AK Parti iktidarı adeta seçim kampanyasını marketlerde başlattı. ‘Enflasyon düşüyor' algısı ile seçimlere girmek isteyen iktidar, yüksek enflasyonun önüne geçmek için başta zincir marketler fiyatları kontrol etmeye çalışıyor. Ancak, ekonomistler bunun kısa vadeli bir çözüm olsa bile seçimden sonra vatandaşları zam yağmurunun beklediğini belirtiyor. 

Sözcü'den Taylan Büyükşahin'in haberine göre uzmanlar, marketlerin indirimi en fazla tüketilen ürünlerde fiyat oyunları yaparak yönettiğini, ambalajların küçültülerek etiketlerin kontrol edildiğini belirtiliyor. Ayrıca daha düşük kaliteli ve ucuz ürünlerin daha fazla ön plana çıkarıldığı da vurgulanıyor.

UYARI YAPILDI

Ticaret Bakanı Mehmet Muş'un zincir marketlerin genel müdürleri ile bir araya gelerek fahiş fiyat artışlarına izin vermeyeceklerini açıklamasıyla birlikte özellikle zincir marketlerin iktidarın odağında olduğu gerçeği bir kez daha ortaya çıktı.

Bakan Muş, “Piyasa düzenini ve işleyişini bozmaya dönük haksız fiyat artışlarına asla müsaade etmeyeceğiz” mesajını vermişti. Ardından Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, katıldığı bir televizyon programında, gıda perakendecileriyle görüştüğünü ifade ederek, fiyat artışlarının artık makul kabul edilemeyeceğini belirtti. Nebati, “Buradan da gerek ulusal gerekse yerel marketlere fiyatların belli bir süre artırılmaması veya sabitlenmesi noktasında çağrıda bulunuyorum. Biz her türlü katkıyı sağlamaya hazırız. Bu çağrıya karşılık verenler de oldu” ifadelerini kullanmıştı. Eski Ekonomi Bakanı Prof. Dr. Işın Çelebi, yılın ilk 6 ayının seçimler nedeniyle bahar havasında geçeceğini, ancak temmuz ayından itibaren Türkiye ekonomisinde ciddi bir daralma ve yeniden yapılanma politikası uygulanacağını söyledi.

Zincir marketlerde indirim furyası

Yeni yılın ilk gününden itibaren zincir marketlerden arka arkaya fiyat sabitleme ve indirim kampanyaları gelmeye başladı. Bir zincir market ocak ayı boyunca 1.000 üründe fiyatlarını sabitlediğini duyurdu. Başka bir zincir market ise ocak ayı boyunca en temel ihtiyaç ürünlerini de 419 üründe fiyatları sabitlerken 3 binden fazla markalı üründe sürekli indirim yaptı.  Zincir marketlerin yaptığı kampanyalar bununla sınırlı kalmadı. Bir başka market ocak ayında gıda ve gıda dışı ürün kategorilerinde 20 bin üründe yüzde 20'den yüzde 40'a varan indirim yaptığını duyurdu.

NE DEDİLER?

Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu: Kalitesiz yaşama mahkum oluyoruz

ZİNCİR marketlerin fiyat sabitlenmesinin, alışveriş talebini zayıflatıcı bir etki yaratacağını düşünüyorum. Satın alma güçlerinin daral­ması ile aldıkları ürünü daha az alıyorlar. Bu dönemde marketler daha ucuz ürünlere yoğunlaşacaktır. Marketler, tüketicinin aldığı ürünün daha ucuz ve kalitesizine yönlendiriyor. Böylece tüketici kalitesiz, yetersiz ürünler alıyor. Kalitesiz bir yaşama insanlar mahkum ediliyor.

Ekonomist Mehmet Çağdaş İşim: Ambalajlar küçülüyor gramajlar azaltılıyor

BAZI marketlerin fiyatla­rı sabit tutma uygulama­sına başladığını görüyoruz. Ancak, burada boyut küçült­me, gramaj düşürülüp fiyatlar sabit tutuluyor. Gıda ve te­mizlik maddelerinde yapılıyor. Fiyatı artırmamış oluyor ama gramajı düşürüyor. Enflasyon frenlenmiyor bu­rada. Büyük gıda şirketlerinin kârlarının arttığını görüyoruz. Yani marketlerin yaptıklarına fedakârlık diyemeyiz. İkinci 6 ay ise daha sert geçecektir.

Ekonomist Dr. Oğuz Demir: Hükümet şartlara göre seçime gidebilir

FİYATLARDAKİ sakinle­meyi maaş artışları ile bir­likte ele alırsak geçen yıla göre daha iyi bir ilk altı ay yaşayabilir çalışanlar. Ancak kurun bu seviyelerde ne kadar süre kala­cağından emin değiliz. Yukarı doğru olası bir hareket bu planı bozabilir. O nedenle ben hükümetin mümkün olan en kısa süre içerisinde şartları olgunlaştırıp seçime gideceği kanaatindeyim. Siyasi başka bir büyük gelişme olmazsa nisan ayının ikinci yarısının başında seçim oldukça olası.

Ekonomist Murat Kubilay: Yüksek maliyetler fiyatlara yansır

TÜM marketleri kontrol etmek mümkün değil. Zincir marketler bir ay sabit tuttuktan sonra bir sonraki ayda fiyatları, aradaki ayı da telafi edecek şekilde artırabilirler. Kiralarda, personel maliyetlerin­de artışlar var. Son 5 yılda ÜFE ile TÜFE arasında TÜİK'in hesaplamalarına göre yüzde 294 ayrım var. Kar marjları sabit bile bırakılsa, ÜFE'deki geçmiş dönemdeki fiyat artışları TÜFE'ye yansımadığı için enf­lasyon ateşinin devam etmesi çok olası.