Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, zincir marketlerin ocak ayı için fiyatları sabitleme ve indirim kararları aldığını hatırlatarak, diğer sektörlerin de benzer adımlar atması gerektiğini söyledi.

Güngör, yüzde 0,69 ile yüzde 0,99 faiz oranlarıyla 100 bin kişiyi ev sahibi  yapmayı amaçlayan orta gelirliye konut kampanyasının ardından konut fiyatların yine "fırsatçılar" tarafından artırıldığını yazdı.

Sabah yazarı, "Velhasıl, fiyat artışları kontrol edilmezse kampanya da çöp olur. Üstelik düşme eğilimine giren enflasyonu yeniden azdırır" ifadelerini kullandı.

Dilek Güngör, yazısında şunları belirtti:

Aylardır zincir marketleri yazıp durduk. Ne dedik?

'Kur indi, petrol düştü, finansman maliyetleri aşağı çekildi. Neden zincir marketler fiyat indirmiyor?'
Nihayet indirimler başladı. Burada Şok Marketleri'nin hakkını yemeyelim. Fitili onlar ateşledi. Migros, Carrefour, A101 peşinden gelmek zorunda kaldı.

Peki fiyat artışlarına dayanak gösterilen kur, petrol, finansman maliyetlerinin düşmesi neden diğer sektörleri etkilemedi!

Örneğin konut...

Aynı hamleyi konut piyasasında neden göremiyoruz?

Üstelik, inşaatın girdi maliyetleri düşmüşken...

Bırakın indirimi önceki gün Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un orta gelirlilere yönelik yeni konut kampanyasını açıklamasının ardından saatler geçmeden, tabir caizse mürekkibi kurumadan zam yapmaya başladılar.

İlan sitelerinde ev fiyatlarının kimi 200 bin TL arttı, kimi 500 bin TL...
Anlayacağınız kim, neyi tutturursa...

El insaf yahu!

Bu düpedüz fırsatçılık değil de nedir?

Hükümet ne yapsın!

Önceki gün yüzde 0.69 faiz, yüzde 10 peşinat, 15 yıl vadeyle konut edinme imkanı sağlayacak yeni kampanyayı duyururken Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati konuyla ilgili gerçek dışı fiyatlara müsamaha göstermeyeceklerini açıkça söyledi.

Uzun zamandan bu yana yakinen fiyatlama davranışlarını izlediklerini belirtip uyarılarda bulundu.

Hatta Hazine ve Maliye Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, Değerleme kuruluşlarından temsilcilerden oluşan bir komisyon kurulacağını anlattı.

Bu olumlu bir girişim olsa da devletin denetimi yeterli mi? Konut piyasasının aktörlerinin de elini taşın altına koyması gerekmiyor mu?

Sonuçta, bu kampanyadan sonuna kadar konut üreticileri yararlanacak.

Bir taraftan evlerini satacaklar, diğer taraftan ucuz maliyetli (25 milyar TL) finansman imkânına kavuşacaklar.

Bana kalırsa, Emlak Konut'un bu süreçte piyasa yapıcısı rolüyle çalışması gerekir.

Zira, piyasa yapıcısı olarak fiyat dengeleme misyonunu üstleneceği gibi arz-talep dengesizlikleri sonucu oluşabilen aşırı hareketliliği de önleyip, ortamı düzenleyebilir.

Velhasıl, fiyat artışları kontrol edilmezse kampanya da çöp olur. Üstelik düşme eğilimine giren enflasyonu yeniden azdırır.