Escinsellik hakkında merak edilen tüm her şeyi Eskin’e sorduk.

Cinsel yönelim bir tercih midir? Eşcinsellik nasıl oluşuyor?

Eşcinsellik hakkında herkesin bir fikri var. Bunun için araştırma bulgularına bakmak gerekiyor. Çok değişik konularla ilişkilendiriliyor. Anne karnında çocuğun değişik hormonlara maruz kalmasıyla ilgili bir takım görüşler var. Mesela şöyle bir bulgu var. Mesela eşcinsel olan erkeğin daha çok büyük erkek kardeşi var. Anne rahminde erkek çocuk doğurdukça karnında erkek genlerine karşı bir gen üretiliyor. Dolayısıyla bu genlere maruz kalan çocukta eşcinsellik oluyor, deniliyor.

hatice0.20110425090407.jpgBenim çalışmalarımda çıkan sonuçta eşcinsel kimseler çoğunlukla çocukluklarında cinsel istismara maruz kalmış kimselerdir. Cinsel istismara maruz kalmak da, büyük erkek kardeşe sahip olan erkek çocuklar geçmişte abisinin cinsel istismarına uğramış olabilirler. Bunları ayırt edebilmek mümkün değil tabii. Çocuklar hem cinsel istismara uğrarken hem de eşcinsel kişilerin şöyle özellikler gösterdiği gözetlendi.

*Erkek eşcinseller çoğunlukla çocukluklarında kız çocuklarının yapmış olduğu etkinlikleri seviyorlar.

*Bebeklerle oynuyorlar, kız çocuklarının kıyafetlerine ilgi duyuyorlar.

*Diğer erkek çocukları gibi arabalarla, savaş oyuncaklarıyla oynamıyorlar.

*Korku duygusunu çok hissediyorlar.

Kadın lezbiyenler ise; erkek etkinliklerinden hoşlanıyorlar.

 

İnsan cinselliğiyle ilgili tarihsel ve toplumsal gelişim içerisine baktığımızda…

İnsan cinselliğiyle ilgili tarihsel ve toplumsal gelişim içerisine baktığımızda, aslında bunun böyle olmadığını görüyoruz. Eşcinsellik zaten 1800–1900 yıllarında ortaya çıkmıştır. Buna bir ad verilmesi bile düşünülmemiş. Örneğin antik yunanda eşcinsellik kurumsaldır. Yetişkin erkeklerin hem karıları vardır hem de erkek genç sevgilileri de vardır. Tam kurumsal olmasa da bizim tarihimizde de epey yaygın. Osmanlı sarayında da var. Çok açık değil tabii. Doğu toplumlarında da var. Örneğin Polinezya’ya gittiğimizde ve Afrika’daki topluluklara baktığımızda hep var. İnsanlar bunu ayrıca bir şey görmemişler. Dolayısıyla insan cinselliği yöneliminin karşı cinse mi, kendi cinsine mi yoksa her iki cinse birlikte mi olduğunu ön görebilmek bilim bunu sorun olarak gördüğü için bu da bir ön yargı, eşcinsellikle uğraşıyor. 

Çok değişik görüşler var genelde.

Eşcinsellik denilince sadece erkek eşcinselliği anlaşılıyor. Kadın eşcinselliği tamamen üstü kapatılıyor. Yok, sayılan bir şey. Hem kadın arasında hem erkek arasında söz konusu bu durum.

 

İnsanların en çok merak ettiği şey, eşcinsellik hastalık mıdır? Sizce eşcinsellik hastalık mıdır?

70’lerin ortalarına kadar bir hastalık olarak gözüküyor. Fakat şimdi gerçek sınıflandırmadan da çıkarıldı. Psikolog ve psikiyatrisler de bunun bir hastalık olmadığını belirtiyorlar. Böyle bir tanı yok. Ancak bizim yardım olabileceğimiz noktalar kişi bundan rahatsız oluyorsa, bu durumu kabullenmekte zorlanıyorsa ancak bu noktalarda yardımcı olabiliriz. Kişiler dışlanıyor, çevresini kaybediyorlar, çatışmalar yaşıyor. Öldürmelere cinayetlere kadar gidiyor.

Eşcinseller dışarıdaki tehlikelerden kendilerini korumaları gerekiyor. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar, örneğin korunmadan cinsellik yaşamamaları konusunda dikkat etmeliler. Bu konuda uyarmak ve eğitim vermek gerekiyor. Bazı eşcinseller, toplum onları yasakladığı için, onlarda kendilerini kabul edemiyorlar. Reddediyorlar. Bu da çok büyük psikolojik sıkıntılara neden oluyor. Bu konuda yardımımız olur. Bilgilendirmek özellikle de doğru bilgiyi vermek çok önemli. Eşcinsel kimseler hayatı, her tarafı cinsellik olarak görüyorlar. Bizim hayatımızda cinsellik ne kadar yer kaplıyorsa aslında bizim de hayatımızda o kadar yer kaplaması gerekir. Eşcinsel kimselerde gözlemlediğim bu. Kendilerini, çevresindeki her şeyi cinsellik olarak görüyorlar.

Anne, babalar çocuğunda eşcinsellik eğilimini gözlemlediğinde ne yapmalıdır?

Bu çocukların bir suçu değil. Her çocuk her birey kendine hastır. Anne, babalar çocuklarını korumalı. İllaki erkek çocuk bekle oynadı diye de eşcinsel olacak değil. Bir kız çocuk da illa arabalarla oynadı diye eşcinsel olacak diye bir şey yok.

Belirli olarak şundan dolayı oluyor diyebileceğimiz bir durum yok. Kaldı ki, biz heteroseksülelliğin nasıl ortaya çıktığını bilmiyoruz. Niye bir insan karşı bir cinse eğilim duyar? Bunu da bilmiyoruz. Bunu bir norm olarak algılıyoruz. Herkes böyle yapmalı diye de dayatma peşindeyiz. Anne, babanın tutumu burada çok önemlidir. Kesinlikle anne ve baba burada çocuğa baskı uygulamamalıdır. Çocuklarına ne olduğuyla ilgili gereksiz sorgulamalara girmelerine gerek yok. Baskı uyguladıklarında çocuğu kaybederler. Bu durumu kabul etmeleri gerekir. Bu konuda çocuğun yanında olmaları önemlidir. Çocuklarını her haliyle kabullenmeliler. Ve bu mesajı da çocuklarına vermelidirler.

 

Ama anne ve babaların bu konuda sizin dediğiniz ölçüde esnek davranacaklarını sanmıyorum.

Kesinlikle doğru söylüyorsunuz. Ben sanmanın dışında böyle davranmayacaklarını biliyorum. Ama bu durum anne ve babalar içinde kolay bir şey değil.

 

Bir de erkek çocuklar, kız kardeşleriyle birlikte oynuyor. Bu oyunlar esnasında kız kardeşlerinin kıyafetleri giydiriliyor. Masaya çıkartılıp alkışlanıp, oynatılıyor. Böyle bir durum erkek çocuk açısından baktığımızda, böyle yapıldığında eşcinselliğe eğilimi artar demek doğrumudur?

Bunu her erkek çocuğu yapmaz. Ama anne, babanın, çevrenini tutumuyla çocuğun eşcinselliğe yöneldiği konusunda görüşler var. Açıkçası bu tarz davranışları gösteren çocuklar olduğu gibi eşcinsel olup da çocukluğunda hiç böyle eğilimleri olmayanlar da var.

 

Peki, cinselliğin bile böyle bir tabu olarak görüldüğü yerde, eşcinseller rahatlıkla buralara gelip sizlerle sorunlarını, sıkıntılarını paylaşabiliyorlar mı?

Hayır, insanlar bu konuda hiç rahat değil. Bu sadece Türkiye için geçerli değil, batı toplumlarında da rahat değiller. Batı toplumlarında da çok fazla ön yargılar vardır. Ancak hukuki olarak daha iyiler.

Yapılan bilimsel çalışmalardan yola çıkaraktan, toplumun ne kadarında eşcinsellik var, diye araştırıyorum. Toplumsal baskılar bilimi de önlemiş. Araştırmacılar arasında da çok tercih edilen bir konuda değil.

 

Eşcinsellik konusunda toplumumuz çok bilinçsiz. Herkes kafasındaki doğrulara göre yaşıyor. Ve toplumun bilinçlendirilmesi için bana göre yapılan çalışmalar çok yetersiz. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Bu insanlar dışlandığı için psikolojik sıkıntılar yaşıyorlar. Eşcinsel oldukları için psikolojik sıkıntı yaşamıyorlar, toplumda dışlandıkları için sıkıntı yaşıyorlar. Dışlanıyorlar, şiddete maruz kalıyorlar. Hem kadını hem de erkeği bu anlamda ayrı ayrı ele almak gerekiyor. İki farklı cinste bu durum, doğal olarak çok farklıdır. Bu insanlar sadece fuhuş durumunda ortada oluyorlar.  Herkes kendi gibi olaraktan toplumsal üretime katılsa ne kadar iyi olacak. Eşcinsel, ama normal hayatında da bir öğretmen, doktor olarak hayatlarını kazansalar çok daha iyi olur. Bu konuda sadece topluma değil, hukukçulara da çok büyük bir iş düşüyor. Herkes bu konuda hassasiyetle davranmalıdır.

mehmet-eskin.jpg

Röportaj:Hatice Karaarslan