İSTANBUL Küçükçekmece"de gözleri lensli ve saçı da uzun olduğu için 24 gün önce öldürülen İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi 2"nci Sınıf Öğrencisi Aykut Alıcı"nın acılı annesi, oğlunun polis arabasından evlerine 100 metre mesafede indirildikten sonra pusu kuran 9 kişinin saldırısına uğradığını ve öldürüldüğünü öne sürdü.

Oğlunun polis aracından indirildikten 2 dakika sonra öldürüldüğünü söyleyen anne Songül Alıcı şunları söyledi:

“Bu çete daha önce de sık sık oğlumun önünü kesiyordu. Cinayetten 5 gün önce de oğlumun önünü kesmişler ve "Saçını erkek gibi kestirsene, gözündeki lensleri de çıkar. Erkek ol" diye kendisini tehdit etmişlerdi. O zaman oğlum karakola kaçarak canını kurtarmıştı. Ancak öldürüldüğü gün sığındığı karakolun polisleri tarafından katillere yem edildi. O gün yine oğlumun önünü kesmişler. Mahalle sakinleri korkup hemen polisi aramış. Gelen polisler, kavga eden 9 kişiyi ve oğlumu karakola götürmüş. Orada katiller, polislerin önünde oğlumu "Seni öldüreceğiz" diye tehdit etmiş. Polis bir süre sonra önce 9 kişiyi bırakmış. Bir saat sonra da oğlumu polis aracına alarak "Seni eve bırakacağız" demişler. Ve tehdit alan oğlumu, eve 100 metre uzakta bırakmışlar. Pusu kuran katiller de polisler gider gitmez çocuğumun önünü kesip bıçaklamışlar. Oğlumun polis arabasından indirildikten sonra öldürüldüğünü gören, mahalle sakinleri var.”

Acılı anne, “Burada polisler suçlu... Çocuğuma sahip çıkamadılar. Bu bizim Aykut"suz ilk bayramımız, yiğidimi benden aldılar. Ondan ne istediler” diyerek gözyaşı döktü. Songül Alıcı çocuğunu 9 kişinin birlikte öldürdüğünü ancak sadece iki kişinin gözaltına alındığını söyleyerek çocuğunun davasının arkasında duracağını söyledi. Bayramın birinci günü, öldürülen oğlu Aykut"u Hadımköy"deki mezarı başında anan acılı anne ve yakınları, "Mavişlerinin" mezarına gül bırakarak, dualar okudu. Oğlunun mezarı başında fenalık geçiren Songül Alıcı, “Kalk oğlum burası sana göre değil. Onların kaleminin kırıldığı gün yanına geleceğim. Sazını kime vereceğim. Yatağına kim yatacak?. Oy benim kınalı kuzum. Seni damat edemedim. Annem, sana kara toprak hiç yakıştı mı? Hadi kalk gidelim” diye feryat etti.

Vatan