Son günlerde erken seçim sözü muhalefettin dilinden düşmüyor. Başbakan bunun olmayacağını söylese de kulislerde konuşuluyor.

Muhalefetin sıkıştığında, “erken seçim” diye ortaya çıkması şaşkınlık verici. Neredeyse yapılan tüm anketlerde birinci parti olarak Adalet ve Kalkınma Partisi çıkıyor.

Genel seçimde oyların kullanılması ile ilgili birçok tartışma olmuştu.

Oylar çalındı…

Oylar yer değiştirdi…

Oylar yakıldı…

Oylar sahte...

Oylar çöpte…

Tüm bunlar günlerce konuşulmuştu. Üstelik genel seçim akşamı birçok bölgede elektriklerin kesilmesi de ayrı bir tartışmaydı.

O günden bugüne AKP çok yol aldı.

Bu yolda,

Sadaka kültürünün meyveleri toplandı, dinin siyasete alet edilmesinin dönüşümü de sağlandı.

Ve AKP hızla ilerliyor muhalefetin aksine.

Muhalefet dünde aynı sözleri sarf ediyordu bugünde… Aynı öfke, aynı üslup aynı tavır.

Hal böyleyken erken seçim olması kime ne kazandırır?

Seçim sisteminde akılcı çözümler üretilmez ise, oylar değil sandıklar birbirinden bağımsız hareket ederse, sonuç yine dünden faklı olmayacaktır.

Tam da bu tartışmalar yaşanırken Osman Pamukoğlu"nun kurduğu Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR) Samsun “ilk adım” İlçe Başkanı Mustafa Yiğit ve Başkan yardımcısı Vahdettin Karakurt"un geliştirmiş olduğu “elektronik seçim sandığı” seçimlere gölge düşürülmesinin önüne geçmesini umut edelim.

Elektronik sandık, uydu takip sistemi ile takip edilebileceğinden, seçim tartışmaları sandık üzerine değil partilerin özeleştiriye yönlendirebileceğine inanıyorum.

Demokrasi adına, eşitlik adına üretilen fikirlerin çoğalması gelişmesini istemek haksız bir istek olmaz sanırım.

Eee..

Muhalefette erken seçim ile gündemi meşgul edeceğine anayasal olarak 2011"de yapılacak genel seçime kadar kendine çeki düzen verip geliştirse yararlı olur kanaatindeyim.

Akıl ve mantığın çözemeyeceği mesele yoktur.

Akıllı sandık, akıllı seçmen, akıllı seçim