Kandaki sodyum seviyesi çok düştüğünde veya çok hızlı düştüğünde ise belirtiler ortaya çıkabilmektedir.

Vücuttaki sodyum seviyesi düştüğü zaman, su hücrelere girme eğilimi göstermekte ve şişmeye yol açmaktadır. Bu durum beyinde meydana geldiğinde, serebral ödem olarak adlandırılmaktadır. Beyin ödemi oldukça tehlikelidir, çünkü beyin kafatası nedeniyle genleşme açısından sınırlı bir alandır ve kafatasında oluşan basınç arttıkça şişme beyin hasarına neden olabilmektedir. Serebral ödem sadece şiddetli hiponatremi vakalarında görülmektedir.

Bulantı, diyare ve kusma gibi sindirim sorunları

Baş ağrısı

Baş dönmesi ve denge kaybı

Kas güçsüzlüğü

Konsantrasyon eksikliği ve karışıklık

Enerji düşüklüğü, uyuşukluk, yeterince uyumuş olmaya rağmen yorgunluk hissetme

Duygudurum değişiklikleri ve sinirlilik artışı

Kas ağrıları, spazmlar veya kramplar

Ağır vakalarda durum tedavi edilmediği taktirde, hiponatremi beyinde şişme, nöbetler ve muhtemelen koma veya ölüme neden olabilmektedir.

Yaşlılarda, hiponatremi, denge kaybı ve zayıflık nedeniyle düşme, yaralanma ve yürüyüş bozukluklarına yol açabilmektedir.

Kandaki sodyum seviyelerinin zamanla kademeli olarak düştüğü kronik hiponatremi durumunda ise belirtiler genellikle akut hiponatremi (kandaki sodyum düzeyinde meydana gelen ani bir düşüş) gelişimine göre daha az şiddetli olma eğilimindedir. Oluşan kronik hiponatremi belirtileri çok spesifik olmamakla birlikte aşağıdakileri içerebilmektedir:

Baş ağrısı

Karışıklık veya zihinsel durumda meydana gelen değişiklikler

Nöbetler

Koma ve ölümle sonuçlanabilecek kadar bilincin azalması

Olası diğer belirtiler arasında şunlar bulunmaktadır:

Huzursuzluk

Kas spazmları veya krampları

Zayıflık ve yorgunluk

Mide bulantısı ve kusma

Hiponatremi Nedir?

Hiponatremi, kandaki sodyum miktarının düşmesi durumudur. Sodyum, hücrelere giren ve çıkan suyun düzenlenmesine yardımcı olan önemli bir elektrolittir. Ayrıca, kasları ve diğer vücut dokularını düzgün bir şekilde tutmanın yanı sıra kan basıncını korumada da oldukça önemlidir.

Sodyum, çoğunlukla hücreleri çevreleyen sıvılarda bulunmaktadır. Miktarı düşmeye başladığında ise su, hücre içine akmaktadır. Hücrelere akan su şişmeye neden olmaktadır. Bu durum, tedavi edilmediğinde ciddi yan etkilerle sonuçlanabilmektedir. Özellikle, beyin, ağır hiponatremi durumunda şişmeye karşı oldukça hassas olabilen organlardan biridir.

Hiponatremi Tedavisi

Hiponatremi nasıl geçer? Hiponatremi pek çok durumla birlikte ortaya çıkabildiği için tedavisi altta yatan nedene bağlı olarak belirlenmektedir.

Doktor, çok fazla su içildiği için hiponatremi oluştuğunu düşündüğünde, sıvı tüketimini sınırlandırmayı tavsiye edecektir. Diüretik kullanılması durumunda, doktor tedavide bir değişiklik yapabilmekte, böylece de kandaki sodyum, normal seviyeye geri dönebilmektedir.

Hiponatremi aniden ortaya çıkmışsa ve şiddetliyse, hızla bir şekilde sodyum alınabilmesi için serum ile sıvı alınması gerekebilir. Bazı hastalarda tedavi hastanede de devam edebilmektedir. Baş ağrısı, mide bulantısı veya nöbet gibi belirtiler varsa, bu sorunları kontrol altında tutmak için doktor uygun olan tedaviyi reçete edecektir.

Hiponatremi İçin Hangi Doktora Gidilir?

Hiponatremi teşhisi ve tedavisi için dâhiliye (iç hastalıkları) bölümüne başvurulmaktadır. Diğer yandan, hiponatremi ile ilgili alanlarda uzman olan bölüm hematoloji (kan bilimi) bölümüdür.