AKP Aydın Milletvekili Mustafa Savaş, Efeler’e bağlı Kadıköy Mahallesi’nde 700 dönümlük araziye Aydın Serbest Sera Bölgesi, 342 dönümlük araziye ise Aydın Serbest Bölgesi kurulacağını, bu bölgenin istihdamı arttıracağını, jeotermalle tarımı buluşturmayı hedeflediklerini, bu yöntemle Aydın’da muz üretmeyi hedeflediklerini açıklamış.

Fıkra gibi bir memlekette yaşıyoruz!

Sayın Mustafa Savaş, bir yandan jeotermalle tarımı buluşturacağını söylerken, jeotermal tesislerden doğaya salınan atıklar nedeniyle binlerce incir ve zeytin ağacının yok olduğunu görmemezlikten geliyor.

Dünyada en iyi incir Aydın’da yetişirken, jeotermal santraller nedeniyle incir ağaçları kuruyor. JES ler kanserli bir hücre gibi kurulduğu coğrafyayı öldürüyor.

Sayın Mustafa Savaş, Aydın’da serada muz yetiştireceğinize incire, zeytine sahip çıkın!

akin-yakan-1-002.jpg

“Jeotermal elektrik santrallerinin Aydın’a bir zararı yok” söylemini lütfen bir kenara bırakın.

2010 yılında, Doç Dr. Mustafa BOLCA, Prof. Dr. Rafet KILINÇ, Prof. Dr. Ünal ALTINBAŞ, Yard. Doç. Dr. Müslim Murat SAÇ, Prof. Dr. Mehmet N. KUMRU, Araş. Gör. Bihter ÇOLAK ESETLİLİ, Dr. M. Tolga ESETLİLİ ve Araş. Gör. Fulsen ÖZEN tarafından TÜBİTAK desteği il gerçekleştirilen “Alangüllü (Aydın) Bölgesindeki Jeotermal Kaynakların Kimyasal Özelliklerinin ve İçerdikleri Radyoaktif Maddelerin Su Kaynakları, Tarım Toprakları ve Kültür Bitkilerine Etkilerinin Multidisipliner Yaklaşımla Saptanması Üzerine Araştırmalar” başlığı ile gerçekleştirilen bilimsel inceleme jeotermal elektrik santrallerinin doğaya verdiği zararları açıkça ortaya koymaktadır. Eğer merak ederseniz, “Aydın’da Jeotermal Enerji Santrallerinin Doğaya Verdiği Zararları Ortaya Koyan Bilimsel Araştırmalar-1” başlıklı yazımı okuyabilirsiniz [1].

Bu sadece JES’lerin doğaya verdiği zararları ortaya koyan bilimsel çalışmalardan sadece  bir tanesi.

Bu anlamda Aydın ile ilgili somut gerçek ortadadır. Jeotermal elektrik santralleri doğaya saldıkları atıklarıyla toprağı, suyu ve havayı kirletmektedir. AKP Milletvekilleri, Aydın Valiliği bu durumu gözardı etmektedir.

 

AKP Aydın Milletvekili Mustafa Savaş, Aydın’da serada muz yetiştirileceği müjdesini verdiği 07.09.2018 tarihinden bir gün önce, Kızılcaköy Halkı köylerinde jeotermal elektrik santrali istemediğini haykırdı ve köylerinde “Jeotermal Nöbeti” başlattılar.

Kızılcaköy halkı, kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla, çoluğuyla çocuğuyla “JEOTERMAL İSTEMİYORUZ” diye ayağa kalktı.

akin-yakan-2-004.jpg

 

Kızılcaköy halkı adına basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına İyi Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin ve CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül ve birçok sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.

Basın açıklamasını aynen aşağıda paylaşıyorum.

            “Değerli basın mensupları,

            Bereket ve bolluğu ile yüzyıllardır birçok uygarlığa ev sahipliği yapan, tarihin ve kültürün beşiği Aydın, her geçen gün kirlenmektedir.

            Aydın’da hızla artan jeotermal santrallerden doğaya salınan sıvı ve gazlar, Aydın’ın havasını, suyunu ve toprağını kirletmektedir.

            Türkiye’de kansere bağlı ölümler 2010-2013 arasında %18 iken, Aydın’da % 42 olarak tespit edilmiştir. Menderes nehrine yakın yerleşim yerlerinde kansere bağlı ölüm oranları oldukça yüksektir.

            Dünya Sağlık Örgütü 2014 yılına kıyasla 2015’te hava kirliliği artışının yaşandığı iller arasında, kükürtdioksit emisyonları açısından Türkiye’nin en kirli ili olan Adana’nın arkasından ikinci sırada Aydın yer almaktadır.

            Aydının bu kadar ciddi boyutta çevre kirliliği yaşamasının en büyük nedeni jeotermal santrallerden doğaya salınan sıvı ve gazlardır.

            Son aylarda yaşanan gelişmelerden sonra Kızılçaköyümüzde jeotermal elektrik santrali tehdidi altındadır.

            Anayasa’nın 56.maddesi uyarınca, herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Devlete ve idari yapı içindeki idarecilere düşen görev, çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemektir.

            Bu nedenlerle, biz Kızılcaköy halkı olarak, köyümüzde yapılmaya çalışılan jeotermal elektrik santralini istemiyoruz.

            Burada kurulan çadırlarda, bizim çığlığımızı yetkililer duyana kadar nöbet tutmaya başlıyoruz.

            Bu Kızılcaköy’ün toprağının ve suyunun kurtarılması nöbetidir.

            Bu Kızılcaköy’de yaşayan insanların sağlığını kurtarma nöbetidir.

            Bu Aydın’da yaşayan insanların, Anayasa’nın 56.maddesi ile güvence altına alınan sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının korunduğu bir nöbettir.

            Yetkililer sesimizi duyana kadar, bu jeotermal santraller köyümüzden atılana kadar nöbete devam edeceğiz.

            Bu toprakları dedemizden, babamızda teslim aldık, çocuklarımıza, torunlarımıza miras olarak bırakacağız. Hiç kimsenin bizim havamızı, toprağımızı ve suyumuzu zehirlemesine izin vermeyeceğiz.

            Tüm halkımızı, çığlığımıza ve nöbetimize sahip çıkmaya davet ediyoruz.

            Aydın ve Kızılcaköy’de jeotermal elektrik santrali istemiyoruz.

            Saygılarımızla kamuoyuna duyurulur.”

akin-yakan-3-002.jpg

 

 

Sayın Mustafa Savaş, Kızılcaköy Halkı size “Aydın’da serada muz yetiştireceğinize incire zeytine sahip çıkın!” diyor.

Sayın Mustafa Savaş, Kızılcaköy Halkı size “Köyümüzde jeotermal santral istemiyoruz” diyor.

 

akin-yakan-4.jpg

 

akin-yakan-5.jpg

akin-yakan-6.jpg

 

[1] https://www.aydinpost.com/aydinda-jeotermal-enerji-santrallerinin-dogaya-verdigi-zararlari-ortaya-koyan-bilimse-2276yy.htm

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA