İşte bu inanılması güç iddia Kürt siyasetçisi Mahmut Alınak'a ait. Bu çarpıcı açıklamaları Taraf'ın kahin yazarı Emre Uslu köşesine taşıdı. 8 Mayıs'ta Habertürk televizyonunda konuşan Alınak'ın görüşlerini, o programa katılan Uslu yeniden gündeme getirdi:
 
“Keşke kör olsaydım da görmeseydim. 12 hazirandan sonra korkunç bir savaş patlak verecek. Çünkü devlet ve hükümet bu meseleyi çözmek istemiyor. PKK seçimden sonra bu gidişatla eylemsizliği bitirecek. Eylemsizlik bitince çocuklarımızın tabutları gelmeye başlayacak..”
 
ALTI AYLIK SÜRE KOYACAĞIZ
Alınak daha sonra hükümeti istifaya götürecek süreci ve nedenlerini bir bir anlatıyor. Taraf yazarı Uslu, işte o bomba açıklamalara yer veriyor:
 
“İmralı’ya gidip Öcalan’ın çözüme katkıda bulunmasını isteyeceğim. DTK demokrasiden ve özgürlükten yana olan bütün çevrelerle görüşüp demokratik çözüm konferansı düzenleyecek. Bir çözüm paketi oluşturacağız. Teorik ve pratik. Başbakan’a çözüm önerisi götüreceğiz. Ben Başbakan’ın bu öneriyi kabul edeceğini sanmıyorum. Bu nedenle o çözüm paketini hayata geçirmek için önümüze altı aylık bir süre koyacağız. İddia ediyorum altı ay içinde AKP iktidarı istifa etmek zorunda bıraktırılır. Bıraktırılabilir demiyorum bıraktırılır diyorum...”
 
ANKARA'YI MUHATAP ALMAYACAĞIZ
Programın devamında ikili arasında geçen soru cevap kısmında Alınak, inanılması güç iddiasının ayrıntılarını Uslu'ya anlatıyor:
 
“AKP’yi iktidardan indirmek için ne yapacaksınız” sorusuna da şu cevabı vermişti Alınak: “Demokratik çözüm diyeceğiz. Sivil itaatsizlik eylemleri yapacağız. Örneğin teneke çalma eylemi... Başbakan’ın kulağının dibinde patlayan teneke gümbürtüleri Başbakan’ın sinirlerini koparır. Ekonomik boyut telefonları kullanmıyoruz, ekonomik kurumlaşmalara gidiyorsunuz. Gandi’nin yaptığı gibi.. düzeni işlemez hale getirmek. Yani hayatın her alanında kurumlaşmak. Örneğin milyonlarca kimliksiz insanlarla sokağa çıkmak. Bizi de tutuklayın kampanyaları yapmak. Ankara’yı muhatap almayacağız. Kürtler mevcut siyaseti muhatap olmaktan çıkarmalı kendi kurumlarını kurmalı.”
 
“Erdoğan’ı indirip yerine kimi getireceksiniz” sorusuna da şu cevabı vermişti Alınak: “Halk temsilcilerini getireceğiz. Ezilenleri getireceğiz. Ezilen kadını genci işçiyi getireceğiz.” O program video paylaşım sitelerinde mevcut. İsteyen izleyebilir."
 
Yazar Uslu ise Alınak'ın görüşlerindeki yanlışları sıraladı. Öcalan'ın çözüm önerisi sunduğu günlerde Silvan saldırısının gerçekleştiğine dikkat çeken yazar, BDP ve DTK'dan Erdoğan'a çözüm paketinin gitmediğini sözlerine ekliyor. 
 
KRİTİK SORULAR
Hatip Dicle'nin aday gösterilmesinin de bu planın bir parçası olabileceğine işaret eden yazar, Alınak gibi diğer PKK yöneticilerinin de benzer görüşler dile getirdiğini vurguluyor:
 
"Buna rağmen tıpkı Alınak gibi Cemil Bayık da AKP’nin bitirilmesinden söz ediyor ve savaşı bunun için başlattıklarını ima ediyor. Dolayısıyla seçimlerden sonra oluşan onca olumlu havaya rağmen gerilen “Kürt siyaseti aslında ‘Ne olursa olsun AKP’den kurtulmak için bir dizi hamleler yapacağız’ şeklinde seçimler öncesi alınmış bir kararın uygulamaya konması mı” demeden edemiyoruz.
 
Bu durumda AKP de bu oyunu görüp reste rest mi demek istiyor? Eğer böyle bir durum varsa BDP ve PKK çevreleri AKP’yi iktidardan edecek formülü Kürt sorununa demokratik çözüm getirecek yeni anayasa çalışmalarını baltalamak pahasına neden uygulamaya koydu? Eğer BDP ve çevrelerinin seçimlerden önce verilmiş böylesi bir kararı varsa Hatip Dicle ve diğer KCK sanıklarının aday gösterilmesi de bu kararın bir parçası mı oluyor? Öcalan’ın BDP’nin desteklediği bağımsız blok adaylarının bir kısmından memnun olmadığı, bunlar için “Bu, bana yapılmış bir ulusal komplodur” dediğini biliyoruz. O halde Öcalan’a rağmen aday çıkaran BDP baştan beri bir kaos planının yürütücüsü mü?"