Niyazov 'abdestli giremeyecek miyiz' gibi esprilere de "İnternet camisi değil, Müslümanlara hitap eden ve ticari kaygıları olan bir sosyal ağ kuruyoruz" diyerek cevap veriyor.


İslami Facebook olarak bilinen Salamworld'ün yayına gireceği duyulduğundan beri sosyal medyada yapılan espriler aldı başını gidiyor. Pazartesi günü Çırağan Sarayı'nda yapılacak tanıtım zirvesi ile dünyanın dört bir yanından İslami kanaat önderleri, düşünür ve liderleri bir araya getirecek olan SalamWord'ün Yönetim Kurulu Başkanı olan Abdul Vakhed Niyazov'la görüştük ve Facebook'un İslamisi nasıl olur? Amacı nedir? sorduk. Kazakistanlı bir işadamı olan Niyazov, şimdiye kadar pek çok ticari oluşumun içinde olmuş. Zaten SalamWorld fikri de yatırım yapmayı düşündükleri birkaç internet projesi içinden seçilmiş. Araştırdıklarında Müslümanları birleştiren dünya çapında bir internet sitesinin olmadığını gören Niyazov bu işe soyunmuş. "Sosyal networkler çok gelişti ama Müslümanları birleştiren bir site olmadığını görünce çok şaşırdık. Bugünkü online dünya önemli çünkü bizim offline dünyamızı çok etkiliyor. Dünyadaki her beş kişiden birincisinin Müslüman olduğunu göz önüne alırsak internetteki Müslüman sayısı çok az. Buradan yola çıkarak araştırmaya başladık. Müslüman liderlerle iletişime geçtik ve böyle bir ağın yapılması gerektiği sonucuna vardık." diyor.

MÜSLÜMANLAR İÇİN SOSYAL AĞ

Niyazov'a göre böyle bir ağın, özellikle Avrupa Müslüman dünyasında çok faydasını göreceğiz. Projenin Müslümanları birleştirmek amacıyla yapıldığını ifade eden Niyazov, ikinci amaçlarının İslam'ın önemli noktalarını elden kaçırmadan Müslümanların özellikle genç Müslümanların dünyalarını geliştirmek olduğunu söylüyor. Diğer yandan Niyazov projenin Helal Ürün pazarına hitap eden yönünü de belirtiyor ve "Ticari bir amacı olmayan projeler başarısız olur" diyor. SalamWorld, dünyanın sağlıklı, güvenli ve haram olmayan içeriğe sahip ilk IT-Bilgi teknolojileri projesi olma iddiasında. Niyazov, "Bizim projemiz yüzde yüz helal olacak. Bu aileler ve gençlik için çok önemli. Haram korkusu olmadan, kendimizi serbest hissederek internete gireceğiz. Ama dikkat edilmesi gereken şu ki; biz internet camisi kurmuyoruz. Müslümanlar için internet ağı kuruyoruz." diyerek sitelerinin buna göre değerlendirilmesi arzusunu ifade ediyor.

İNSANLAR TEMİZ İNTERNETE HAZIR

SalamWorld içeriğinin helal olması için üçlü bir denetim mekanizması getirilmiş. Birinci olarak teknik araçlarla filtreleme, ikincisi görev yapacak redaktörler ve editörler, üçüncüsü ise SalamWorld'ün ağ yapısıyla oluşturulan bir denetim. Niyazov, İslam dünyasını oluşturan cemaatler ve birliklerin burada devreye gireceği ve kendi moderasyonlarını yapacaklarını anlatıyor. Ayrıca Niyazov ilginç bir ayrıntıdan da bahsediyor. Yapılan araştırmalara göre insanlar gerçekten temiz ve helal internet istiyorlarmış ve buna hazırlarmış. Bu nedenle zaten insanların kendi kendilerine haram kapsamına giren şeyleri paylaşmayacaklarını söylerken, "İyilik sınırlarını koymuyoruz, kötülük sınırlarını koyuyoruz. Her devlette kanunlar ve sınırlar vardır. Bizim sitemiz de bir devlet gibi, sınırları ve kanunları var." diyor.

CEMAATLER MODERE EDECEK

SalamWorld'un bu cemaatler üzerinde yürüyecek olan yapısının platformun işleyişi açısından da önemli olduğunu şöyle anlatıyor Niyazov, "Sitemiz herkesin ilgisini çekmeli, herkes için ilginç olmalı. Bundan dolayı cemaatleri düşündük. Cemaatler coğrafik ve kültürel farkları da göz önüne alacaklar. Mesela Rusya'da sigara içen bir kadın Müslüman'ı görmek şok sebebidir. Müslüman erkek olsa bile sigara içmez, çünkü kendine zarar verdiği için haram kabul edilir. Arap Müslümanlarsa Rusya'daki Tatarların ya da Kazakların at eti yemesine şaşırıyorlar. Bunun gibi küçük farklar var. Müslüman dünyası birdir, fakat mozaik gibi parça parça bir aradadır." diyor.

SALAMWORLD ÇOK DİL KONUŞACAK

Müslümanlar için kurulan bu ağın, internette sınırlama getirilemeyeceği için, kullanıcılarının büyük ihtimalle sadece Müslümanlar olmayacağını anlatıyor Niyazov. Ancak öngörüleri yüzde doksanın üzerindeki kullanıcının Müslüman olacağı yönünde. Müslümanlar arasında bir iletişim platformu olmak için çok dilli ve çok kültürlü olarak düşünülmüş. Öncelikle Arapça, İngilizce, Türkçe, Farsça, Rusça, Fransızca, Urdu'ca olarak yayına başlayacak olan SalamWord daha sonra dillerini arttıracak. Niyazov, "En ufak milletlerin dillerine bile çevrilecek. Herkes birbiri ile konuşabilecek. Şu anda bile Kahire'de ve Moskova'da ofisimiz var. İlkbahar'da Tahran ve Hayrabad'da ofis açmayı düşünüyoruz. Yazın ise Dubai, Jakarta ve Newyork'da şube açmayı düşünüyoruz. Her geçen gün sayıları artacak. Bu ofisleri dil özellikleri için açmayı istiyoruz. Çünkü her dil önemli ve dikkat istiyor." diyor. Salamworld'un merkezinin İstanbul olarak seçilmesininse birden fazla sebebi var. Öncelikle Türkiye'nin 500 yıldır bir İslam merkezi olması düşünülmüş. Türkiye'nin demokratik ve Müslüman bir ülke olmasının yanı sıra uluslararası yüksek bir etkinliğe sahip olması, dünyadaki 20 IT merkezinden biri olup, Müslüman ülkeler arasında ilk sıralarda yer alması, her yerden kolayca ulaşılabilmesi ve hem İsrail Amerika hem de Arap ülkelerinden gelinebilmesi, Doğu ve Batı arasında köprü olması bunlardan bazıları.

'KENDİNİ DÜNYAYA, DÜNYAYI KENDİNE AÇ'

Ramazan ayında açılacak olan SalamWorld'ün dünyada merakla beklendiğini anlatan Abdul Vakhed Niyazov, dünyadaki bir çok Müslüman liderin de desteğini aldıklarını söylüyor. "4 ay içinde 30 ülkeyi ziyaret ettim. Çok liderlerle görüştüm. Avrupa'daki liderlerin çoğu bize destek veriyor. Bize hayır diyen olmadı. Biz SalamWorld'de siyasetten

uzak duracağız ve siyasi durumu ne olursa olsun bütün Müslümanları kabul edeceğiz. Sloganımız 'Kendini dünyaya aç, dünyayı kendine aç.' Müslüman dünyası açılışı bekliyor. Herkes ne zaman açılacak diye soruyor. Reklam ve PR hiç yapmadan herkes bizi tanır hale geldi. İnternette de İslami network olarak aratırsanız karşınıza SalamWorld çıkacaktır."