Ege Denizi’nde 8 Ekim 1996 tarihinde görev yaparken Yunan savaş uçaklarıyla girdiği 'it dalaşı' sırasında Sakız Adası açıklarında düşen F-16 uçağının pilotu Yüzbaşı Nail Erdoğan’ın naaşı ve uçak enkazı bugüne kadar çıkarılmadı.

Pilot Yüzbaşı Nail Erdoğan’ın, bugün 23 yaşına gelen kızı Evrim Erdoğan, dünyaca ünlü araştırma gemisi Nautilus’a umut bağladı. Nautilus’un, Suriye tarafından düşürülen Türk keşif uçağının enkazını ve pilotların cenazelerini bulmasından sonra Bodrum’a gelen Evrim Erdoğan, BOSAV Başkanı Tufan Turanlı ile görüştü. Erdoğan, "Tam 16 yıldır annem, kardeşim ve ben babamın naaşının bize teslim edilmesini bekliyoruz. Devlet büyüklerimizden ve Nautilus’tan yardım istiyoruz. Babamıza 16 yıl sonra kavuşmamızı sağlasınlar" dedi.

8 Ekim 1996 yılında Ege’de Sakız adası açıklarında düşen F-16 uçağının pilotu Yüzbaşı Nail Erdoğan’ın (1961 doğumlu) kızı Aydın Adnan Menderes Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Bölümü son sınıf öğrencisi kızı Evrim Erdoğan, dünyaca ünlü araştırma gemisi Nautilus’un Suriye açıklarında düşen Türk uçağını ve pilotları kısa sürede bulmasının ardından umutlandı. Evrim Erdoğan, Bodrum’da Nautilus’un Türk sorumlusu Bodrum Karya Kültür ve Sanat Vakfı (BOSAV) Başkanı Tufan Turanlı ile görüştü. Turanlı’yı Su altı Araştırma Enstitüsü’ne (INA) ziyaret eden Erdoğan, 16 yıl önce düşen F-16 uçağında görevli babası Pilot Yüzbaşı Nail Erdoğan’ın 400 metre derinlikteki cenazesinin çıkarılıp ailesine teslim edilmesi için yardım istedi.

Evrim Erdoğan, DHA muhabirine yaptığı açıklamada, o kazada görevli olan Pilot Yarbay Osman Çilekli’nin kurtulduğunu, babasının ise uçakla birlikte Ege Denizi’nin sularına gömüldüğünü hatırlattı. Babasının 16 yıldır Ege’nin 400 metre dibinde demir kafesten bir mezarlıkta bulunduğunu belirten ve yaşadıklarını gözyaşları içerisinde anlatan Evrim Erdoğan, şunları söyledi:

EGE’DEKİ OLAY NASIL OLMUŞTU?

Olay, 8 Ekim 1996’da Sakız Adası yakınlarında meydana geldi. Ege Denizi üzerinde günlük rutin eğitim uçuşu yapan Türk F-16’ları saat 14.50’de Sakız Adası yakınlarındaki iki Mirage 2000 tipi Yunan Savaş uçağı ile karşılaştı. Yunan Mirage uçağındaki pilot Thomas Grivas’ın Türk F16’sının ateşleme sistemini kilitleyip, uçakta yüklü 'Magic' füzesini ateşledi. Pilot Yarbay Osman Çilekli son anda fırlatma koltuğu sayesinde kurtulurken, öğretmen Pilot Yüzbaşı Nail Erdoğan uçakla birlikte denize gömülmüştü. Olay, Genelkurmay yetkilileri tarafından it dalaşı sırasındaki 'kaza' olarak değerlendirildi. Şehit Pilot Nail Erdoğan’ın cesedi bugüne kadar çıkarılamadı. Olaydan 7 yıl sonra Yunan basınında yayınlanan haberlerde Yunanlı pilot Thomas Grivas’ın özür dileyen ifadelerine yerverilince uçağın kaza sonucu değil, vuralarak düşürüldüğü ortaya çıktı. Olayın kaza olmadığı anlaşılınca Erdoğan Ailesi, Yunan hükümetine karşı AİHM’de 625 bin Euro tazminat istemiyle dava açtı. Erdoğan Ailesi’nin dilekçesini inceleyen AİHM 3’üncü Dairesi, taraflara son delillerini sunması için süre vermiş, daha sonra delilleri yeterli bulmayıp, tazminat isteğini geri çevirmişti. Ailenin avukatı Mehmet Emin Keleş bir kez daha düzeltme istemiyle bu karara itiraz etti.
"Babam görevde iken yaşamını yitirdiğinde kardeşim 3 aylık, ben 7 yaşındaydım. Tam 16 yıldır annem Fatma Erdoğan, kardeşim 16 yaşındaki Evrimsel Erdoğan ve ben babamın naaşının bize teslim edilmesini bekliyoruz. Annem hala Hava Kuvvetleri’nde memur olarak çalışıyor. Bize babamın cenazesinin çıkarılarak teslim edileceği sözü, dönemin en üst yetkilileri tarafından verildi.

Olay olduktan bir gün sonra dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ahmet Çörekçi bize gelip, 'Her ne olursa olsun babanız ve uçağın enkazı çıkarılacak' demişti. Biz bu konu ile ilgili kimseyi suçlamıyoruz ama Türk ordusunun bir subayının Ege Denizi’nin dibinde yatıyor olması acı değil mi? Belki 16 yıl önce ordumuzun ve o zamanın teknolojik gücü yoktu. Ancak şu anda ülkemiz güçlü ve her türlü teknolojik donanıma sahip olanakları var."

GÜL, ERDOĞAN VE ÖZEL’E ÇAĞRI

Bunca yıl sabırla beklediklerini kaydeden Evrim Erdoğan, şöyle devam etti:

"Geçen hafta Nautilus’un şehit pilotlarımızı ve enkaz parçalarını 1260 metre derinlikten çıkardığına tanık olunca, 400 metre derinlikteki babamın neden çıkarılmasın diye düşündüm. Devlet büyüklerimizden ve Nautilus’tan yardım bekliyoruz. Babamıza 16 yıl sonra kavuşmamızı sağlasınlar" dedi.

Nautilus’un Türk sularında halen görev yaptığını dile getiren Erdoğan, "Sayın Turanlı ile görüştüm ve görev verilirse babamın cenazesini çıkarabilecekleri ancak devletin ilgili kurumlarının bu konu ile ilgili talimatının ve görev emrinin verilmesi gerektiğini söyledi. Buradan Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanımız Orgeneral Necdet Özel’e sesleniyorum, yalvarıyorum. Benim ve ailemin 16 yıllık acısını dindirsinler, babama dua edilebilecek bir mezar yapalım. Demir kafes içerisinde Ege’nin derinliklerinde yatan babamı bize teslim etsinler."

"NAUTILUS OLARAK GÖREVE HAZIRIZ"

BOSAV Başkanı Tufan Turanlı da üç yıldır Türkiye karasularında bilimsel araştırmalar yapan Nautilus’un asli görevinin yanısıra ne derece yararlı olabileceğini son düşen keşif uçağının enkazı ve iki pilotun cenazesinin bulunması ve çıkarılması sırasında gördüklerini söyledi. Turanlı, "Nautilus verilecek her türlü görevi yapmaya hazır. Sakız Adası açıklarında düşen ve 16 yıldır suyun dibinde olan uçak enkazı veya şehit pilotumuz Erdoğan’ın cenazesinin çıkarılması için hükümetimizden ve ilgili kuruluşlardan bize verilecek bir talimat ve talep geldiği an göreve hazırız. Bizim için Türkiye’nin her bir subayı, her bir insanı çok değerli ve önemlidir.

Şehit pilot Erdoğan’ın ailesinin acılarını bir an olsun dindirebilirsek ne mutlu bize. Bu nedenle en kısa zamanda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile ülkemizin ihtiyacı olan en üstün sualtı teknolojisini oluşturmak ve Nautilus’tan daha üst düzeyde bir araştırma gemisi yapabilmek için çalışmalara başlayacağım" dedi.