İpek Alemdar Göde/ Posta.com.tr - Pandemi dönemdeki yoğun koruma halinden sonra maskelerin bırakılması, havaların soğuması ve kapalı alanda geçirilen sürelerin artması ile solunum yolu hastalıklarına ilişkin şikayetler fazlalaştı. Bazı okullarda vaka sayılarının artması ile birlikte eğitime ara verildi.

Enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu son dönemde görülen hastalıklara ve belirtilerine ilişkin “Ekim ayından sonra havalar soğumaya başlayınca aynı dönemde artık maske de takılmadığı için 2019 yılından itibaren az gördüğümüz viral hastalıklar artmaya başladı. Özellikle influenza artışa geçti. İnsan koronavirüsü RSV ve nezle virüsü (rino virüs) 2019 yılında gördüğümüz sayıların bile üzerine çıkmaya başladı” dedi.  

ÇOCUKLARDA STREP A SALGINI

Sönmezoğlu açıklamasında “Ayrıca beta mikrobu olarak bilinen Strep A bakterisi de maske kullanılmamaya bağlı olarak ciddi oranda artış gösterdi. Bu hastalık özellikle okul çocukları arasında yaygınlaşmaya başladı. Belirtileri olarak koronavirüs ile çok karıştırıldığı için öncelikle koronavirüs olduğu düşünülüyor. Aralarında koronavirüs vakaları da var ama bu sonra hastalıklar koronavirüs vakalarının da önüne geçti. Son dönemlerde rino virüs, influenza gibi virüsleri daha çok görmeye başladık. Beta virüsü son dönemlerde Avrupa ülkelerinde çocuk ölümlerine yol açtı. 10 yaşın altındaki çocuklarda bu hastalık ölümcül olduğu için boğaz ağrısı ve ateş şikayeti varsa mutlaka tanı konulmalı ardından da tedavi olarak antibiyotik kullanılabilsin” ifadelerini kullandı. 

DOĞRU TEDAVİ İÇİN BU BELİRTİLERE DİKKAT

Belirtilerin iyi izlenmesi gerektiğini ve test yapılması gerektiğini belirten Sönmezoğlu, “Soğuk algınlığı virüslerinde antibiyotik hiç kullanmıyoruz ama beta virüste antibiyotik çok gerekli. O nedenle tanı konulması doktora gidilmesi gerekiyor. Aileleri bu nokta uyarmak gerekiyor. Çocuklarda boğaz ağrısı, yutkunma zorluğu, yüksek ateş olduğunda beta virüsü düşünmek, testini yaptırmak gerekiyor. Burun akıntısı, baş ve kas ağrıları olduğunda soğuk algınlığıdır onlarda antibiyotik kullanmak gerekmez. Ama hepsinde çocukları okula göndermemek, hasta çocukları sağlıklı çocuklardan ayırıp izole etmek gerekiyor. Koronavirüs ve influenzanın aşısı var ancak beta virüsün şu an aşısı yok. Dolayısıyla burada izolasyon çok daha önemli. Bu hastalıklarda sık sık karşılan belirtiler baş ağrısı, boğaz ağrısı, kas ağrıları ve burun akıntısı var. Bu belirtiler varsa dikkat etmek gerekiyor. Çünkü bu belirtiler iyi takip edilmezse ardından sinüzit, kulak iltihabı şeklinde devam ediyor. Bu yıl uzun süren grip vakaları aslında komplike olup devam eden virüsler” dedi. 

UZUN SÜRE GEÇMEYEN  HASTALIKLAR

Bağışıklık sisteminin güçlü olması için önerilerde bulunan Sönmezoğlu, “Vakalar içinde ağır hastalık geçirenler genelde bağışıklık sisteminde düşme olan kişiler oluyor. Çocuklarda özellikle alerjik astım olanlar daha ağır geçiriyorlar. Yine aynı şekilde böbrek rahatsızlığı, diyabet ve kalp hastalığı olan kişiler de bu hastalık sürecini daha ağır geçiriyorlar. Bağışıklığı bu noktada iyi tutmak gerekiyor. Çocuklarda bağışıklık için en güçlü etken uyku. Doğru beslenmeleri önemli. Doyurulması, tok olması anlamında değil tabi. Çocukların mutlaka temiz hava almaları gerekiyor” ifadelerini kullandı.

TEMİZ HAVANIN ÖNEMİ

Hastalıklardan korunmada temiz havanın çok etkili olduğunu ifade eden Sönmezoğlu “Çocuklarda kovid aşısı ve influenza aşısı çok önemli değil. Aşıyı yaptıralım da hiç hastalanmasın değil. Daha çok risk gruplarına, 65 yaşından büyüklere ve kronik hastalığı olanlara aşıları yaptıralım diyoruz. Çocukların ne kovid ne de influenzada hatırlatıcı doz dediğimiz aşıları olmasına gerek yok. Çok fazla aşıya yüklenilen bir yıl geçirdik. Burada daha çok unuttuğumuz sağlıklı yaşama geri dönmek lazım. Özellikle açık hava çok önemli. Yani temiz hava, egzersiz ve iyi beslenme en etkili çareler” şeklinde konuştu.