Karşılaşma öncesi Fatih Terim"e oyun başlamadan beraberliği verseler hemen kabul edecekmiş. Çünkü sahada kazanmak için oynayan bir takım değil, sadece Portekiz"i durdurmaya çalışan bir ekip vardı.

İlk yarı boyunca hiçbir şey yapmadık rakibi sahamızda beklemekten başka. Sahamızdan çıkamadık. Mevlüt kenarda fazla kalınca Nihat ileride tek başına kaldı. Hamit de savunmada kendini gösteremedi. Bunun dışında kendi kapasitesi kadar bile oynayan oyuncumuz da yoktu. İkinci yarı Mevlüt çıkıp, Sabri girince tipik 4-5-1 sistemine döndük. Ancak ilk beş dakika hariç rakip sahada yine yeterince çoğalamadık. Nihat"ın kendisine tutan Peppe"ye yaptığı asist kalemizde golle sonuçlandı.

Oyunun başında sağ kanatta fazla etkili olamayan Ronaldo, kendini hemen sol tarafa attı ve bütün tehlikeler buradan geldi. Portekiz tabii ki iyi bir takım ama dün sahada ciddi bir sıklet farkı göründü. Maçın antrenman maçı gibi geçmesindeki en önemli etken bizim çok kötü olmamızdı. Biz daha iyi oynayan kapasiteli bir ekibiz. Ama bunu sahaya yansıtamadık. Bu oyuna göre de sonuç normaldi. Portekiz kendini hiç sıkmadan rahat bir galibiyet aldı. Yenildiğimize üzülmüyorum, bu kadar kötü olmamıza üzülüyorum. Açıkcası bu duruma çok şaşırdım. Son dönemlerde bu kadar ezildiğimizi hiç görmemiştim. Bir tek şeyi iyi yaptık diyemiyoruz. Kafa topuna çıkamıyorsunuz, hücum yapamıyorsunuz, kanatları kullanamıyorsunuz, pres yapamıyorsunuz. O zaman yenilgi de kaçınılmaz oluyor.

Üstüne basa basa söylüyorum biz bu değiliz. Umarım İsviçre maçında düzeliriz. Ancak Terim"in orta sahadaki Emre, Hamit ve Aurelio üçlüsünü bozmaması gerek. Dün gece Terim"in en büyük hatası buydu.

Takımın en iyisi direklerdi. Üç top direkten döndü.