Terör örgütü PKK'nın şehir örgütlenmesi KCK"nın açıklamasında, "AKP hükümetinin izlediği inkar-imha politikaları" nedeniyle eylemsizlik sürecinin geçerliliğini yitirdiği belirtilirken, “13 Ağustos 2010 tarihinden bu yana geçen 6,5 ayı aşkın bir süre içerisinde hükümetin, güven verici hiçbir adımı ve ciddi taahhüdü olmadığı gibi, öncelikli olarak yapılması gerekenler konusunda da tam tersi bir tutum içine girmiştir” denildi.

KCK"nın ANF"de yer alan açıklamasında, eylemsizlik sürecinin sona ermesinden AKP hükümetinin sorumlu olduğu belirtilerek, 2002 yılında iktidara gelen AKP"ye Kürt sorununun çözümü için fırsatlar sunulduğu kaydedildi. Daha önceki eylemsizlik süreçlerine dikkat çekilen açıklamada, kalıcı ateşkes için öne sürülen koşullara bir kez daha vurgu yapılırken şöyle denildi:

“13 Ağustos 2010 tarihinden bu yana geçen 6,5 ayı aşkın bir süre içerisinde hükümetin, güven verici hiçbir adımı ve ciddi taahhüdü olmadığı gibi, öncelikli olarak yapılması gerekenler konusunda da tam tersi bir tutum içine girmiştir. Bu süreci yakından takip eden başta aydınlar, yazarlar, demokratik çevreler, liberal kesimler de takdir eder ki, Türkiye"nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun demokratik özerklik temelinde çözümü için tek taraflı olarak sürdürdüğümüz ateşkes ve değişik çabalarımız karşılık bulmamıştır. Bu yüzden demokratik çözüm için geliştirdiğimiz eylemsizlik süreci, AKP hükümetinin izlediği inkar-imha politikaları nedeniyle geçerliliğini yitirmiştir. AKP hükümeti uzattığımız eli karşılıksız bırakarak süreci boşa çıkarıp anlamsızlaştırmış ve sonlandırmıştır. AKP hükümeti, Kürt sorununun demokratik çözümü için ne ciddi bir fikir ne de ciddi bir uygulama sahibi olmuştur. Sadece oyalama ve kandırma taktiğini yürütmüştür. Oysa Kürt sorunun çözümü için hem ulusal hem uluslararası koşullar oldukça elverişli hale gelmiştir. Ama AKP hükümetinin sahip olduğu zihniyet nedeniyle çözmeye yanaşmamış ve gerçek anlamda bir çözümü de düşünmediğini bu pratiğiyle ortaya koymuştur. Bu gerçeklere rağmen devletten, hükümetten yana sanki çözüm olacakmış gibi halkımızı beklenti içinde tutamayız.

Eylemsizlik sürecinin bitmesinden AKP hükümetinin sorumlu olduğu tartışmasızdır. Bu durumda güçlerimiz, saldırılar karşısında kendisini daha etkili savunacak, fakat saldırmayan, operasyona çıkmayan ve halka yönelmeyen güçlere karşı askeri eylemde bulunmayacaktır. Önümüzdeki sürecin nasıl bir karakter kazanacağı konusunda AKP hükümeti ve devlet güçlerinin yürüteceği politikaların etkili olacağı açıktır.”

Açıklamada ayrıca, 8 Mart Dünya Kadın Günü"nde ve Nevruz"da halkın geliştireceği normal, doğal kitlesel etkinliklere hükümetin yaklaşım politikasının önemli olacağı da ifade edildi.

Açıklamanın son bölümünde, “Türkiye"nin devrimci, demokratik, yurtsever, dürüst dindar insanları, AKP"nin çözümsüzlük politikasını görerek, Kürt halkının haklarının anayasal güvenceye kavuşturulması temelinde, ortak vatan, demokratik ulus ekseninde her iki halkın eşit-özgür ve barış içinde yaşaması için mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz” denildi.

ANKA