Sabah saatlerinde Aydın Hayvan Pazarı’na gelen besiciler, yaklaşık 10 aydır sıkıntılı günler yaşadıklarını pazarın açılmasına sevindiklerini söylediler.

Aydın Celepler ve Besiciler Odası Başkanı İsmail Kadı, pazarların kapalı olması nedeniyle ciddi sıkıntı yaşayan sektörün pazarların açılması ile birlikte rahatlayacağını belirtti. 2011 yılında da şap karantinası nedeniyle hayvan pazarlarının aylarca kapalı kaldığını hatırlatan Kadı, “Hayvan pazarlarının açık olması Aydın ekonomisine katkısı büyük olacaktır. Bundan sonra hayvan sevkiyatları ve giriş-çıkışlarda daha dikkatli ve veteriner kontrolünde olacak. Tarım Gıda ve Hayvancılık Müdürlüğü’nün destekleri çiftçilerimizin duyarlılığı sayesinde hastalıktan kurtuldu. Aydın’da hayvancılık en önemli geçim kaynaklarından biridir. Temennimiz bir daha pazarların kapanmaması” diye konuştu.

Bilindiği gibi 2011 yılının Kasım ayında görülen şap hasalığı nedeniyle bölgenin karantinaya alınması sonucu Aydın’da hayvan sevkiyatları durdurulmuş ve hayvan pazarları da kapatılmıştı. Bu süreçte hayvanlarını pazara çıkaramayan ve satamayan pek çok üretici ciddi sıkıntıya girmişti. Kurban bayramı hazırlıklarının başladığı bu günlerde pazarın açılması hem hayvancıları hem de celepleri sevindirdi. Pazarın ilk günü beklenen yoğunluk yaşanmazken önümüzdeki haftalarda Aydın hayvan pazarında ciddi bir yoğunluk yaşanmasının beklendiği belirtildi.

“ŞAP HASTALIĞI”

Şap hastalığı çift tırnaklı hayvanların akut seyirli, çok bulaşıcı ve zoonotik karaktere sahip viral bir enfeksiyonudur. Hastalığın bulaşma oranı yüksek olup, hassas hayvan topluluklarında yüzde 100'e kadar ulaşabilmektedir. Sığırlarda ateş, iştahsızlık, depresyon ve süt veriminde azalma ilk klinik bulguların yer aldığı şap hastalığı koyun ve keçilerde hastalık daha hafif seyirlidir.

aşımaktadır.

“ŞAP HASTALIĞININ TARİHÇESİ”

Şap hastalık 19. yy. boyunca Avrupa, Asya, Afrika, Kuzey ve Güney Amerika’da yaygın olarak Avusturalya’da ise yalnızca bir kez görülmüştür. Hastalık sütçü sürülerde süt veriminin azalmasına, etçi sürülerde ise gelişmenin gecikmesine yol açmaktadır. Avrupa kıtasında 1991 ve 1993 yılında Bulgaristan'da, 1994 yılında Yunanistan'da, 1995 yılında Rusya da, 1996 yılında Rusya ve Makedonya da, 1993'te İtalya'da O tipi, 1996'da Arnavutlukta A tipi şap hastalığı sporadik olarak görülmüştür. Son günlerde ise İngiltere'de görülen ve 1997'de Taiwan'da şap hastalığına yol açan virus ile aynı olduğu açıklanan O tipi şap virusu Avrupa kıtasında hızla yayılmaktadır.

“TÜRKİYEDE ŞAP HASTALIĞININ DURUMU”

Türkiye’de şap hastalığı ile ilgili ilk istatistiki bilgilere 1914 yılında yayınlanan Ziraat İstatistik Dergisinde rastlanmaktadır. Hastalık hakkındaki geniş bilgi ve kayıtlara ise 1957 yılından sonra rastlanmaktadır. 1957 yılında görülen büyük şap salgınını takiben; 1958 yılında Etlik Veteriner Bakteriyoloji Enstitüsü bünyesinde geçici bir şap laboratuvarı ve daha sonra 1967 yılında Şap Enstitüsü kurulmuştur. Türkiye’de 1957 yılındaki büyük salgına O tipi şap virusunun yol açtığı bildirilmiştir. 1962-1965 yılları arasında O1, SAT1 ve A22 tipi şap virusları salgınlara yol açmıştır. 1973-1978 arası görülen ASIA1 tipi şap salgınlarına daha sonra 1983-1985 arası rastlanmıştır. 1985'den sonra ise O1 ve A22 tipleri görülmüştür. Ancak 1997 yılında İran'dan yurdumuza yeni bir A tipi girmiş ve A22 tipine karşı dominant özellik kazanmıştır. 1999 yılında ise ASIA1 tipi şap virusu yurdumuza girmiştir. Şu anda O1, A İran ve ASIA1 tipi şap virusları Türkiye’de şap hastalığına yol açmaktadır.

 

aydinpost-twitter.png aydinpost-facebook.png