Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ebru Yaşa, Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğünde, Batman'ın Sason ve Kozluk ilçelerinden gelen çiftçilere çilek üreticiliği konusunda seminer verdi.

Yaşa, eğitimin ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada 3,5 milyon ton çilek üretiminin yapıldığını, bunun yaklaşık 300 bin tonunun ise Türkiye'den karşılandığını belirtti.

Çilek ihracatında ilk sırayı alan Çin'i, ABD, Türkiye ve İspanya'nın takip ettiğini dile getiren Yaşa, şöyle devam etti:

''262 bin ton çilek üretimi olan İspanya'nın üretimi bizden az olsa da dünya çilek piyasası İspanya'nın elinde. İspanya üretmiş olduğu 262 bin tonun çileğin yaklaşık 210 bin tonunu ihraç ediyor. Bu nedenle bizim en büyük rakibimiz İspanya. Üretimdeki avantajımızı ihracat avantajına dönüştürmek gerekir. Bu nedenle de verimli kaliteli çeşitlere yönelmeliyiz.''

Türkiye'nin ürettiği 300 bin ton çileğin 30 bin tonunu ihraç ettiğini anlatan Yaşa, en fazla ihracatın Rusya ve Romanya'ya gerçekleştiğini vurgulayarak, ''Rusya ve Romanya, Türkiye'nin çileklerine bayılıyorlar. Çünkü tadı, rengi, kokusu ve kalitesiyle görenlerin beğenisini toplayan bir üretim kalitemiz var'' diye konuştu.

Türkiye'nin çilek ihracatı konusunda sıkıntılı olduğunu savunan Yaşa, şunları kaydetti:

''Bizim çileklerimize bayılan ülkeler ne hikmetse çileği bizden aldıkları zaman kilosuna 1,1 dolar öderken, aynı çileği İspanya'dan aldıkları zaman fiyat iki üç katına çıkıyor. Ülkemiz dünya çilek pazarından arzu edilen kadar yararlanamıyor. Bunu çözmenin tek yolu daha kaliteli çilek üreterek ihracat yapmaktan geçiyor. Eğer bizim çileğimizi 1 dolara alıp diğer ülkelerin çileğini 3 dolardan alıyorlarsa, bu noktada bizim bir hatamız var demektir. İspanya 262 bin ton üretip bunun 210 bin tonunu ihraç edip büyük döviz girdisi sağlıyorsa, biz de ürettiğimiz 300 bin ton çileğin en az 200 bin tonunu ihraç edebilmeliyiz. Bu noktada en büyük görev, üreticiye düşüyor.''