Aydın’da coronanın en üst seviyede olduğunu anlamak için yakınlarımızda, komşularımızda hastalananlara ve vefat sayılarına bakmak yeterlidir.

Geçtiğimiz haftaki seyir hastalıkta bu güne kadar yaşadıklarımızın en ağırıydı.

Bu konudaki müjdeli haberi aile hekimimiz Dr. Reşat Korkmaz, geçen hafta için, “benim tespitim sanki düşüşe geçti, çünkü bu hafta covit tanısı konan hastamız yok” sözleriyle vermişti.

Konuyu Aydın Tabip Odası Başkanı Adalet Çıbık da bir farkla doğruladı ve “salgının henüz düşüşe geçtiğini söylemek için vakit erken, yükselme durdu demek daha doğru olur.

Ancak bu durumda da can kayıpları devam eder.

Salgının düşüşe geçmesi vaka sayısındaki azalma ve buna bağlı ölümlerin en aza inmesiyle mümkündür ki, o da 1-Vatandaşın kurallara noksansız uymasına 2- İki ya da tercihen üç veya dört hafta tam kapanmaya bağlıdır,” dedi.

****

Atatürk Devlet Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Metin Aydın da “acillere covid şikâyetiyle başvuruda geçen haftalara göre azalma var,” sözleriyle yükselişin durduğunu doğruladı.

“Bu günkü hastanelerdeki yoğunluğun nedeni 15 gün önceki patlamanın sonucu. Hafta sonları yerine iki haftalık tam kısıtlama sorunu en aza indirirdi.

Bunun dışında hastanelerde malzeme ve yatak bulma sıkıntısı yok, personel ise elinden gelen özveriyi gösteriyor.

Ancak içlerinde ikinci kez Covid’e yakalananların olduğu sağlık çalışanlarının hem dinlenmeye hem de morale ihtiyaçları var,” dedi.

***

Dr. Metin Aydın’a yeri gelmişken kısıtlı 65 yaş üstü vatandaşlara yönelik psikolojik önerilerini sordum.

BİR: Rahat kan dolaşımı için düzenli günlük yürüyüş ve jimnastik yapsınlar, aspirin gibi kan sulandırıcılar almayı hekimlerine sorarak ihmal etmesinler,

İKİ: Hazmı zor kırmızı et, hamur işi gibi gıdalar yerine daha kolay sindirilecek sebze yemeklerini tüketsinler,

ÜÇ: Kanser hastaları ya da buna bağlı kemoterapi ve ışın tedavisi görenler ölüm korkusuyla covid testi için hastaneye müracaattan çekiniyorlar. Bunu yapmasınlar zira gecikmenin telafisi kolay olmaz.

DÖRT: Yaşlılar günlerinin her bir saatini hangi hobilerle ve işlerle düzenli geçireceklerinin planlamasını yapsınlar ve uygulasınlar.

BEŞ: En önemlisi de yaşlılar yalnız kalmasınlar çünkü yalnızlık ölüm korkusunu tetikler, o da uyku düzenini bozar,bu da covidi yenmede önemli olan bağışıklık sistemini çökertir.

O nedenle yaşlı yakınları, komşuları, vefa destek grupları ve Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü ekipleri tek başına yaşayan yaşlıları ziyaret ederek yalnızlıktan kurtarmalıdır.

Yoksa pandemi sonrası akıl sağlığı ve ruhsal yapıları darmadağın bir kitle ortaya çıkar ki, o günkü mücadele bu günkünden daha meşakkatli olabilir.

****

Salgında yükselişin durmasında ya da düşüşe geçmesinde Sağlık Müdürü Dr. Osman Açıkgöz’ün görüşleri neler?

 “Salgın 1/ 5 oranında günlük 200’ün altına geriledi yani Aydın’da İzmir Depremi öncesi durum yaşanıyor.

 Ancak nasıl ki, düşüşe geçen Antalya tekrar yükselişe geçtiyse Denizli, İzmir ve Muğla güzergâhındaki Aydın’da da benzer durum yaşanabilir.

O nedenle biz tedbiri elden bırakmıyoruz ayrıca ocak ayında dünya genelinde bir yükseliş bekleniyor, vatandaşımızdan da istediğimiz bunu da göz önüne alarak tedbiri elden bırakmamaları…

Ayrıca hastalık tanısı konanlar ilaçlarını tavsiyeler doğrultusunda kullanmalıdır.

Onların; 1-İyileşmeleri için 2-Başkalarına bulaştırmamaları için,3-Hastaneye ihtiyaç duymadan iyileşmeleri için bu şarttır.

Kaldı ki, ilaçların yan etkileri oldukça düşüktür.

Nazilli ve Efeler’de ölümlerin fazla gibi görünmesine neden bu ilçelerin merkez konumunda olmasından kaynaklıdır.

Biz de biliyoruz ki, yakınlarının evine almaktan çekindiği covid hastalarına hizmet veren ve bundan gocunmayan sağlık çalışanlarımız hem yoruldu hem de moral olarak yıprandı.

Gerek valilik gerek kurum olarak biz arkadaşlarımıza destek olmaya çalışıyoruz ama bu yeterli oluyor mu, elbette hayır, biraz da basın ve kamuoyu destek vermeli,” diyor.

Sonuç olarak Sağlık Müdürü Dr. Osman Açıkgöz’ün bu sözlerinde altı çizilmesi gereken üç konu var.

1-Ocak ayında dünya çapında bir yükselişin beklendiği,

2-Covid hastasını evlerine kabul etmeyen çocukları, yakınları,

3-Sağlık çalışanlarına kamuoyu desteği.

 Eğer bu günden vatandaş olarak önlemleri gevşetmez, gerekli tedbirleri alır, vaka sayısını azaltabilirsek ocak ayındaki olası yükseliş Aydın’da hafif atlatılır.

İkincisi hem sözün hem de insanlığın bittiği yerdir, insanın bu denli seviyesizleştiğini duymak bile üzülmekten de öte kahredici bir durumdur.

Üçüncüsü de yardımsever olduğumuz bir gerçek ama bu kültürel iklimi eyleme dönüştüremediğimiz de başka bir gerçektir.

Şöyle ki; gerek basının gerek meslek odalarının, derneklerin, iş adamlarının moral vermek adına bir hastanenin acil servisine bir tepsi baklavayla ziyareti veya çalışanlarla bir kahvaltı yapmaları zor olmasa gerek.

Akıllarına gelse bu eylemi hem insani hem maddi olarak bırakın bir kez gerçekleştirmeyi yılın her günü yapabilecek hayırsever insanlarımız var.

Ama ne çare ki, kültür dediğimiz de işte böyle bir şey…