Normalde sindirim sistemindeki hareket ağızdan, yutma borusuna; yutma borusundan mideye ve mideden on iki parmak bağırsağına doğrudur. Bu akışın tersine dönmesi yani, on iki parmak bağırsağından mideye ya da mideden yutma borusuna doğru içerik kaçması reflü olarak tanımlanıyor.

Reflünün en önemli belirtisinin ağız içine acı su gelmesi olduğunu belirten Protez ve İmplantoloji Uzmanı Dr. Dt. İlker Arslan, bununla beraber göğüste yanma, rahatsızlık hissi, ağız kokusu görülebildiğini, yemek borusunda ve midede yaralar oluşabildiğini söylüyor.

AĞIZ-DİŞ SAĞLIĞINI ETKİLİYOR
Özellikle sabahları ağızda kötü koku ve kötü tat oluşmasına yol açan reflü, ilerleyen dönemde ağızdaki asit miktarının artmasıyla dişlerde aşınmalara da neden olabiliyor. Dr. Arslan, bu aşınmaların uzun süreli olmasının diş dokularında ciddi madde kayıplarına yol açabildiğini belirtiyor.

Arslan, “Aynı zamanda cerrahi işlemler sonrasında iyileşme süresi uzamakta ve enfeksiyon riski artmaktadır. Uzun süre asitli ortama maruz kalması, diş etlerinde kanama yanma ve geçmeyen yaralara neden olmaktadır” diyor.

REFLÜ TEDAVİSİ İHMAL EDİLMEMELİ
Özellikle implant yapımı sırasında tek aşamalı cerrahi yerine, iki aşamalı cerrahi yönteminin seçilmesi gerektiğini vurgulayan Protez ve İmplantoloji Uzmanı Dr. Dt. İlker Arslan, “Bu hem implantın hem de diş eti prognozunun daha iyi olmasını sağlayacaktır. Reflü rahatsızlığı olan bireylerin mutlaka tedavilerinin yapılmasını öneriyoruz. Ağız ortamında oluşabilecek problemlerin yanı sıra sindirim sisteminde de uzun süren travmalar kanser oluşumunu da sebep olabilmektedir” uyarısında bulunuyor.