Ankara’daki savcıların el konacak verilerin kopyalanması için işbirliği içinde bulundukları emniyet güçlerine karşı güven bunalımı yaşadıkları ortaya çıktı.

Ankara’daki savcıların Kanal 7’deki verilerin kopyalanması için İstanbul emniyetine inisiyatif bırakmadığı ortaya çıktı. Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturmanın Türkiye ayağıyla ilgili önemli bir ayrıntı “soruşturmayı yürüten savcıların işbirliği içerisinde çalışmaları gereken emniyet güçlerine karşı güven bunalımı” yaşadığını ortaya koydu. Ankara Basın Savcısı Nadi Türkaslan ve ekibi soruşturmanın hedefindeki şirket olan Kanal 7’de 2009 yılında yapılan aramada belge, harddisk ve evrakların kopyalanması için farklı bir yönteme başvurdu.

20 bin TL  ödenek istendi

İstanbul’daki arama için emniyet güçlerine belgelerin kopyalanması için inisiyatif bırakmak istemeyen savcılar kanaldaki tüm belge ve evrakların birer örneğinin alınabilmesi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı kanalıyla Adalet Bakanlığı’ndan ödenek talep etti. 20 bin TL’yi bulan bu ödenekle satın alınan CD’lere polis herhangi bir ayrım yapmaksızın Kanal 7’nin bilgisayarlarındaki verilerin tamamını kopyalamak zorunda kaldı. Bu yöntem nedeniyle Kanal 7’ye yapılan baskın o tarihlerde kamuoyuna yansıdığı gibi 1-2 günle sınırlı kalmadı. Kanal 7’deki belge, harddisk ve evrakların kopyalanması tam 10 gün sürdü.

Kanal 7’den alınan bilgisayar harddisklerindeki bazı verilerin baskından önce silindiğinin anlaşılması ve tutuklanan zanlıların telefon görüşmelerinin dinlendiğini öğrenmeleri soruşturmada gizli bilgilerin sızdırıldığı iddiasını gündeme getirmişti. Türkiye’deki Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturma Eylül 2008’de başlamış, Kanal 7 ve çok sayıda şirkete eşzamanlı baskınlar bu tarihten tam 13 ay sonra yapılmıştı. Kanal 7’ye 16 Ekim 2009 tarihinde yapılan baskın o tarihlerde kamuoyuna yansıdığı gibi 1-2 günle sınırlı kalmadı. 3 üst düzey yöneticisi tutuklanan Kanal 7’deki arama tam 10 gün sürdü. Aramanın bu kadar uzun sürmesinin nedeni ise geçen hafta düğmeye basılan operasyonun ardından ortaya çıktı.

Soruşturmanın uzaması nedeniyle eleştiriler yöneltilen soruşturma savcıları aramalarda polislerin belge incelemesi yerine tüm belge ve evrakın kopyalanmasını istedi. Savcılar kanaldaki tüm belge, harddisk ve evrakın bir örneğinin Ankara’ya getirilmesini talep etti. Bu süreçte savcılar söz konusu taleplerinin yerine getirilmesi ve emniyet güçlerine inisiyatif bırakmamak amacıyla aramalar için ödenek talebinde bulundu. 20 bin TL’yi bulan ödenekle Ankara’daki savcılar tarafından bilgisayarlardaki tüm verilerin kopyalanması için CD alındı. CD’ler aramayı yapacak emniyet birimlerine savcılık kanalıyla teslim edildi.

Geriye dönük incelemenin yapılması için bilgisayar harddiskleri emniyete götürülmeden kanalda imajları alınarak kopyalandı. Savcıların izlediği bu yöntem soruşturma makamının “delillerin karartıldığı” ve “soruşturmadaki gizli bilgilerin sızdırıldığı” iddiasına yönelik kuşkuyu baskından önce edindiği izlenimi doğurdu.