Dünya Bülteni / Haber Merkezi

TOYOTA’NIN Sakarya’daki tesislerinde dini ayrımcılık ve baskı uygulandığı yönünde TBMM İnsan Hakları Komisyonu’na yapılan başvuruları Star yerinde araştırdı.

Çok sayıda çalışanan komisyona verdikleri “mobing” ve “kötü muamele” iddialarını muhattaplarına sordu. Toyota Otomotiv Sanayi Genel Müdürü Orhan Özer, kendisini iki dedesinin de hacı olmasıyla savundu.

Star Gazetesi'nin haberine göre Genel Müdür Özer iddiaların odağındaki Toyota Boshoku’nun Genel Müdürü’nü bile tanımadığını söyledi. İdari İşler Direktörü Erdoğan Şahin ise “Adapazarı’nın yapısını biliyoruz ve saygılıyız, iki işgüzar yanlış yapmışsa o da değerlendirilir” dedi.

BİZ DE İNANÇLI İNSANLARIZ...

Toyota’nın Sakarya Otomotiv ve Toyota Boshoku fabrikalarında işten çıkarılan bazı işçilerin şikayet dilekçelerindeki iddialarla ilgili olarak Toyota Genel Müdürü Özer, iddiaların asılsız olduğunu belirterek, “Biz de inançlı insanlarız” dedi. Ancak Toyoto Otomotiv’den atılan ve ayrılan işçiler ise dini baskı ve ayrımcılık yapıldığı iddiasında ısrarlarını sürdürdü. 

Toyota Otomotiv Sanayi Genel Müdürü Orhan Özer’in dini baskı iddialarını çürütmek için  tesislerinde üç mescid bulunduğunu söylemesine, mağdur işçiler şu cevabı verdi: Evet var. Ama kapısı kilitli. Namaz kılınan seccadeler, kullandığımız kartonlar bile atıldı!

YÖNETİCİLERDEN ŞİKAYETÇİYİZ

Namaz kıldığı için baskıya maruz kaldığını ve birkaç ay önce işten atıldığını iddia eden bir işçi “Tazminatlarımız fazlasıyla aldık. Allah razı olsun ama neden namaz kılıyoruz diye baskı yaptılar, hiçbir sebep göstermeden işten ayırdılar. Biz fabrikadan değil, bazı yöneticilerin uygulamalarından şikayetçiyiz. Fabrikanın zarar görmesini istemem. Geride kalan arkadaşların da işten çıkarılma kaygısını yaşamamaları için konuşuyoruz” dedi. 9 yıl çalıştığını ve hiçbir sebep gösterilmeden işten atıldığını savunan işçi, işten çıkarılma nedeninin namaz kılması olduğunu öne sürdü. Ana binadaki mescitlerin kilitli olduğunu, bazı basın organlarında çıkan haberler üzerine mescitlerin açıldığını öne süren işçi, işçilerin yoğun çalıştığı bölümlerde mescit olmadığını, 10 dakikalık çay molasında mevcut mescitlere gidip namaz kılmalarının da mümkün olmadığını söyledi. Bazı personele yıldırma politikası uygulandığını iddia eden işçi, “Üç sağlık görevlisi vardı, sağlık memurlarını kaynak hattına verdiler, üretim alanına ya burada çalışacaksınız ya gideceksiniz diye. Mecburen işi bıraktılar” diye konuştu.

BENİM İKİ DEDEM DE HACI

TOYOTA Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş. Genel Müdürü Orhan Özer fabrikada STAR’ın iddialarla ilgili sorularını yanıtladı: “Biz maksimum derecede saygı gösterme gayreti içindeyiz. Geçtiğimiz Ekim ayında üç tane mescit açtık. Ondan önce hiç kimsenin bir yere gitmesine engel değildik. Bizler de inançlı insanlarız. Benim iki dedem biri Hacı Ali diğeri Hafız Hasan. Oruç tutan arkadaşımız kişi sayısını biz takip etmiyoruz ama en azından çıkacak yemek açısından bakıyoruz, bana söylenen yemek sayısı yüzde 70-80 azalıyor. Benim sekreterim şoförüm oruç tutuyor. Evine dönerken şoförümün evine gitmesini ona göre ayarlıyorum.Haksızlık yapıldığını düşünüyoruz. Şoförüm umreye gitti, zamanım olursa ben de gitmek istiyorum. Biz inançsız insanlar değiliz ki, saygılı insanlarız. Kendimiz de yapma gayretinde olan insanlarız.” Özer, Toyota Türkiye’nin Toyota Boshoku’ndan apayrı bir tüzel kişilik olduğunu da belirterek, “Ben kişi olarak oradaki şu an genel müdürün ismini bile bakmam lazım söylemek için. Bizim hiçbir ortaklık ve organik bağımız yoktur” diye konuştu.

AMİRLER ŞİKAYET ETTİĞİ İÇİN NAMAZA GİZLİDEN KILIYORDUK

TOYOTA Otomotiv’in press fabrikasında 8 yıl 7 ay çalıştıktan sonra geçen yıl kendi isteğiyle ayrıldığını anlatan Nadir Turan, ayrılma gerekçesini şöyle anlattı:

“Stres, sıkıntı, amir, üst yönetim ve namaz yüzünden ayrıldım. 2003’te 23 yaşındaydım insan o zaman görüşleri farklı oluyor. İşe girmeden önce bizi özellikle uyardılar ‘içki içiyor musun diye sorarlarsa içiyorum de’ diye. Ama bana sadece içki içip içmediğimi sordular, namazı sormadılar... Fabrikaya girdiğimizde namaz kılıyorduk amirlerimiz tarafından sürekli uyarıldım. Gizli kılıyorduk kimsenin görmeyeceği yerlere gidiyorduk. Amirler namaz kılanları şikayet ediyor. Amirlerin içinde kılmaya izin verenler de vardı ama onlar azınlıktaydı. Ben açıkça mescit istediğimi söyledim. Bir hafta sonra beni başka bölüme aldılar hiçbir sakatlığım ve performans bakmadan presten operasyon desteğe gönderdilerdi beni. Sebepsiz bir şekilde adam eksiltme var diye. İki hafta sonra Boshoku’na gönderdiler. Eleman eksiği varmış diye gönderdiler. Aslında bizde eleman fazlalığı yok. Daha az insana daha çok iş yaptırarak insanların sakatlanmasına neden oldular. Benim hiçbir hastalığım yoktu. Boshoku’nda üç ay çalıştım, teşekkür ettiler. Geri döndüğümde iki hafta temizlik işleri yaptırdılar. Bize yer aradılar. En son lojistik 2’ye verdiler. Genel Müdür Orhan Bey’e ‘bu fabrikada namaz kılarken zorlanıyorum mescit yok’ dedim. ‘Bu konuyu konuşacağız’ dedi. Bu konuşmadan sonra da daha öncesinde de namaz kıldığımız seccadeler, kartonlar atıldı. Sakatlanan insanlar üzerinde de yine baskı vardı.” 

EĞER İKİ İŞGÜZAR YANLIŞ YAPMIŞSA DEĞERLENDİRİLİR

TOYOTA Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş. Finans ve İdari İşler Direktörü Erdoğan Şahin, fabrikanın kuruluş ve işleyişi hakkında bilgi verirken, 2009 krizinin maliyet baskısı yarattığını, şirketin zarara girdiğini üretimin 80-90 bine düşerken, 170 binlik insanın fabrikada çalışmaya devam ettiğini, bu nedenlerle karşılıklı anlaşma ile çalışanların bir bölümünün işten ayrıldığını söyledi.

“Acıyı paylaşalım” dediklerini ve kendi maaşları da dahil tüm çalışanların 4 maaşının kesildiğini, ayrılanları kıdem tazminatı olmadan gitmesin diye düşündükleri için 12 ilave maaş verdiklerini kaydeden Şahin, Japonya’daki deprem ve tsunami olayından sonra üretimin 60 bine düştüğünü, son 4 yıldır zararda olduklarını ifade etti. İşçilerin rotasyon olmadığı yönündeki iddiasının gerçeği yansıtmadığını savunan Şahin, “Rotasyon var.

ADAPAZARI’NIN YAPISI DİNDARDIR

Geçen sene lokal hastane ile anlaşmıştık bu yıl özel sağlık kuruluşlarıyla anlaştık, 5 doktor getirdik, 3’ü sadece ergonomik iyileştirme yapmak üzere anlaşma yapıldı. Rehabilitasyon merkezi kurduk” dedi. Orhan Özer’in 2010 yılı Temmuz’unda müdür olduğunu, kendisinin 2011 yılı Ocak ayında idari göreve geldiğini anlatan Şahin, Mart ayında depremin vurduğunu 6 ay depremin etkilerini gidermek için çalıştıklarını, Ekim ayında 3 mescit yaptıklarını belirterek, “Adapazarı’nın yapısını biliyoruz dindar ve hepimiz saygı gösteriyoruz. Hepimiz öyleyiz. Burada öyle bir şey olamaz. Bir iki işgüzar yanlış yapmışsa o da değerlendirilir” diye konuştu. Şahin Adapazarı’nda istihdamı daha da artırmak için çalışmalar yaptıklarını yeni bir proje üzerinde durduklarını da ifade etti.

MESCİT VE RAHABİLİTASYON MERKEZİNİ GEZDİRDİ

Star’a Toyota Otomotiv kompleksini de gezdiren Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş. Finans ve İdari İşler Direktörü Erdoğan Şahin, mescitler ve rehabilitasyon merkezleri ile spor kompleksleri hakkında da detaylı bilgi verdi.

ARKADAŞIMIZ NAMAZ KILDIĞI İÇİN...

TOYOTA Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş.’de işten çıkarılan işçilerden Eniz Meral işe girerken, namaz ve oruç sorularıyla karşılaştığını, namaz kıldığını söylemediğini, sadece cumaya gittiğini anlattığını belirterek şunları söyledi: “Kapıdan girerken ‘sakın namaz kaldığınızı söylemeyin’ diye bize tembih ettiler. Arkadaşımız namaz kıldığı için yakalandı, bölümünü değiştirdiler. Soyunma dolaplarının olduğu yerde kılıyorduk namazı başka yer yoktu oraları gezip kontrol ediyorlardı. Rotasyon olmuyorduk. 4-5 sefer ameliyat oldum boyun fıtığı, kasık göbek fıtığı, bölümümü değiştirdiler. Müdür ‘depremde olmuştur’ dedi. Şu an omurilik sağa doğru kayık raporlarım var. Performans düşüklüğü gerekçesiyle çıkarıldım.”