Gümüşhane’deki doğa harikası 12 bin yıllık Dipsiz Göl’ün, Roma lejyonunun definesinin aramak üzere kurutulmasına tepkiler sürerken, Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Ahmet Ercan, bir doğa katliamının yaşandığını belirterek, uygarlıklar ülkesi olan Türkiye’nin mirasının çarçur edildiğini söyledi. Prof. Dr. Ercan, bu olayın Türkiye için artık milat olması gerektiğini ifade ederek, define kazılarının önüne geçilmesini istedi.

Gümüşhane’deki doğa harikası 12 bin yıllık Dipsiz Göl’ün, Roma lejyonunun definesinin aramak üzere kurutulmasına, tepkiler sürüyor. İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Ahmet Ercan, Türkiye’de bu tür olayların sık yaşandığını, Valiliğin böyle bir doğa katliamına izin vermemesi gerektiğini söyledi.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, "Biz bu ülkenin 15 bin yıllık mirasının tek sahibiyiz" sözünü anımsatan Prof. Dr. Ahmet Ercan, mirasçıların bir uygarlıklar ülkesi olan Türkiye’yi çarçur ettiğini, bir an önce bu olayların önüne geçilmesi gerektiğini ifade etti. Prof. Dr. Ercan, "Bir yerde bir kalıntı araştırılacaksa, bu kalıntının türü ne olursa olsun o ilin müze müdürlüğüne başvurulur. Fotoğrafı çekilir, aranan kalıntının niteliği söylenir ve müze müdürlüğü kalıntı aranılacak yerin arkeolojik sit alanı mı, değil mi bunu araştırır.

Eğer arkeolojik sit alanı değilse, kalıntının araştırılmasına izin verir ama burada maliyeden bir sorumlu, güvenlik sorumlusu olarak jandarma ve başına arkeolog konur. Bunlar gözetiminde önce bir jeofizik araştırma yapılır. Araştırmada göl veya yer altının görüntüsü çekilir. Bu konuda 9 yöntem var" dedi.



Türkiye’deki arkeolojik araştırmalar yapılmadan önce jeofizik mühendislerinin alana girdiğini, orada gerçekten bir kalının olup olmadığını araştırdıklarını, sonra kazıya geçildiğini belirten Prof. Dr. Ahmet Ercan, "Yapılacak kazı da arkeoloğun gözetimi altında yapılır. Gümüşhane’deki olayda başvurulmuş, bu başvuru sonucunda burasının arkeolojik sit alanı olmadığı için izin verilmiş.

Ancak burada denetlenmeyen doğanın tahribatı. Anadolu’da ne yazık ki bu tür define haritaları üreten özel kişiler var. Bunlar üretiyor ve satıyor. Bunların İstanbul’da ’Defineciler Kahvehanesi’ diye bir yerleri de var. ’Define var’ diye eski arkeolojik alanlar yerle bir ediliyor. Atatürk, ’Biz bu ülkenin 15 bin yıllık mirasının tek sahibiyiz’ diyor. Ama mirasçılar bir uygarlıklar ülkesi olan Türkiye’yi çarçur ediyorlar. Bunun önüne geçilmesi lazım" diye konuştu.



Gümüşhane’deki Dipsiz Göl’de yapılanın tamamen define kazısı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ahmet Ercan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunun bilimsel hiçbir yönü yok. Valiliğin böyle bir doğa katliamına izin vermemesi gerekiyordu. Doğaya karşı bir suç işlendi. Burada jeofizik teknolojisi kullanılmadı.

Artık doğa bundan sonra kendine gelir mi gelmez mi? Bunun bedeli ne olacak? Gümüşhane olayının, arkeolojik veya arkeolojik olmayan alanların defineciler tarafından çarçur edilmemesi için bir milat olmasını arzu ediyorum. Çünkü okyanus veya deniz üzerinde, yer altında petrol veya herhangi bir batık gemi var mı, diye araştırmaları biz denizi boşaltmadan, okyanusu boşaltmadan, üstünde gemiyle gezerek yapıyoruz. Yer altının görüntüsünü çıkarıyoruz. Bu teknoloji bilim yuvalarında, devlet kurumlarında da var."

Jeofizik araştırma yapılmadan herhangi bir kazıya geçilmemesi uyarısında bulunan Ercan, şunları söyledi: "Uşak’ta benzer bir katliamı gördük. Asartepe’deki Tümülüsün (mezar) defineciler tarafından tahrip edildiğini gördük. Bu tür katliamlar çok oluyor. Burada kazının yapılmaması gerekiyor.

Bu tür olaylar bizim yaşantımızda çok fazla. Resmi başvuru olursa biz zaten araştırmaları yapıyoruz. Jeofizik biliminden uzak olarak bu çalışmalar yapılıyor. Mevzuat eksikliği yok. Koruma kurullarının bunu önermesi gerekiyor. Koruma kurulunun bir eksikliği var. Diyecek ki, ’Önce jeofizik araştırma, sonra kazı’ yapılmalı. Burada göz ardı edilen yöntem eksikliği var. Bunlar yapılsaydı doğa katliamı olmazdı. Gümüşhane bunun için milat olacak, bundan sonra böyle bir şey yaşanmasın."

#olayıngeçmişi

Gümüşhane kent merkezine 50 kilometre uzaklıkta, deniz seviyesinden 2 bin 140 metre yükseklikteki temiz havası, bitki örtüsü, dağ çayırlarıyla kaplı manzarasıyla ilgi çeken Taşköprü Yaylası'nda yer alan kaynağı ve akarı olmayan Dipsiz Göl'de 'define' söylentisi üzerine ismi açıklanmayan bir kişi, kazı için başvuruda bulundu.

Gümüşhane Valiliği ile Kültür ve Turizm Müdürlüğü kazı için izin verdi.

Gümüşhane Müze Müdürü Elif Öktem ile jandarma yetkililerin de eşlik ettiği kazıda suyu tahliye edilen göl alanı, iş makineleri ile kazıldı.

Gölde iddiaya göre var olduğuna inanılan altın arandı. Jandarma görevlileri, kazı alanına kimsenin yaklaşmasına izin vermedi. Dipsiz Göl’de, 5 gündür sürdürülen kazı çalışmaları define bulunamayınca sonlandırıldı.

AA

Dipsiz Göl'ü kurutan 2 iş insanının kimliği ortaya çıktı

Haftanın iyi haberi sence hangisiydi?