı yüksek polibim çıkmasını gerçekten beklemiyordum. Ailemde kolon kanseri olan biri yok, iyi besleniyorum, sigara içmiyorum. Bu, hayat hakkındaki yargılarınızı sorgulamanıza sebep oluyor.

Doktorsunuz ama bir yandan da TV yıldızı durumundasınız. “Ekranlarda şov yapıyor” denmesi sizi rahatsız ediyor mu? Yoksa “Amacım herkesi bilgilendirmek, bunun için de kanal kanal gezerim” mi diyorsunuz?

- Kamusal bir alanı seçtim, çünkü televizyondan daha fazla insana ulaşabileceğimi ve onlara kendi vücutlarının uzmanı olmalarını öğretebileceğimi fark ettim. Cerrahlığımı hâlâ sürdürüyorum ve iki kariyeri de beraber götürmenin dengesini artık oturttum.

1 YILDA 400 KERE SEKS TAVSİYE ETTİĞİMDEN FAZLA

Sağlık için cinsel hayatın önemini vurguluyorsunuz. Ama Türkiye’de daha önce katıldığınız programlarda hastalar cinsellikle ilgili sorularınıza cevap veremedi ya da çok zorlandı. Bizim ülkemizde cinsellik hâlâ bir tabu. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

- Seksle ilgili konuşmalar birçok ülkede hâlâ tabu. Seks hayatınız, bütün sağlığınızı etkileyebilir. Benim görevlerimden biri de sağlıkla ilgili soruları sorarken utancı ortadan kaldırmak. Seks de buna dahil.

1 yılda 400 kere seks yapmayı öneriyorsunuz? Siz bu öneriye uyuyor musunuz?

- 400, benim tavsiye ettiğimden daha fazla bir rakam. Fakat seks yapmanın sağlıklı ve uzun bir yaşam için çok sayıda yararı var. Bağışıklık sisteminizi güçlendirir, stresten uzaklaştırır, fit olmanızı sağlar ve bunun gibi daha bir sürü faydası var. Eşim ve ben seksi ilişkimizin sağlıklı, doğal bir parçası olarak kabul ediyoruz.

Eşiniz ve çocuklarınızın kilolarla arası nasıl? Onları da forma sokuyor musunuz?

- Eşim Lisa da benim gibi sağlıklı beslenmekten ve sağlıklı yaşam şeklinden keyif alıyor, çocuklarımız da çoğu zaman buna uyuyor. Eve sağlıklı yiyecekler alıyoruz ve sık sık aile aktivitelerimizde fiziksel egzersiz içeren hareketler yapıyoruz. Her ailenin bunu yapma zorunluluğu olduğunu düşünmüyoruz, fakat sağlık ve zindelik hepimizin aklının başköşesinde olmalı. 

BABAM SEÇİMİMİ TAKDİR EDİYOR

Babanızla meslektaşsınız. Sizi nasıl değerlendiriyor?

- Babamın benim seçimimi takdir ettiğini düşünüyorum. Benim sağlık ve zinde yaşam için verdiğim mesajlar, hastane dışında bir platformda kitlelere ulaşabilir. Babamın ve benim hedefimiz başkalarının sağlıklı olmasına yardım etmek.

Kendinizi Amerika’da ispat etmişsiniz. Başka bir ülkede televizyona çıkmaya, adınızı duyurmaya ihtiyacınız yok. Peki Türkiye için bu çabanız neden?

- Bir hekim olarak amacım insanlara yardım etmek ve ameliyathanede durmak yerine tıpla ilgili bir televizyon şovu sunarak insanları daha çok etkileyebilmek. 

İnsanları bilinçlendirmek ve cesaretlendirmek için şovumuzu diğer ülkelere de götürmeye devam ediyoruz.

Çok kitap okuyan bir ülke değiliz. Ancak bir yeri ağrıyınca sağlığıyla ilgilenip, doktora giden insanlarız. Nasıl oluyor da bu ülkede sizin kitaplarınız çok satıyor?
- Bence bu, eğer basit ve temel bir formatta verilirse sağlık bilgisine duyulan hevesi gösteriyor.

DOKTOR OLMASAM SPORCU OLURDUM

Doktor olmasaydınız hangi mesleği yapmak isterdiniz?

- Profesyonel sporcu olurdum. Kendimi aynı zamanda bir yatırımcı olarak küçük işletmemi yönetirken görüyorum. İkisi de bana hitap ediyor, çünkü mücadeleyi ve centilmenliği seviyorum.

TÜRK MİRASIMLA GURUR DUYUYORUM

Bir Türk olarak, yurtdışında başarıya hasret Türkler’in büyük umudu ve gururusunuz. Bunun farkında mısınız?

- Türkler’den bir sürü mektup ve e-posta alıyorum. Zarif sözleri beni mahcup ediyor. Türk mirasımla gurur duyuyorum. Amerika’nın en güzel taraflarından biri, geldiğiniz yere tutunabilmeniz.

Hürriyet