Rektör Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir’in o sözlerinden öğrencileri tedirgin

İstekleri üzerine bir grup Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu öğrencileri ile bir araya geldik.

Konu geçtiğimiz günlerde (12Şubat) Aydınpost’un Rektör Prof.Dr. Osman Selçuk Aldemir’le yaptığı bir programda okullarının Umurlu’ya nakliyle ilgili kurduğu bir cümle.

Öğrencileri o sözler bir hayli tedirgin etmiş görünüyor.

Oysa günümüzün geçerli üniversite anlayışı gerek devletin kaynak tasarrufunda gerekse öğrencilerin dünyaya bakışını değiştirecek üniversal kimlik kazanmasında olumlu katkı yapacak kampus uygulamasıdır.

Eskiden olsa bir kentin ekonomisine katkı için askeri birlik istenirdi günümüzde ise o isteğin yerini üniversite mümkün olmadığı takdirde bağlı fakülte veya yüksekokul aldı.

Hem yönetimde kopukluk hem kaynak israfı olduğu tartışma götürmez bu anlayış günümüzde büyük ölçüde geçerliliğini yitirmiştir.

Rektör Osman Selçuk Aldemir’in konuşmalarından anlaşıldığı kadarıyla Umurlu’ya yüksel okul isteyenlerin başını AK Parti Milletvekili Rıza Posacı çekiyor.

Olayı Sayın Posacı’ya sordum, doğruladı ve yer arayışı içinde olduklarını söyledi.

Oysa Rektör Hoca’nın konuşmasının o bölümleri dikkatle incelendiğinde sözlerinden insan sanki okulun nakli hemen gerçekleşecekmiş izlenimine kapılıyor.

Gerçi onun gerek bu programdaki gerekse daha önceki söylemlerine bakıldığında ortada bir paradoks da yok değil.

O zaman zaman konuşmalarında bu gün geçerli olan kampus anlayışını savunur ve bu kadar geniş bir alana yayılan üniversite anlayışına karşı olduğunu her fırsatta dile getirir.

O günkü konuşmalarında da ilçe ve beldelerde bölüm açmanın sakıncalarını dile getirirken tepkisini öğrenciler boş zamanlarını bu tür yerlerde kahvelerden başka geçirecek mekân bile bulamıyor diyerek gösterdi.

Bu bakış açısının Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu’nun ilçeden farkı olmayan Umurlu’ya taşınması kararıyla çeliştiği aşikârdır.

Mesele sadece onun öne sürdüğü şekliyle küçük yerlerin sosyal mekân yokluğu ile de bitmiyor.

BİR: Okuldan yetişecek olanların mesleği Organize Sanayi Bölgesiyle bağlantılı mesela makine olsaydı Umurlu’ya nakil konusu öğrencilerin iş bulmalarına ya da stajlarına bir yardımdır şeklinde savunulabilirdi.

Fakat söz konusu Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu olunca gerek öğretim elemanı konusunda yardım aldığı Tıp Fakültesiyle gerekse öğrencilerin staj yaptıkları hastaneyle komşu olma zarureti vardır.

Bu okulun kampus dışına çıkması öğretim üyelerinin hastane hizmetlerine öncelik vermesi sonucu Tıp Fakültesi’nden olacak öğretim üyesi takviyesini zora sokabilir.

İKİ: Nakilden en büyük zararı da ikinci öğretimi tercih eden öğrenciler görecektir. Çünkü çoğunluğu Efeler’de evlerde, özel ya da KYK yurtlarında ikamet ettiği için  gecenin geç saatinde dönüşlerinde güvenlik sorunu yaşayacaklar çıkabilir.

ÜÇ: Umurlu’ya yüksek okul açmak bir ihtiyaçtan değil siyaset kurumunun bir isteğinden doğmuş görünüyor.

Gerçekleştiği takdirde yüksek okulu bulunmayan Karpuzlu ve İncirliova ya da Umurlu benzeri büyük mahalle söz gelimi Dalamalı siyasetçiler de işi rekabete bindirirlerse oralara da birer yüksek okul hediyesi mümkün olabilecek mi?

DÖRT: Umurlu’ya gidip gelmek zorunda kalacak bir öğrencinin günlük 10 TL yol gideri olacaktır ki, toplamda aylık 200 TL eder.

Bu da aldığı 550 TL kredinin neredeyse yarısına karşılık gelir ki, bu bir öğrencinin yetişebildiği takdirde kampus yemekhanesinden günlük yemek gideridir.

Siz bir de bir aylık gelirinin sadece burs parasından ibaret olan bir öğrenciyi düşünün ki, öğrencilerin deyişine bakılırsa bunların sayıları sanılanın bir hayli üzerindedir, yurt ücreti başta diğer ihtiyaçlarına nasıl takat yetirecek de ayın sonunu getirecek, varın siz düşünün.

Bu tür geçinme zorluğu içindeki öğrencilerin çokluğunun diğer bir kanıt da Rektör Hoca’nın o programda “askıda yemek” uygulamasından 50 günde 2560 öğrencinin faydalandığı ile ilgili açıklamasıdır.

BEŞ: Öğrencilerin kampus ortamında öğrenimlerine devam etmelerinin bir faydası üniversal kimlik kazanmaları ise diğeri de arasındaki önlisans ve lisans farklılığının en az düzeye inmesidir.

Nakil gerçekleştiği takdirde önlisans öğrencileri kampus dışına sürüldü denecektir ki, böyle bir algı Rektör Hoca’nın adı geçen programda sözünü ettiği öğrencilere verdiği değerle çelişen bir durumdur.

ALTI: Diğer bir önemli konu da ilçe ve kasabaların yüksek okulu niye istedikleri konusunun iyi irdelenmesi gerektiğidir.

Bir kente üniversite istenmesinin gerekçesi o kenti bir bilim, kültür ve sanat merkezi yapmaktır.

Amaç o değil de kiralık evlere iki katı fiyata kiracı bulmak, lokanta ve kafelerdeki yiyecek, içeceklerin fiyatını iki katına çıkarmaksa bu haksız kazançtan önayak olanlar da ahlaken sorumlu olacaklardır.

YEDİ: Söke Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu örneği Umurlu’ya gerekçe gösterilirse karşılığında söylenecek söz iki yanlışın bir doğru etmediğidir.

Sonuç Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu öğrencileri Rektörlerinden siyasi gerekçelerle nehri tersine akıtmamasını bekliyorlar.

Benden iletmemi istediler.

Ne de olsa elçiye zeval olmaz.