Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK), BDP’nin desteklediği 7 bağımsız adayı veto etmesini 21 Nisan 2011 günü protesto eden gruba müdahale eden polis, Mersin Hali’nde hamallık yapan işitme engelli Mehmet Tahir İlhan’ı da gözaltına aldı. Çıkartıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan İlhan hakkında yürütülen soruşturma Adana Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı’na gönderildi. Adana’da ifadeye çağrılan İlhan bu kez tutuklandı. İlhan hakkında, ’örgüt adına suç işlemek’, ’örgüt propagandası yapmak’, ’görev başındaki memura görevini yaptırmamak için direnmek’ iddiasıyla 25 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Adana Özel Yetkili 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce tutuklu yargılanan Mehmet Tahir İlhan tercüman aracılığıyla verdiği ifadesinde suçlamayı kabul etmedi. İlhan ifadesinde şöyle dedi:

"Olayın meydana geldiği gün Hal Kompleksi’nden çıktım evime gidiyordum. Cadde üzerinde eylem yapan grup ile karşılaştım. Grubun içinde bulunan arkadaşım beni çağırdı, ben kabul etmedim. Bu sırada eylem yapan gruba polis müdahale etti. Gruptaki kişiler kaçtı. Ben de aralarında kaldım. Yakalandığım sırada üzerimde çıkan krem, kırmızı, turuncu, yeşil renklerden oluşan eşarp bana aittir, halden aldım. Limonu ise polis tarafından gaz sıkılması sırasında etkisini gidermek amacıyla aldım cebimde duruyordu. Eylem yapıldığı sırada olaya müdahale eden güvenlik güçlerine taşlı, molotoflu ve havai fişekli saldırıda bulunmadım."

6 ÇOCUĞU İLE BEKLİYOR
Sağır-dilsiz eşinin tutuklanıp hakkında 25 yıl hapis cezası istenmesiyle şok olan 6 çocuk annesi 32 yaşındaki Necmiye İlhan, yaşadığı sıkıntıyı Türkçe bilmediği için yakınları aracılığıyla anlattı. İlhan, "Biz Siirtliyiz. Eşim, hamallık yaparak geçimimizi sağlıyordu. Halden çıkıp eve giderken gösteri yapanların arasına kendi isteği dışında karışmış. Çocuklarımla perişan oldum, eşimin serbest bırakılmasını istiyorum" dedi. Türkçe bilmeyen ve oğlu Murşit İlhan’ın aracılığıyla olayı anlatan İlhan’ın annesi 65 yaşındaki Zemzem İlhan da, "Benim oğlum sağır dilsiz, engellidir. Kendisi halde çalışmaya gitti. Akşam olunca mahalleye gitmiş, çevredeki insanlar ise özürlülüğünden yararlanarak kullanıp eyleme karıştırmışlar. Çocuğum özürlü, işaretlerle ’Al bir taş at’ desen aklı yerinde olmadığı için atar" diye konuştu.

’KONUŞAMAYAN KİŞİ NASIL SLOGAN ATAR?’
Sağır ve dilsiz Mehmet Tahir İlhan’ın Avukatı Tugay Bek, o dönemde BDP Genel Merkezi’nin almış olduğu karar doğrultusunda vatandaşların ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin demokratik tepkilerini dile getirmek için YSK’yi protesto ettiğini ve eylemin terör örgütünün talimatıyla yapılmadığını öne sürdü. İlhan’ın haksız bir şekilde aylardır tutuklu bulunduğunu ve mağdur olduğunu belirten Bek, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Mehmet Tahir İlhan, doğuştan tamamen duymayan ve konuşmayan işitme ve duyma özürlüdür ve aynı zamanda okuma ve yazması da yoktur. İlhan’ın sloganlara eşlik etmesi imkansızdır. Örgütün propagandasını yapabilmek için hiçbir fiziki koşula uygun olmayan sanığın, bu şekilde suçlanıyor olması akla ve mantığa da aykırıdır. İlhan’ın örgüt adına suç işlemekten, örgüt propagandası yapmaktan yargılanması trajikomik bir durumdur. Bu hukuksuzluğun bir an önce sona erdirilmesini istiyoruz." (DHA)