Tek erkek çocuğunu Ekim 2008'de, Hakkari'nin Şemdinli ilçesindeki kanlı Aktütün baskınında kaybeden Fikriye Yıldız, oğlunun hakkını aramak için dava açınca tehdit edildiğini söyledi. O baskındaki 17 şehitten biri olan Uzman Jandarma Kıdemli Çavuş Egemen Yıldız'ın annesi Yıldız, Aktütün'deki ihaneti ortaya çıkarmak için yargıya başvurdu. Teröristler günlerce önceden tespit edilmesine rağmen çocuklarının ölüme terk edilmesini kabullenemediğini belirten Yıldız, sorumluların ortaya çıkarılması ve hesap vermeleri için iki dava açtı. Yargıya gidince, tanımadığı kişilerden tehdit aldı. Cep telefonunu gizli bir numaradan iki defa arayan kişinin, davadan vazgeçmesini istediğini aktaran Fikriye Yıldız, "Beni korkutmaya çalıştı. 'Davadan vazgeç. Yoksa sizin için iyi olmaz' dedi. 'Elinden geleni ardına koyma. Benim canım yanmış. Niye vazgeçeceğim, sen kimsin?' dedim. Güya beni korkutacak." şeklinde konuştu. Yıldız, dava sürecinde siyah bir arabanın da kendisini takip ettiğini söyledi.

AKTÜTÜN DAVASINDAN KAZANACAĞI PARAYLA CAMİ VEYA OKUL YAPTIRACAK

Uzman Jandarma Kıdemli Çavuş Yıldız, Ekim 2008'de Şemdinli'deki Aktütün Karakolu'na teröristlerin yaptığı baskında 17 arkadaşıyla birlikte şehit oldu. Teröristler günlerce önceden tespit edilmesine rağmen önlem alınmamış, Mehmetçik göz göre göre ölüme terkedilmişti. Anne Fikriye Yıldız, oğlunun şehit olmasının ardından iki dava açtı. Millî Savunma Bakanlığı'ndan 800 bin lira maddi tazminat isteyen acılı anne, ikinci davayı ise Aktütün baskınında ihmali olanlara açtı. Aktütün'ün daha önce dört defa basıldığını, buna rağmen önlem alınmadığını savunan Yıldız, "Kimse para için dava açtığımı zannetmesin. Kazanacağım parayla oğlumun adını yaşatmak için ya bir okul ya da bir cami yaptıracağım. İki davayı da kaybettik ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)'ne götürdük." dedi.

Oğlu için devletin 200 bin lira tazminat ödediğini ancak kimsenin evladını paraya değişmeyeceğini vurgulayan Yıldız, çocuklarının göz göre saldırıya uğradığını, ihmali olanların ortaya çıkarılması için ne gerekiyorsa yapacağını belirtti. Kimseden korkmadığını da söyleyen Fikriye hanım, Türk Silahlı Kuvvetleri'nden değil, sorumlulardan hesap sorulmasını istediğine dikkat çekti. Yıldız ailesinin düzeni, tek oğullarını şehit verince bozuldu. İzmir'in Gaziemir ilçesine bağlı Sarnıç beldesinde oturan anne ve babası, şu anda ilaç takviyesiyle ayakta durabiliyor. Bunalıma giren ve şeker hastalığı şiddetlenen şehit babası Mahmut Yıldız, iki ay önce de kısmi felç geçirerek yatağa mahkum oldu.

Kimseyle görüşmeyen aile fertleri, babalarını tekrar ayağa kaldırmak için çırpınıyor. "Allah korkusu olmasa, kendimi çoktan öldürmüştüm." diyen Fikriye Yıldız, psikolojilerinin bozulduğunu anlatıyor. Kendisini yaşayan bir ölü olarak tarif eden acılı anne, "Ben yaşamıyorum artık. Bir tane canım var, onu da alsınlar. Benim oğlum, ailede bir taneydi. Herkes severdi. Küçükken süt alırdım, kediye verirdi. Kim bana oğlumu geri verecek?" diyor.