6 Aralık 1969’da Rolling Stones’un, ilk büyük Amerika turnesinin son duraklarından biri Altamont şehridir. Burada bedava bir konser verilecektir. Katılması beklenen kalabalık göz önüne alındığında grubun sahneden rahat çalıp söyleyemeyeceğini düşünen Rolling Stones’un yol menajeri Sam Cutler, konuyu grup üyelerine açar. Keith Richards da o sıralar “kanka” oldukları Grateful Dead üyelerine konudan bahsedip güvenliği sağlayacak birilerini bulmasını ister. Solist Jerry Garcia daha önce Woodstock’tan tanıdığı meşhur motosiklet çetesi Hells Angels’ı önerir ve onlarla konuşup 500 dolarlık bira karşılığında bu işi yapacaklarını iletir. Santana, Jefferson Airplane, The Flying Burrito Brothers, Crosby, Stills, Nash & Young’ın sahne aldığı festivalde, serbest satılan uyarıcı maddeler etkisini göstermiş, konser öncesi birçok yerde kavga çıkmıştı. Jefferson Airplane’in bir üyesi “Hayvan” lakaplı bir Angels üyesi tarafından yumruklanmıştı. Mick Jagger ilk şarkıdan itibaren müziği kesip seyirciye sakin olmaları yönünde defalarca telkinde bulunur. Oldukça tedirgin bir halde şarkılarını söyleyen gruba ilk kötü haber sahnedeyken ulaşır. Konserde grubu korumak amacıyla sahne çevresinde önlem alan bir Angels üyesinin seyircilerden birini bıçakladığı bildirilir. Grup, son şarkıları ‘Sympathy for the Devil’i çalarken Hells Angels üyeleri üzerinde taşıdığı silahla bir Angels üyesini yaralayan Meredith Hunter adlı genç bir siyahı öldürmüşlerdir. Bu olay büyük yankılara sebep olur ve Rolling Stones basın tarafından olayın müsebbibi gibi gösterilir. Uzun bir süre daha konserlerinde bu şarkıyı çalmayan grupla Hells Angels grubunun lideri Ralph Sonny Barger arasında yıllarca sürecek bir polemiğin fitili ateşlenecektir. Zira Barger bütün yaşananların suçlusu olarak yıllarca Mick Jagger’ı ve onun sahnedeki davranışlarını işaret edecektir. Daha sonra Mick Jagger’ı öldürmek için adam kiralandığı ve Rolling Stones’un Cehennem Melekleri’ne 50 bin dolar “diyet” ödedikten sonra bu anlaşmanın iptal edildiğine dair haberler de o dönemde epey konuşulmuştu.
Cehennem Melekleri
The Hells Angels çatısı 1948 yılında California, Fontana’da kurulur. 2. Dünya Savaşı sırasında başta Burma, Çin olmak üzere Doğu Asya’da görev yapan ABD Hava Kuvvetleri’ne bağlı “Uçan Kaplanlar” lakaplı gönüllülerden oluşan askerlerin bağlı bulunduğu 3. Filoya taktıkları bir lakap. Kuruluş aşaması belirsiz olsa da grubun Oakland ayağının kurucusu Ralph “Sonny” Barger de aynı yıllarda motor grubunu oluşturmuştu. Barger Hells Angels’ın kuruluş merkezi olarak San Francisco, Gardena, Fontana’yı kabul eder. Ama bazı kaynaklara göre Hells Angels 1953 yılında Rocky Graves tarafından gene aynı şehirde kuruldu.
Kanatlı kurukafa
Hells Angels renklerini, amblemini, 85. Muharip Filosu’nun ve 552. Bombordıman Filosu’nun logolarından alır. Bir yılda ortalama 20 bin kilometre yol yapan, deri montlarına askeri madalyaları andıran yamalar takan grup üyeleri kırmızı ve beyaz renkleri ağırlıklı olarak kullanır. Milliyetçi, cumhuriyetçi, cinsiyetçi ve şiddet kullanmaktan çekinmeyen bir grup olduğunu söyleyebileceğimiz grubun kullandığı sembollere baktığımızda Nazi komando birliği Tötenkopf (Death head)’un ‘Kanatlı kurukafa’ ve diğer Nazi imgeleriyle ortak morifler bulunduğunu görebiliriz. Montlarında yer alan “Support 81, Route 81” sloganındaki 81 ise H ve A harflerinin alfabedeki rakamsal yerlerini temsil eder. Aynı zamanda sıkça kulladıkları bir selamlama sloganı olan “Angels Forever; Forever Angels” deri montlarda yer bulur. Çömez olarak gruba katılan motor ehliyeti sahibi bir kişi, yaklaşık iki yıl sonra üyeliğe kabul edilip montuna tüm yamaları takma hakkına sahip olabilir. Gruba yeni katılanlarla, üyeler ve yöneticiler arasındaki kıdem ve kademeyi derimontların üzerindeki yamalarla anlayabileceğimizi belirtip grup içinde çok sıkı tutulan bir yönetmelik olup ceza sistemininde katı uygulandığını not olarak düşelim. Bugün 30 ülkede örgütlü olan Hells Angels’ın ilk yurtdışı ayağı 1961 yılında Yeni Zelanda’da kurulmuş olup ilk üyelerinin savaş sonrası “sendrom” yaşayan askerler olduğu da göz önüne alındığında savaşta yaşadıkları şiddeti günlük hayatlarında uygulamaları da şaşırtıcı olmayacaktır. Üyelerinin çoğunun “redneck” güney ABD’li işssiz ortasınıfın oluşturduğu grubun 60’lı ve 70’li yıllarda haraç alma, gasp,tehdit, yaralama, tahammüden adam öldürme, uyuştucu satışı ve dağıtımından dolayı polis merkezlerini sıkça ziyaret ettiği de bilinen bir gerçek. 1975 yılında Amerikan hükümeti federal soruşturma açarak Hells Angels’ın illegal faaliyetlerini soruşturmuş, grubun toplanma yerleri basılıp başta liderleri Ralph ‘Sonny’ Barger’ın eşi Sharon olmak üzere birçok kişi tutuklanmıştı.
Ölümüne Rekabet: Mongols
Adını ünlü Moğol İmparatoru Cengiz Han’dan alan 1969’da Hells Angels’ın ırkçı yapısına karşı Hispanik kökenlilerin oluşturduğu Moğollar’ın Melek’lerle rekabeti, sadece motosiklet üzerinde değil, adliyelerde de sürdü. Derimontlarında ortalama 500 yama olan grup üyeleri uyguladıkları aşırı şiddetten dolayı montlarını kamusal alanda giydikleri takdirde derhal tutuklandılar. Onları başta Amerika olmak üzere tüm dünyaya tanıtan olay ise 2002 yılında meydana geldi.Hells Angels ve Mongols üyelerinin Amerika’nın en büyük ikinci otel ve kumarhanesindeki meydan okumaları dünya çapında yankı yaratacaktı. Artık savaş her yerdeydi. Özellikle Moğolların desteklediği BANDIDOS (Almanya ) ile Almanya’da bir cephe açan “Melek”ler bu ülkede kendilerini yasaklatacak kadar yaralama ve cinayet olayına karıştı. Dört gizli ajanın kulübün içine sızarak illegal faaliyetleri raporladığı ve hazırlanan bu rapor üzerine 2008’de dünya çapında özel timlerle düzenlenen “Kara Yağmur” operasyonunda grubun lideri, Ruben “Doc” Cavazos başta olmak üzere 38 üst yönetici ve 160 kulüp üyesi tutuklanmıştı. 2010 yılında Almanya’nın Bremen kentindeki bazı Kürt grupları ‘Moğollar’ın yeni bir bölümünü kurup Cehennem Melekleri’ne kafa tutmuştu. Gene o yıl Mustafa B.’nin saatte 290 kilometre hızla sürdüğü motoruyla ağaca çarpıp ölmesiyle polis kazadan kimsenin suçlu olmadığını üstüne basa basa duyurup olası çatışmaların önüne geçmeye çalışmıştı. 38 yaşında ve Kürt olan Mustafa B. nin ölümü Almanya’da her şeye rağmen gergin günler yaşanmasına sebep olmuştu.
Outlaws
 
1935 yılında Amerika- Illinois’de Matilda’nın Yeri adlı gece kulübünde kurulan Outlaws motosiklet grubu, asıl faaliyetlerine 1946’da başlayabilmiştir. Üyelerinin çoğu Chicago’lu olup taktıkları “patch”ler dışında deri montlarını boyamalarıyla tanınırlar. Giydikleri siyah deri montlar özellikle 1953 yılında Marlon Brando’nun başrolünü oynadığı ‘The Wild One’ adlı filme de damgasını vurur. Diğer klüplerin faaliyetlerini artırmasıyla Outlaws üyeleri de kendilerini Mongols ve Hells Angel arasındaki çekişmede bulur. Gene onlarla beraber aynı yıllarda suça bulaşan Outlaws çeşitli gruplarla ittifak yaparak günümüze sadece Hells Angels ile olan husumetlerini taşımıştır. 
2010 yılında Europol’un yayımladığı raporda yasadışı motosiklet çetelerinin aralarında kurdukları yeni ittifaklarla “altyapı, bağlantı, kaynak ve deneyim” sahibi olduklarını ve böylece “Balkan Yolu”nu kullanarak Güney ve Doğu Avrupa’da uyuşturucu kaçakçılığı yapabilecek kapasiteye eriştikleri ifade ediliyor. Raporda, “ağır uyuşturucuların başka bölgelere taşınmasında Türkiye’nin kilit bir nokta ve önemli bir yükleme bölgesi” olduğuna dikkat çekilmişti. Rapora göre, Cehennem Melekleri Arnavutluk, Bulgaristan ve Makedonya’daki “yerel çetelerle” yakın ilişkiler kurdu, Türkiye’de ise tek başlarına gelişim gösterdiler. Ayrıca Alman Bandidos Motosiklet Kulübü’nün Türk kökenli birçok üyesi, son dönemde Cehennem Melekleri MC’nin Türkiye şubesine transfer olmuştu.
Ülkemizdeki motor kültürü ve motosiklet klüplerinin üye yapısı göz önüne alındığında bu iddianın oldukça saçma olduğu söylenebilir. Zira “kardeşlik” bağıyla birbirlerine bağlı bu motosiklet kulüplerinin ya da üyelerinin adli kayıtlarının olmaması,suça bulaşmamış olması sert görünüşlü bu motorsiklet ve özgürlük tutkunlarını zan altında bırakıp “melek avı” başlatmayı da gerektirmiyor. Yeni bir ülkede şube açabilmek için Hells Angels üyelerinin fikrinin alınması ve dünya çapında yapılan oylama sonucunda, yüksek oranda evet oyu verilmesi gerekiyor. Filmlere ve kitaplara konu olan, şube açtığı 30 ülkedeki binlerce üyesiyle dünyanın en büyük motosiklet kulübü olan Hells Angels’ın Avrupa’da yaşayan ve çoğu Türk asıllı olan bazı Hells Angels üyelerinin girişimiyle Hells Angels ile alt kulübü Red Devils’in son adresi geçen yıl da İzmir olmuştu. Urla yolundaki kulüp evinde üç günlük çılgın partiyle açılışı kutlanan Hells Angels’ın, Türkiye’de kurulmasının önemli noktalarından biri ise, ırkçı olarak tanımlanan bir kulübün ilk kez Müslüman bir ülkeyi aralarına kabul etmesi.