Sakarya ile Kocaeli'nde yaklaşık 2 milyon kişinin içme su ihtiyacını karşılayan Sapanca Gölü, Türkiye'de bulunan diğer su kaynakları gibi kuraklıktan etkilendi. Yeterli yağışın olmaması Sapanca Gölü için kritik su miktarı olan 29.90 kotundan da aşağıya düşerek 29.82'ye geriledi. Haziran ayı içerisinde Sakarya'nın bazı ilçelerinde sele sebep olan yağışlarda tarihinin en kuraklık dönemini geçiren Sapanca Gölü'ne çare olmadı.

Sapanca Gölü'nün 2 yıldır dışa akış gerçekleştirmediğini belirten Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saim Özdemir, "Bu durum gölün içerisinde yosun miktarını arttırıyor. Sapanca Gölü böyle giderse 10 yıla kalmaz Bafa Gölü durumuna gelir" dedi.

Sakarya ve Kocaeli Büyükşehir Belediyeleri haricinde sanayi amaçlı su çekiminin yapılmasının su kalitesinin bozulmasına yol açmakta olduğunu ifade eden İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi İçsular Biyolojisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meriç Albay, "Gölde başta su bitkileri olmak üzere yosun (alg) miktarı artmakta, gölün ekolojik dengesi tamamen bozulmaktadır. Aşırı su çekiminin göl ekosisteminde yaratacağı en önemli etkenlerden bir tanesi de gölün havuzlanma özelliği göstermesi nedeni 10 - 20 metre derinliklerde ortaya çıkan ve bir hepetotoksin üreten Planktothrix rubescens denen siyanobakteri türünün artış göstereceği gerçeğidir. İnsan sağlığı üzerinde tehdit oluşturacak bu türün çoğalmasını destekleyecek etkilerden uzak durulmalıdır" diye konuştu.

Ülke nüfusunun 35-40 milyon olduğu zamanlarda sanayi kuruluşlarına verilen izinlerin 75 milyonluk ülke nüfusuna göre düşünülerek, mutlaka değiştirilmesi gerektiğinin altını çizen Albay, "Unutulmamalıdır ki su ülkemizde kullanılabilir durumdaki su bütçesi 100 yıl önce de yaklaşık 112 milyar m3'dü, şimdi de aynı bütçeye sahibiz. Yani kişi başına düşen içme suyu miktarı her geçen yıl azalmaktadır. Sapanca Gölü de çevresindeki iki büyük belediyenin içme suyu kaynağını oluşturması nedeni ile büyük önem arz etmektedir. Buranın aynı zamanda bir göl olması nedeni ile gölün ekosistem temelli yaklaşımla yönetilmesi büyük önem taşımaktadır. Yaklaşık 20 yıldan beri gölde ortaya çıkan ve toksik alglerin de su bütçesindeki zorlama ile daha da artacağı ve büyük sıkıntı yaratması olasıdır. Bunun için gölden sanayi amaçlı su çekiminin durdurulması elzemdir" ifadelerini kullandı.