Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Koray Lenk, her yıl dünyada ortalama 500 bin bebeğin ishalin neden olduğu su kaybından hayatını kaybettiğini, her 50 çocuktan birinin ishal ve su kaybından hastaneye yattığını ve dünyada durum böyle iken Türkiye'de ise her yıl ortalama 20-25 çocuğun ishal ve sonrasında oluşan su kaybından hayatını kaybettiğini söyledi.

Rota virüsüne bağlı enfeksiyon her yaşta görülse de, en sık ilk 5 yaş altındaki çocuklarda ortaya çıktığını belirten Lenk, "Özellikle 6-15 ay arasının en sık görülen ve daha ağır seyredebilen dönemi oluşturmaktadır. Bebek ve çocuklarda aşırı su kaybına neden olan ishaller, hava sıcaklıklarının düşmesi ile birlikte çocuklarda ağız yolu ile bulaşan ve salgınlara neden olabilen bu tip ishal ile seyreden olgular, gerekli önlemler alınmadığında ölümcül olabiliyor. Rota virüsün neden olduğu, mide ve barsakları tutan, kusma ve ishalle seyreden bu tip enfeksiyonlar son derece bulaşıcıdır. Bu enfeksiyonların tüm dünyada bu kadar sık görülmesinin en önemli nedenlerinden birisi de dışkı, ağız ve solunum yolu ile çok çabuk bulaşma özelliğinde olmasıdır" dedi.

Rota virüse bağlı ishaller ılıman iklimlerde ve daha çok kış aylarında görüldüğünü hatırlatan Lenk, "Kuluçka süresi ortalama 1-3 gündür. Hastalığa neden olan rota virüs ishalin ortaya çıkmasından günler önce ve hastalık bulguları kendini göstermesinden 15 gün sonrasına kadar dışkıda bulunabilmektedir. İshal ortalama 6-7 gün daha devam eder. Dışkı çok sık ve suludur. Ağır bir ishal durumu söz konusu olduğunda ciddi sıvı kayıpları oluşur ve hastaneye yatış gerektirir. Hastalığın tanısı dışkıda etken olan rota virüs antikorlarının gösterilmesi ile mümkün olmaktadır. Bulaşma ağız-dışkı yolu ile olurken sıklıkla kreş ve okul gibi toplu yaşanan yerlerde salgınlara yol açmaktadır. Hastalığın bulaşmasında rota virüsünün üzerine yapıştığı iç çamaşırları, giysiler, oyuncak ve yatak çarşafları önemli rol oynamaktadır. Çocukları böyle salgınlardan korumak için özellikle el temizliğine dikkat edilmesi gerekiyor" dedi.

Anneden geçen antikorların koruyuculuğu nedeni ile anne sütü ile beslenen yenidoğanların, bebekler ve özellikle 3 ayın altındaki bebeklerin daha az hasta olduğunu belirten Lenk, "Tedavide ishal durdurucu ilaçlar kesinlikle kullanılmaz. Tedavide amaç kaybedilen su, tuz ve şekeri yerine koymaktır. Kusması olmayan çocuklarda öğünler az az ve sık sık verilmeye özen gösterilir. Ağızdan, özel olarak hazırlanmış tuzlu şekerli su karışımlarından verilerek yağsız yiyecekler tercih edilmelidir. Yoğurt, pirinçli yoğurt çorbaları, patates ve muz gibi ishale uygun besin maddeleri, bebeklerde anne sütü ve özel ishal mamaları öncelikle verilmelidir. Su kaybı olan ve kusan bebek ve çocuklar hastaneye yatırılarak damardan sıvı desteği yapılmalıdır. Hastalıktan korunmak için hijyen kurallarına dikkat etmek gerekmektedir. Çocukların el temizliğine büyük önem verilmeli ve kreş, anaokulu öğrencileri hasta olduklarında okula gönderilmemelidir. Ev içi bulaşmaları önlemek için ortak kullanılan oyuncak ve benzeri eşyaların temizliğine özen gösterilmelidir. Emziren anneler, bebeğin altını temizledikten sonra ellerini yıkamadan bebeğe temas etmemelidir. Korunmada hastalık için geliştirilen rota virüs aşılarının uygulanması çok önemlidir. 2 ayın üzerindeki bebeklere ilk dozu 2 aylıkken başlamak üzere, ağız yolu ile 2 veya 3 dozda aşılama Rota virüs ishallerinin önlenmesinde önem kazanmaktadır" dedi.