İki aydır sessizliğini koruyan milli sörfçü, ilk kez röportaj verdi: Gitar çalarım, salsa yaparım. Sörf tahtası üzerinde, kendimi unuturum Bora Kozanoğlu'nun adı, Eda Taşpınar ile birlikteliğinden sonra manşetlere taşındı. İki aydır sessizliğini koruyan milli sörfçü, ilk kez röportaj verdi: Gitar çalarım, salsa yaparım. Sörf tahtası üzerinde, kendimi unuturum
'İkoncan' Eda Taşpınar'ın sürpriz aşkı 'sörfçü Bora Kozanoğlu' şu günlerde magazin basının bir numaralı ismi. İki aydır Taşpınar ile birlikte olan ve ilişkisi hakkında hiç konuşmayan Kozanoğlu, defalarca sporcu kimliği ile yer aldığı gazetelerin, magazin sayfalarına transfer olduğundan beri şaşkın... Windsurf'te defalarca Türkiye birincilikleri ve dünya ikinciliği olan Kozanoğlu, bu röportajı 'sporcu kimliği' ile vermeyi kabul etti. Bütün magazin basının peşinde olduğu genç sporcuyu yakından tanımak için karşılıklı oturduk. İşte, 'aylardır herkesin konuştuğu Bora Kozanoğlu kimdir?' röportajı:

Magazin basını olarak sizi yeni keşfettik ama spor dünyasında tanınan bir isimsiniz. Ne zamandan beri sörf yapıyorsunuz?
10 yaşımda başladım. 31 yaşımdayım. Belki aralarda bir-iki kere sakatlığımdan dolayı katılamadığım olmuştur ama 18 yaşımdan bu yana slalom kategorisinde resmi olarak Türkiye şampiyonuyum.

BAŞLAYINCA SONUNA GİDERİM

Babanızın bir Alman arkadaşının, "Sen zayıfsın, bu sporu yapamazsın" sözleri üzerine başlamışsınız sörfe, doğru mu?
Aynen öyle! Babam spor yapmayı çok sever. Milli kule tramplencisidir. Alman arkadaşı ona sörf takımı hediye etmişti ve babam sörf yapmaya başlamıştı. Babama özendim. İlk sörfe çıktığımda, rüzgarın gücünü hissedince, bağımlılık yaptı. Her sörfçü için bu geçerli. Alman arkadaşı bana, "Vücudun müsait değil" deyince, onun hırsıyla hareket ettim.

Hırsın yanında biraz da milliyetçilik var galiba?
Var tabii. Zaten milliyetçi olmayan biri, bu sporda bu kadar başarılı olamaz. Sonuçta bir sürü zorluğa göğüs germeniz gerekiyor. Bundan iki sene öncesine kadar yurtdışındaki yarışlara tek başıma gidiyordum. Üstelik rakiplerim çok küçük yaşlarda bu spora başlamış, neredeyse annesinin karnından sörf tahtasıyla çıkmış insanlar... Onlara rağmen çok iyi dereceler elde ettim. Windsurf, kişinin tek başına yaptığı bireysel bir spor. Takım sporları da çok güzel ama bireysel spor bir ayrıcalıktır. Çünkü özgüven ve karar gerektirir. Herkesin yapabileceği bir şey değil. Benim bir işe başlayınca sonuna kadar götürme huyum var.

Bireysellikten hoşlanıyor musunuz?
Tek başıma bir şey yapmak çocukluğumdan beri çok hoşuma gidiyor. Ben yalnızken de mutlu olabilen insanlardanım.

Tek çocuk musunuz?
Evet, kardeşim yok.

Eğitiminizi hangi konuda aldınız?
Celal Bayar Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünü bitirdim, babamın mesleği, ama yapmıyorum. Fakat bu eğitim, kafayı çok geliştiriyor. En kısa zamanda doğru karar vermenizi sağlıyor. Aynı sörf gibi. Yarışlarda eğitimimin çok faydasını gördüm. Windsurf çok zor bir spor. Aynı anda birkaç şeyi düşünüp, tek başına ve hızlı karar vermek zorundasın. Ama tabii ki iyi bir windsurf'çü olmak için, inşaat mühendisi olmaya gerek yok!

Windsurf dışında spor yapıyor musunuz?
Ağırlık çalışıyorum. Bisiklete biniyorum. Zaten düzenli bir hayat yaşıyorum. İçki, sigara yok hayatımda. Kullanılan ortamlara da pek gitmem. Bu yeni sigara yasağı yasasına duacıyım. (gülüyor) Tabii ben içmiyorum diye hiç bir yere gitmiyor da değilim. Dans etmeyi çok seviyorum. Salsa yapıyorum. Klasik gitara merakım vardır. Atatürk Kültür Merkezi'nde ve TRT'de birçok konser verdim ama hobi olarak ilgileniyorum. Özel zevk olsun diye gitar çalıyorum. O, benim meditasyonum.

Ama siz kızları tavlamak için en kestirme yolları bulmuşsunuz. Sörf, gitar...
(gülüyor) Yok, bunların benim için anlamları çok başka.

BEN GÖZÜKARA BİRİYİM

Genelde uyumlu biri misiniz?
Prensiplerim vardır, ama hayattan da belli bir keyif almam lazım. Çünkü yaptığım spor çok stresli. Sörf tahtası üzerinde saatte 80-90 km hıza çıkıyorsunuz. Formula 1'in suda olanını düşünün. Yurtdışındaki yarışlarda ölüm riskimiz var. Sörfünüz başka bir sörf ile çarpıştığı zaman ayağınız kopabilir. Topuğum, kalçam, kaşım, gözüm yarıldı kaç kere... Annem benim hiçbir yarışımı seyretmez. Çünkü bir kere seyretti, topuğum koptu; benden önce onu hastaneye götürdüler.

Topuğunuz mu koptu?
Evet, 35 dikiş atıldı topuğuma. Alıştım artık ben. Fark etmedim bile, sudan çıktım, "Ayağın!" dediler, öyle anladım. Benim gözüm çok karadır. Bireysel sporlarda başarının sebebi de bu gözü karalık zaten. Suya çıktım mı canavar oluyorum. Biri ayağıma bastığında, ısırırım.

Siz yarışlarda derece alınca Türk Bayrağı'nı dalgalandırıyor, İstiklal Marşı'nı söylettiriyorsunuz değil mi?
Evet, tabii. Biz elimizden geleni yapıyoruz. Yurtdışındaki çoğu sörf sporcusunu devlet destekliyor. Bizim sponsorlarımız dışında desteğimiz yok. Biz bu ülke için ayaklı reklam panolarıyız ve devletin bizi el üzerinde tutması lazım.

Kaç kişisiniz?
Benden başka resmi derecesi olan gençlerde Enes Yılmazel var. Çağla Kubat, Ertuğrul İçingir ve Aylin Erdil var. Hepi topu beş kişiyiz zaten. Yelken Kulübü'ne bağlıyız. Onlara ayrılan ödenek de ancak onlara yetiyor. Biz de sponsor desteğiyle yürütüyoruz işlerimizi.

BİR GÜN EVLENECEĞİM TABİİ

Siz magazin basınınde yer aldıktan sonra mı Sony sponsor oldu?
Sony benim bir senedir sponsorum. Bahsettğiniz magazinel olaylar, son iki aydır var hayatımda. Son 15 senedir hep sponsorum var zaten. Ben hem yarışıyorum hem de bir futbolcu gibi hayatımı bu meslekten kazanıyorum.

Adınız bu kadar yazılıp çizilince yaşam şekliniz değişti mi?
Vallahi ben mütevazı bir hayat yaşıyorum zaten. Hayatımda bazı şeylerin değişmesi zordur. Özel hayatımla ilgili konuşmuyorum, biliyorsunuz.

Eda Taşpınar ile evleneceğinizi söylemişsiniz... Evlenecek misiniz?
Bir gün herkes gibi ben de evleneceğim ama onun vaktini, saatini Allah bilir. Özel hayatımla ilgili bir şey söylemiyorum; en azından şimdilik...

BU SPORU TANITABİLİYORSAM O ZAMAN, NE MUTLU BANA!
Dünya ikincisi olmuşsunuz. Hiç devletten destek alıyor musunuz?
Hayır. Olması gerekiyor tabii, maddiyi bırakın, manevi desteğimiz de yok.

Bu spordan para kazanılıyor mu?
Eğer şampiyonluklarınız varsa, kazanırsınız.

Alaçatı'da sahibi olduğunuz sörf okuluna sizinle tanışmak isteyen genç kızlar kayıt yap tırıyormuş diye duydum. En çok parayı kızlardan mı kazanıyorsunuz?
Bilmiyorum... (gülüyor) Vallahi, ben mümkün olduğu kadar bu sporun yayılması için uğraşıyorum. Kız-erkek fark etmiyor. Herkes gelsin sörf yapsın bana yeter. E, ne güzel işte, spora faydamız oluyorsa ne mutlu bize!

Mutlu musunuz?
Ben zaten mutlu biriyim. Çok mutluyum!

HOCA DEĞİLİM AMA EDA'YA ÖĞRETTİM

Siz kendi okulunuzda sörf hocalığı da yapıyorsunuz değil mi?
Hayır, hakkımda böyle yazıldı ama ben sörf hocası değil, profesyonel yarışçıyım.

Ama bunu sormak zorundayım artık; Eda Taşpınar'a sörfü siz öğretmediniz mi?
Sörf merkezimde 10 tane hoca var. Ben onlara öğretiyorum, onlar öğrencilere... Ben profesyonel milli sporcuyum. Okuldaki hocaları eğitiyorum ama zaman zaman okula gelen öğrencilere de yardımcı oluyorum. Benim yarışlara katılmaktan ve antrenman yapmaktan, başka şeylere pek vaktim kalmıyor. Çünkü aynı zamanda yarışçı temsilcisiyim. Şampiyonalarda dünya üzerindeki yarışçıları temsil ediyorum ve oylama ile seçiliyorum. Hakem komitesi, organizasyon ve yarışçılar arasındaki bağlantıyı sağlıyorum. Bu çok gurur verici.

Antrenmanları kendi sörf okulunuzda mı yapıyorsunuz?
Bazen. Okul 12 ay açık. Ama çoğunlukla daha sıcak yerlere gidiyorum. Bir de bizim rakiplerimizle antrenman yapmamız gerekiyor. Çoğunlukla Hawai ya da İsrail'de buluşuyoruz.

HER YAŞTAN İNSAN SÖRF YAPABİLİR

Sörf yapmanın yaşı var mı?
Hayır, yok. Alaçatı'da ortağım Engin Kalafatoğlu ile açtığımız windsurf okulumuz var. 15 yıldır her yaştan spor tutkununa sörf yapmayı öğretiyoruz. Alaçatı'da kurulan ilk okul. Şu anki teknoloji, 7 yaşındaki çocuğa da 70 yaşındaki dedesine de 3 ile 5 gün arasında bu sporu öğretmeyi sağlıyor. Alaçatı çok güvenli bir parkur. Her sene yüzbinlerce insan Alaçatı'da sörf yapıyor. n Sörf yapmanın yaşı var mı? Hayır, yok. Alaçatı'da ortağım Engin Kalafatoğlu ile açtığımız windsurf okulumuz var. 15 yıldır her yaştan spor tutkununa sörf yapmayı öğretiyoruz. Alaçatı'da kurulan ilk okul. Şu anki teknoloji, 7 yaşındaki çocuğa da 70 yaşındaki dedesine de 3 ile 5 gün arasında bu sporu öğretmeyi sağlıyor. Alaçatı çok güvenli bir parkur. Her sene yüzbinlerce insan Alaçatı'da sörf yapıyor./sabah