Aydın Valisi Hüseyin Aksoy, 18.06.2020 günü göreve başladı.

Aynı gün basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlarken, jeotermallerle ilgili olarak “Henüz daha o noktada konuyu biraz daha derinlemesine bilmemiz gerekiyor. Bazı ön bilgilerle yapacağımız değerlendirmeler doğru olmayabilir. Konunun teknik yönü var, sosyal yönü var, farklı özellikleri ile inceleyip bundan sonra genel uzmanların görüşünü alarak tabi ki bizim de bir değerlendirmemiz olacaktır.”  şeklinde açıklama yapmıştı.

Efeler Belediyesi bir ara aksaklık yaşanmasına rağmen düzenli olarak Aydındaki hava kirliliği verilerini açıklıyor. Bu Aydın için çok önemli bir hizmettir. Efeler Belediyesi ruhsatsız JES’ler hakkında yasal işlem yapmamasına rağmen, hava kirliliği değerlerini açıklamaktadır.

Efeler Belediyesi internet sitesinde açıklanan hava kirliliği değerlerini inceleyebildiniz mi?

10.12.2020 günü Aydın’da yapılan ölçümlerde, HS değeri yasal sınır değer 20 µg/m3 olmasına rağmen, 60,359 µg/m3 olarak tespit edilmiştir.

Peki diğer günlerde bu değer nasıldı?

07.12.2020 günü 66,946 µg/m3

06.12.2020 günü 64,638 µg/m3

05.12.2020 günü 77,232 µg/m3

04.12.2020 günü 36,988 µg/m3

03.12.2020 günü 46,850 µg/m3

01.12.2020 günü 65,762 µg/m3

29.11.2020 günü 57,873 µg/m3

28.11.2020 günü 37,873 µg/m3

Bunun anlamı şu;

Aydın’da ortalama olarak bir ay (30 gün) içinde 24-25 gün HS hava kirliliği sınır değeri aşılmaktadır.

Jeotermal enerji santralleri (JES) bize empoze edilmeye çalışılanın aksine temiz değil,  çevreyi kirleten enerji tesislerdir. Bir JES, yer altından çıkardığı jeotermal kaynağı reenjekte etse dahi çevreye kirletmektedir. Çünkü yer altından çıkarılan jeotermal kaynak içerisinde yer alan yoğuşmayan gazlar hiçbir şekilde reenjekte edilememektedir. Başka bir anlatımla mevcut JES’lerin teknolojisi yoğuşmayan jeotermal gazları reenjekte etmeye yeterli değildir.

Bunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bilmiyor mu?

Aydın Valiliği bilmiyor mu?

Herkes biliyor!

Jeotermal kaynak kullanımı sırasında ortaya çıkan yoğuşmayan gazlar NCG (non condensable gases) olarak tanımlanmaktadır. Yani NCG, jeotermal kaynak kullanımında ortaya çıkan yoğuşmayan gazları (CO2 H2S, CH4, NH3, N2, H2 vb.) ifade eder. Başka bir anlatımla da yeraltından çıkartılan jeotermal kaynak içinde yer alan yoğuşmayan ve reenjekte edilmeyerek doğaya salınan zehirli gazlardır.

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD)”nın finansal desteği ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (ÇŞB) arasında imzalanan teknik iş birliği anlaşması kapsamında Jeotermal kaynaklarla ilgili olarak hazırlanan “Taslak Kümülatif Etki Değerlendirme Raporu” yayınlandı [1].

Bu araştırma ile Türkiye'de mevcut ve planlanan jeotermal kaynakların bölgesel bazda kümülatif etkilerinin değerlendirilmesi ve ileriye yönelik oluşabilecek pozitif ve negatif potansiyel etkilerin belirlenebilmesi amaçlanıyor.

Raporun 245.sayfasında “Jeotermal kaynak kullanımı sonucu oluşan NCG emisyonlarının boyutu yukarıda verilen matris değerlendirmesinde de ortaya çıkmıştır. Jeotermal kaynak kullanımında ortaya çıkan yoğuşmayan gazlar (NCG- non condensable gases- CO2 H2S, CH4, NH3, N2, H2 vb.) hava kalitesi üzerinde olumsuz etkiler yaratabilirler. Bu emisyonlar, benzer şekilde, diğer endüstri ve faaliyetlerden de kaynaklanabilecek emisyonlar olduğundan, matris değerlendirmesi, JES tesisleri ve diğer endüstrilerin hava kalitesine benzer miktarda katkı sağlayabileceğini göstermiştir. Jeotermal kaynak kullanım aktiviteleri sonucunda oluşacak NCG emisyonlarının tespiti için tesis sahalarında ve etki alanlarında ölçüm yapılarak, katkı değerleri ve kütlesel debiler kontrol edilmelidir. Jeotermal kaynak kullanımı aktiviteleri ile diğer endüstri ve faaliyetlerden kaynaklanabilecek hava kalitesi etkilerinin, bütünsel bir yaklaşım ile değerlendirilmesi ve önleme çalışmalarının uygulanması oldukça önemlidir. Yapılan değerlendirme neticesinde, hava kalitesinin korunması ve hava emisyonlarının önlenmesine ilişkin yatırım ihtiyacı olduğu ve ileri araştırma gerektiği değerlendirilmiştir.” şeklinde açıklama yapılmıştır.

Raporla, jeotermal kaynak kullanımında ortaya çıkan yoğuşmayan gazlar (NCG- non condensable gases- CO2 H2S, CH4, NH3, N2, H2 vb.) hava kalitesi üzerinde olumsuz etkiler yarattığı kabul edilmiştir.

JES lerden doğrudan doğaya salınan yoğuşmayan gazlar (NCG- non condensable gases) çok ciddi boyutta hava kirliliğine neden olmaktadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı doğru ölçüm verilerini paylaşmış olsa bu ortaya çıkacaktır. Fakat Efeler Belediyesinin hava kirliliği ölçüm değerleri bunu somut olarak ortaya koymaktadır.

Menderes ve Gediz havzasındaki JES’ler sadece doğrudan doğaya salınan yoğuşmayan gazlar (NCG) nedeniyle büyük bir çevre kirliliğine neden olmaktadır.

Aydın Valisi Hüseyin Aksoy, 18.06.2020 tarihinden itibaren sizde bizlerle Aydın’da yaşıyorsunuz.

Sayın Aydın Valisi, 6 aydan beri bizimle birlikte her gün zehirlendiğinizin farkında mısınız?