Uyku, hem ruhsal hem de fiziksel sağlığımız için hayati bir öneme sahiptir.  Bu nedenle sağlıklı ve verimli uyku düzenini sürdürmek yaşam kalitemizi artırmak açısından önemlidir. Kaliteli uyku demek uzun süre uyumak anlamına gelmemektedir. Kişilerin uyku ihtiyacı, yaşına, yaşam biçimine ve kişisel özelliklerine göre değişebilir. Bir kişi 10 saat uyuduktan sonra yorgun uyanırken bir diğeri 6 saat uyuduktan sonra çok dinç ve gerçekten dinlenmiş bir şekilde güne başlayabilir. Kaliteli bir uyku için gerekli şartları sağlayan kurallara uyku hijyeni denmektedir. 
Kaliteli uyku neden önemlidir?
Uyku sırasında hem ruhsal hem de fiziksel olarak yenileniriz. 
Beyin kendini yeniler. Öğrenme becerimiz artar ve hafıza kuvvetlenir. 
Uyku yalnızca yorgunluk sonucu duyulan bir ihtiyaç değildir. Uyusun da büyüsün, cümlesini hepimiz biliriz. Uyku sırasında büyüme hormonları salgılanır. Bu yüzden uyku ihtiyacı bebeklerde en fazladır.
Uyku vücut direncimizi artırır, bağışıklığı güçlendirir. Bu nedenle hasta olduğumuz dönemlerde daha fazla uykuya ihtiyaç duyarız. Yeterince uyursak daha çabuk toparlarız.
Uyku vücuttan zararlı toksin atılımını sağlar. Felç, kalp krizi, kanser vb. olumsuz durumların oluşumunu azaltır. 
Yaşlanmayı geciktirir.
Korona virüsle mücadele ettiğimiz bu dönemde bağışıklığımızı güçlü tutmak ve kendimizi korumak adına yapabileceğimiz en iyi şeylerden birinin sağlıklı bir uyku düzenini sürdürmek olduğunu söyleyebiliriz o halde!
Sağlıklı bir uyku düzeni sürdüremezsek ne olur?
Konsantrasyon ve bellekle ilgili problemler yaşarız. Yeni bilgiyi öğrenmekte zorlanırız. Özellikle çok uykusuz kaldığımız anlarda öğrenmek o kadar güçleşir ki dinlediğimiz şeyi çok kısa sürede unutabiliriz.
Gergin, bitkin ve yorgun hissederiz. Olumsuzluklara karşı toleransımız düşer. Daha tepkisel davranırız. Sağlıklı karar vermemiz zorlaşır. 
Bağışıklık sistemimiz zayıflar. Hastalıklara karşı savunmasız hale geliriz. 
Günlük çalışma verimimiz yarı yarıya düşer.
Sağlıklı bir uyku düzeni için öneriler; 
Uzmanlar verimli bir uyku için melatonin hormonu salınımının en yüksek seviyede olduğu 23:00-3:00 saatleri arasının çok önemli olduğunu belirtmektedir.  Bu nedenle sabaha karşı uyuyan kişiler 10 saat bile uyusalar, kaliteli bir uyku uyudukları söylenemez.
Yatak odanızı her gün havalandırın. Sıcak ya da soğuk bir oda yerine hafif serin bir oda idealdir.
Yatak odanızı, uyku ve cinsel yaşam haricinde kullanmayın.
Yatarken odanızın sessiz, loş ve rutubetsiz olmasına özen gösterin
Yatak odasında televizyon bulundurmayın
Yatağa girdikten sonra telefon, tablet gibi beynin uykuya geçişini engelleyen ışıklı cihazlar kullanmayın.
Yatağa girmeden önce ılık bir duş almak, sakin müzikler dinlemek, kitap okumak gibi sakin etkinlikler uykuya geçişi kolaylaştıracaktır.
Akşam yemeklerini çok ağır yemeyin. Yatmadan iki saat önce yemek yemeyi sonlandırın.
Akşam saatlerinde kola, kahve gibi kafein içeren yiyeceklerden uzak durun.
Yatma ve kalkma saatlerinizin düzenli olmasına özen gösterin
Uyku tutmadıysa ve uyuyamıyorsanız yataktan çıkın, uyumak için kendinizi zorlamayın.
   Önerilen her şeyi denedim ama uyku problemim var diyorsanız…
Bazı uyku problemleri bedensel veya ruhsal rahatsızlığın sonucu veya belirtisi olarak ortaya çıkabilmekte ve tedavi gerektirmektedir. Eğer uyku hijyenine dikkat ettiğiniz halde;
Uyuyamama, uykuya dalma, sürdürme problemleri yaşıyorsanız, 
Gündüzleri önüne geçemediğiniz aniden gelen aşırı uyku eğilimi ve uyku ataklarınız varsa,
Sıklıkla çocuklarda gözlenen uyurgezerlik, uyku terörü gibi durumlar varsa,
Ne kadar uyursanız uyuyun dinlenmemiş hatta daha da yorgun uyanıyorsanız,
Mutlaka uzman desteği alınız.
İyi  haftalar...