Tarihe "dünyayı yenenlerin yenildiği savaş" geçen Çanakkale Zaferi"nin üzerinden tam 96 yıl geçti. Bu eşsiz destanı anlatmak için şimdiye kadar binlerce şiir, kitap yazıldı, onlarca film çekildi.

Fakat dışardan yazılan hiçbir şey "cepheden gönderilen asker mektupları" kadar duygulandıramadı. Maltepe Belediyesi"nin düzenlediği "Ana ben gidiyom düşmana karşı" başlıklı Çanakkale Sergisi"nde sergilenen bir mektup okuyanları gözyaşına boğdu. NTV Tarih yazarı araştırmacı/koleksiyoner Dr. R. Sertaç Kayserilioğlu"nun kolleksiyonundan oluşan sergiyi 50 bin kişi gezdi.

MEKTUP ULAŞTI, ŞEHİT OLDU

Vatan'ın haberine göre, Gümüşhane"nin Şiran ilçesinden Üsteğmen Zahit, cephede kurşun yağmurları altında savaşırken Aziziye ilçesinin Kılıç Mehmet Bey köyünden Ahmet Efendi"nin kızı, eşi Hanife Hanım"a bir mektup yazmıştı. Üsteğmen Zahit, "vasiyetim" dediği mektubu yazdıktan kısa bir süre sonra 9 Ocak 1916"da şehit oldu. Yıllar sonra ortaya çıkan o mektubun içinden şehit üsteğmenin küçük kızı Nahide"nin kırmızı kurdelayla bağlı bir tutam saçı da çıkmıştı. İşte o mektuptan duygu dolu satırlar...

YÜKSEK SESLE AĞLAMA

“Bu günlerde her zamankinden daha önemli muharebelere gireceğiz. Bilirsin , her muharebeye giren ölmez. Fakat eğer ben ölürsem sakın gam yeme... Beni ve seni yaratan Allah bizi nasıl dünyada birbirimize nasib etti ise , benden şehitlik rütbesini esirgemediği taktirde , elbette , ruhlarımızı da birbirine kavuşturur. Vatan yolunda şehit olursam bana ne mutlu. Ancak , sana bir vasiyetim var : Birincisi benim için kat"iyyen ağlama... eşyamın listesi ilişikte. Bunları sat , ele geçecek paradan “mihr-i muaccel” ve “mihr-i müeccel” ini al , üst tarafı ile bana bir mevlüt okut. Eğer bunlar sana borcumu ödemezse hakkını helal et ve ilk gece aramızda geçen sözü unutma... vasiyetimi aldığınız zaman yüksek sesle ağlamanıza razı değilim.”