31 Mart’a şunun şurasında 10 gün kaldı, geçmiş seçimlerden farklı, sanki ufukta seçim yokmuş gibi ne bir atmosfer ne de bir heyecan var.

İşin görünen yüzü kampanyanın tam bir bahar havasında olgunluk içinden geçmekte olduğu.

Bu derin sessizlik partilerin bir birine saygısının mı eseri yoksa bir gelecek dip dalganın mı habercisi tam belli değil.

Atatürk Kent Meydanı’na kurulan CHP’ye ve AK Parti’ye ait çatıları bitişik şeffaf çadırlara bakarsanız Ankara’nın tersine Aydın’a sertlikten uzak bir uzlaşı hâkim. 

Diğer partiler İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti ve Vatan Partisi çadırlarına hâkim olan sükûnet desen ona hakeza...

Her parti kendi adayını ve projesini tanıtmaya odaklanmış, hiç kimsenin diğerinden bir rahatsızlık duyduğu yok.

Cadde ve sokaklara bir baştan diğer başa asılan parti bayraklarının meydana getirdiği o görüntü kirliği, yüksek sesli müzikli arabaların yol açtığı gürültü kirliliği bu seçimde pek yok.

Var olanların çoğu da cadde ve meydanların görünür yerlerine park edilmiş, reklam görevi yapıyor.

O nedenle partililer arasındaki tansiyon düşük.

Körükleyen olmayınca da etrafı karıştırmaya kimse fırsat bulamıyor.

Ama sessiz çoğunluk diye de adlandırabileceğimiz milletteki bu sessizlik, sakinlik ve alışılmışın dışındaki müphemiyet başta adaylar siyasetçi esnafını tedirgin ediyor.

Şüphelenilmeyecek gibi de değil. Kayıtsız görünenleri incelediğinizde hepten ilgisiz olduğu pek söylenemez. Araştırıyor, soruşturuyor fakat kime oy vereceği sorulduğunda ser veriyor, sır vermiyor.  

Herkesin merakı ise bu sessizliğin Aydın’da bir dip dalgaya neden olup olmayacağı…

Millet İttifakı’nın adayı Özlem Çerçioğlu’nun bu seçimde 2014’deki havasında olmadığı bir gerçek. Nedenlerini daha önce anlattım. (Aydınpost, 11 Mart)

Ayrıca partisi CHP’de her seçimde bilhassa aday tespitte homurdananlar olurdu ama kazan kaldıran isyancıların bu seçimdeki kadar oranı yüzde 25’lere ulaşacak derecede çok olmamıştı.

Özlem Çerçioğlu buradan doğacak olası eksiği tamamlamak için İYİ Parti ile işi sıkı tutuyor ama buradan gelecek yama yırtığı tamire yeter mi, orası bilinmiyor.

Özlem Çerçioğlu’nun eksiğini tamamlamada güvendiği bir diğer seçmen kitlesi HDP…

Ancak HDP cephesi de ikilemde… Bir kısmı ilçede millet ittifakı adayına oy verme büyükşehirde vermeme düşüncesinde bir kısmı da tam tersi büyükşehirde oy verme, ilçede vermeme niyetinde…

Kaldı ki, HDP desteğinden duyduğu rahatsızlıktan dolayı ittifaka oy vermeyecek bir o kadar da İYİ Parti seçmeni var.

Ayrıca “kazanıyoruz” algısı yaratılmaya yönelik devasa poster ve reklam çokluğu yüz eskimesine neden olma gibi bir tehlikeyi de içinde barındırıyor.

Bütün bu olumsuzluklara karşı Özlem Çerçioğlu’nun en büyük avantajı AK Parti karşıtı oyların toplanacağı tek adres olmasıdır.

Rakibi Cumhur İttifakı adayı Mustafa Savaş da 2014’deki konumunda değil. Ama Özlem Çerçioğlu gibi negatif yönde değil, pozitif yönde.

Mustafa Savaş o günün şartlarında yabancısı olduğu yerel siyasete bu gün daha da hâkim. Ayrıca 2014’e kıyasla partisi içindeki konumu da o güne göre daha güçlü.

Diğer taraftan yürüttüğü çalışmalarla geçmişte Özlem Çerçioğlu’na oy veren merkez sağ “kanaat önderlerinin” sempatisini kazanmasını bildi.

Fakat 31 Martta o kesimden ne kadar oy emebilir, bilinmiyor.

Mustafa Savaş’ın desteğini alacağı diğer bir grup da enişteleri olduğu Aydın’daki sayıları bir hayli fazla Muşlu seçmendir.

Mustafa Savaş’ın şansızlığı ise bu seçimde sandığa etki edip etmeyeceği bilinmeyen etki edecekse ne oranda olacağı merak konusu olan ekonomideki daralmadır.

Bakalım 31 Mart akşamı sessiz çoğunluk Özlem Çerçioğlu’na mı yoksa Mustafa Savaş’a mı şans tanıyacak hep birlikte göreceğiz.

Şunun şurasında fazla değil 10 gün kaldı.

   

Aydınpost ANDROID'de TIKLA YÜKLE!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA YÜKLE!