Şirketler, 1980-1999 arası doğan ve Y Kuşağı olarak adlandırılan, hızlı terfi edip eğlenerek çalışmak isteyen yeni nesil jenerasyonu verimli çalıştırabilmek için kolları sıvadı. Microsoft, Unilever, Coca-Cola, IBM, Apple, P&G, Turkcell ve HSBC gibi şirketler kariyer hırsı ve sabırsızlık özelliği nedeniyle diğer çalışanlarla sıklıkla sorun yaşayabilen Y Kuşağı'nı 'mutlu' edecek çözümlere odaklandı.

1980-1999 arası doğan ve insan kaynakları literatürüne 'Y Kuşağı' olarak geçen jenerasyonun 'yönetici olma hırsı' İnsan Kaynakları (İK) politikalarını yeniden şekillendirdi; şirketler parlak ama iş sadakati düşük gençleri verimli çalıştırmak için kolları sıvadı. Dünyada Microsoft, Unilever, Coca-Cola, IBM, Apple, P&G, Xerox, Chicago Abbott Laboratuarları gibi şirketler Y Kuşağı'na yönelik çözümleri ile dikkat çekerken Türkiye'de ise Turkcell ve HSBC gibi şirketler yolun daha başındayken gözlerini en tepeye diken bu gençler için İK çözümleri üretiyor. Bir önceki neslin aksine Y Kuşağı'nı daha hızlı terfi ettirip, işte ve iş dışında daha keyifli vakit geçirmeleri için avantajlar sunan ve ödül sistemiyle bağlılıklarını artıran şirketlere her gün yenisi ekleniyor.

KİMDİR BU Y KUŞAĞI?

'Y kuşağı Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 25'ini kapsıyor. Bu kişilerin 5-10 yıl içinde yönetici pozisyonlarında olmalarını bekliyoruz' diyen HRM Danışmanlık'ın Kurucusu Aylin Nazlıaka Coşkunoğlu, Y Kuşağı'nın tipik özellikleri hakkında şu bilgileri verdi: 'Bu kuşak bireyci ve girişimcidir. En önemli ortak özellikleri kendine güven, özgürlüğüne düşkün ve seçici kişiler olmalarıdır. Ayrıca hız ve teknoloji tutkunluğu da ortak paydalarıdır. Yüksek adaptasyon becerileri ve bireysel karar alma eğilimleri onları önceki kuşaklardan ayıran diğer belirleyici özelliklerdir. Kurumsal yapılar içindeki mekanizmaları çok fazla benimsemiyorlar ve hatta mümkün olduğunca uzak kalmayı tercih ediyorlar. İş hayatına bakış açılarında “İş ve yaşam dengesini sağlamak' önemli bir pay sahibi. Sadakat duyguları düşüktür.'

TAHAMMÜLLERİ AZ

Y Kuşağı'nın değişime, kendilerini gösterme fırsatına ve yaratıcılığa çok hevesli olduklarına dikkat çeken Coşkunoğlu, 'Aynı anda birçok işle ilgili hayalleri ve paralel kariyer planları var. Bu yüzden şirketler ve İK departmanları onları tatmin etmek için yaratıcı ve güncel uygulamalar geliştirmek zorundalar. Sürekli öğrenmeye, işte eğlence ve tutku arayışına, beklentilerini anında gerçekleştirmek eğilimine, yetki arzusuna sahipler; iş ve özel yaşam arasında denge kurma isteği belirgin özellikleri. Bu yüzden terfi olanakları ararlar. Kendi uygun bulduğu zaman geri bildirim yapar ve almak isterler. Eleştiriye tahammülü az olduğu için IK departmanlarının gelişim faaliyetlerine ağırlık vermesi bu kuşak için uygun bir yaklaşım' diyor.

Turkcell'de çalışanların yüzde 50'si Y Kuşağı!

TURKCELL İş Destekten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Selen Kocabaş, 'Turkcell Grubumuzda 11bin çalışanı olan bir aile olarak yüzde 50 üzerinde çalışanımız Y jenerasyonu. Günümüzde 'Y kuşağı' olarak adlandırılan kuşağın özellikleri, beklentileri çok farklı ve bu nesil artarak iş hayatında yerini almakta. Genç kuşak, işini mutlaka severek yapmak, kendini yaptığı işe, ürettiği şirkete ait hissetmek istiyor. Yaratıcı ve girişimci özelliklerinin yanı sıra; seçici, sabırsız ve otoriteye meydan okuyan da bir nesil var' diyor.

Turkcell olarak çalışanlarının memnuniyetini en üst seviyeye taşımak için ek menfaat programları sunduklarını belirten Kocabaş, 'Çalışanlarımızın yaşam tarzlarına ve farklı bireysel ihtiyaçlarına göre ek menfaatlerini kendilerinin oluşturmasına imkan sağlayan esnek ek menfaat uygulamamız Flex Menu'yü 2007'de projelendirerek, 2008 yılı başında hayata geçirdik.

Flex Menu ile tüm çalışanlarımıza ihtiyacı olsa da olmasa da sunulan tek tip standart ek menfaat programları yerine, çalışanlarımızın inisiyatif kullanarak, kendilerine en uygun ek menfaat paketlerini oluşturabilmelerini hedefledik. Bu da çalışanlarımıza özgürlük sağlıyor. Çalışanlara yönelik sosyal aktivitelere oldukça önem veren bir şirketiz. Turkcell'de ofisten geç saatte çıktığınız bir gün koridorlardan geçerken bir odadan keman sesleri, başka bir odadan tiyatro grubunun çalışmalarını duyabilir, bir başka köşede sihirbazlık yapan birilerini görebilirsiniz.

İlk günden CEO koltuğuna göz dikiyor

- ÖNCEKİ kuşaklara göre daha çok bireyci ve girişimci

- Kendine güveni ve özgürlüğüne düşkünlüğü ile dikkat çekiyor.

- Her işi kabul etmiyor. Önlerinin açık olduğu kurum ve pozisyonları tercih ediyorlar.

- BULUNDUKLARI ortama adaptasyonu ile insan kaynakları tarafından tercih ediliyor.

- KURUMSAL 'formaliteler' onları bağlamıyor.

- Bu durum finans gibi kuralların bol olduğu sektörlerde sıkıntı yaratıyor.

- İŞ sadakatleri çok düşük.

- ONLARI emir vererek çalıştıramıyorsunuz. Katılımcı oldukları sürece verimliler.

- HIRSLILAR, rekatebetten korkmuyorlar ve çok kısa sürede yükselmek istiyorlar. l YÜKSELME hırsları diğer jenerasyonlarla sorun yaşamalarına neden oluyor.

-Daha ilk günden gözlerini 'genel müdür koltuğuna' dikmeleri, bunu açık yüreklilikle her ortamda dile getirmeleri ve google'da 'nasıl CEO olunur'u aramaları, sadece İK yöneticilerini değil, kurumdaki herkesi tedirgin ediyor.

- Muhtemelen şu an çalıştıkları şirkete daha lise sıralarında karar vermiş oluyorlar.

Siz onları mülakata alırken onlar aynısını size yapıyor

COŞKUNOĞLU, Biz Y kuşağını işe alırken en çok fark yaratan nokta olarak şunu görüyoruz; siz onları mülakata alıp değerlendirirken onlar da sizi ve şirketinizi mülakata alıyorlar. Daha çok kendini düşünen, hırslı, rekabeti seven bir çalışan profili oluşturuyorlar. Daha çok yetki ve takdir, daha az kontrol istiyorlar. Çoğunlukla finans, bilişim ve reklam sektörlerinde çalışan bu kuşağın en büyük özelliği davranış kalıpları; sorgulayıcı ve girişimci bir yapıya sahipler. Bu kuşak, kendileri için doğru olan işi bulduğunda çok yüksek performans gösteriyorlar. Onlara yöneticiden ziyade arkadaş gibi yaklaşmak, kalıcı ve aidiyet duygusu yüksek çalışanlar olmalarını sağlıyor' dedi.

Aylin LÖLE/Akşam