Multipl Skleroz veya MS olarak adlandırılan hastalığın, Türkiye dahil olmak üzere toplumlarda bilinirlik düzeyinin oldukça düşük hastalıklar arasında yer aldığını belirten Demirkaya, tanı aldıktan sonra hastaların kendilerini bedensel engelli gibi hissetmeye başladıklarını anlattı.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Gülhane Eğitim Araştırma Hastanesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeref Demirkaya, "Dünya MS Günü" dolayısıyla açıklamada bulundu.

HASTALAR TERK EDİLMEKTEN ÇEKİNDİKLERİ İÇİN EŞLERİ OLACAK KİŞİYE HASTALIKLARINI SÖYLEMİYOR

AA'nın haberine göre; MS hakkındaki bilgi kirliliğinin hasta ve yakınlarında kaygılara neden olduğunu dile getiren Demirkaya, "Hastalar bu bilgilerden etkilenerek çalışıyor ise işini kaybetme korkusu ile iş yerine hastalığını söylemekten çekiniyor. İş kuracak ise gelecek endişesiyle iş kurmaktan vazgeçiyor. Hatta evlenecek ise terk edilmekten çekinerek eşi olacak kişiye hastalığını söylemekten çekiniyor. MS sakatlıkla özdeşleşen bir hastalık değildir. MS öldürücü, bulaşıcı veya akıl hastalığı değildir." dedi.

Prof. Dr. Demirkaya, MS'in tedavisinde son yıllarda nöroloji alanında önemli gelişmeler yaşandığının altını çizerek, hastalığın her evresine müdahil olduklarını ve seyrini değiştiren birçok ilacın bulunduğunu, her geçen yıl bu ilaçların sayısının giderek arttığını söyledi.



SİGARA HASTALIĞIN SEYRİNİ DEĞİŞTİRİYOR

Dünya'da 2 milyonun üzerinde MS hastası bulunduğunu bildiren Prof. Dr. Demirkaya, şöyle devam etti: "MS, bazı coğrafi bölgelerde daha sık görülmektedir. Ülkemiz, MS hastalığı açısından orta risk grubunda olan ülkelerden olup Türkiye'de yaklaşık 40-50 bin MS hastası olduğunu tahmin etmekteyiz. MS, ilk bulgusunu genellikle genç erişkin yaşta veriyor. İlk bulgular genellikle 20-40 yaş arasında yoğunlaştığını görüyoruz. Kadınların MS'e yakalanma oranı erkeklerden 2 kat daha fazla. Genç yaşta ve kadınlarda daha sık olunca en sık karşılaştığımız soru, çocuk sahibi olabilir miyim? oluyor. Elimizdeki veriler hamileliğin hastalık seyrini değiştirmediğini ve hastalarımızın normal çocuk sahibi olabildiklerini göstermektedir."

Prof. Dr. Demirkaya, MS'in bağışıklık sistemini yanlış yönlendirilmesi ile ortaya çıkan, beyin omurilik ve görme sinirini etkileyen bir hastalık olduğunu belirtti.

Hastalığın, atak dönemlerinde sinir sisteminde tutuğu bölgeye göre bulgular verdiğini anlatan Demirkaya, bunların gözde bulanık ve çift görme, kol veya bacakta ya da bir tarafta güçsüzlük, duyu ve denge bozukluğu, idrar problemler ve cinsel sorunlar ile alışılmışın dışında yorgunluk olduğunu aktardı.

AŞIRI KİLO HASTAYI OLUMSUZ ETKİLİYOR

Prof. Dr. Demirkaya, ataklı seyreden hastalarda hastalığın seyrini değiştiren ve tüm dünyanın kullandığı ilaçların tamamının Türkiye'de bulunduğunu belirterek, şu bilgileri verdi: "Her yeni ilaç, hastalarımızda heyecan yaratmakta olup kendilerine bu ilacın uygulanması yönünde istekleri olmaktadır. Hastalığın farklı klinik tipleri ve seyri olduğundan bir hasta için uygun olan ilaç diğerine uygun olmayabilir. MS konusunda çalışan hekim ve merkezlerin hastalarımıza kendileri için uygun gördüğü tedavileri devam etmesi oldukça önemlidir. Hastalarımızın etkisini bilemediğimiz gıda veya uygulamalarından kaçınmaları ve eğer bunları kullanıyorlar ise doktoruna söylemeleri ilaçların etkinliğini ve yan etkilerini takip açısından önemlidir."

Demirkaya, MS hastaları için düzenli egzersizin çok önemli olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu: "MS'te özürlülüğün ilerlemesinin engellenmesinde oldukça önemli olduğunu gösterir birçok kanıt bulunmaktadır.

Aşırı kilonun hastalık üzerinde olumsuz etkileri olduğu bilinmektedir. Hastalarımızın kendilerine uygun günlük egzersiz yapmaları ve kilo alımından sakınmaları hastalığın seyri açısından önemlidir. Sigaranın MS'in ilerleyici forma dönüşmesini hızlandırdığı ve özürlülüğü artırdığı birçok çalışmada gösterildiğinden hastalarımızın sigara içmemeleri de tedavinin etkinliği açısından oldukça önemlidir."