Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Orhan Çeker, basına yansıyan açıklamalarıyla ilgili olarak, ''Meselenin odağında kadın var demedim. Suçu da kadına yüklemedim, bir ayrımcılıkta yapmadım. Beyanatım çok açık'' dedi.

Çeker, basına yansıyan ''Sorunun odağında kadın var. Sen dekolte giyinirsen bu tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmaz. Tahrikten sonra şikayet etmen makul değil. Elbette işlenen suç son derece iğrençtir. Lakin bu suçun işlenmesinde, dekolte ve tahrik edici kıyafetler giyen kadının da etkisi küçümsenemez'' yönündeki açıklamalarıyla ilgili olarak, ''Onlar tecavüze çektiler, töre cinayetine çektiler. 'Kadın yüzde yüz suçlanmış, ayrımcılık yapılmış' dediler. Bunların hiçbirini söylemedim'' diye konuştu.

''Ben odakta kadın var demedim'' diyen Çeker, şunları kaydetti:

''Özellikle düzeltiyorum. 'Meselenin odağında kadın var' demedim. Suçu da kadına yüklemedim, bir ayrımcılıkta yapmadım. Beyanatım çok açık. Şimdi beyanatımı tekrar ediyorum. Diyorum ki; 'bu işte erkek suçludur ancak onu tahrik eden, davet eden, dekolte giyinen kadının da suça ortaklığı vardır' dedim. Ortalıkta böyle bir durum varsa yüzde yüz erkeği suçlamamız ya da yüzde yüz kadını suçlamamız doğru olmaz. 'Suç ortaktır' diyorum. Ama kadın tahrik edici davranmamış, davet etmemiş de erkek buna rağmen tacizde bulunduysa 'yüz de yüz suçlu erkektir' diyorum.''

Kendisinin tecavüzü konuşmadığını, tacizi konuştuğunu savunan Çeker, şöyle devam etti:

''Ben tecavüzü konuşmadım tacizi konuştum. 'Erkeklerin hadım edilmesi şeklinde bir ceza ne Kur'an'da ne sünnette ikisinde de yoktur' dedim. Bu arada çare olarak da diyorum ki, gerek erkek gerek kadın yaygın olarak, milli bir politika olarak ahlak eğitimine tabi tutulmalıdır. İkinci bir tedbir olarak da sarkıntılığı, tacizi özendiren ne kadar görsel yayın varsa yasaklanmalıdır diyorum. Ve bu arada, her şeye rağmen kadına da erkeğe de şiddet önlenmelidir. Ve töre cinayetinin vahşet olduğunu söylüyorum. Bunun kaldırılması gerekir. Bunun dinle imanla ilgisi yoktur.''

-SÜ REKTÖRÜ OKUDAN-

SÜ Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan da ''Maalesef talihsiz bir beyanat. Tabii ki, de benim düşündüğüm gibi, her öğretim görevlisinin de üniversitenin saygınlığına zarar vermeden hareket etmesi lazım. YÖK Başkanım da beni aradı. Öğretim üyesinin kendi düşüncelerini dile getirmek adına yaptığı bir açıklamadır. Öğretim üyesi yaptığı açıklamaların çarpıtıldığını ifade etmektedir. Konuyu inceliyoruz'' dedi.

''Açıklamaları eğer doğru ise bizce talihsiz bir beyanattır'' diyen Rektör Okudan, şunları kaydetti:

''Üniversitedeki hocalarımızın kendi özgür iradeleri ile görüş bildirme hakkı olduğu gibi, üniversitelerini ve şehrini düşünmesi lazım. Selçuk Üniversitesi 80 bine yakın öğrencisi ile bugün Türkiye'nin en huzurlu ve demokratik üniversitesidir. Bu aslında doğru bir hareket değil, ama tabi öğretim üyelerinin özgürlüğü var. Üniversitedeki hocaların, üniversitelerini ve şehrini düşünmesi lazım.''

A.A.