Beypiliç Genel Müdürü Dr. Sait Koca, beyaz et fiyatlarının zararına fiyatlara kadar düştüğünü söyledi.

Koca, AA muhabirine, beyaz et fiyatının sezon olarak en düşük seviyesinde seyrettiğini ifade ederek, ''Beyaz et fiyatlarına kurban bayramının çok fazla etkisi olmayacak. Et zaten taban fiyatlara, zararına fiyatlara düştü. Bu zaten mevsimsel olarak bu şekilde oluyor. Piknik sezonunun bitmesi, okulların açılması, odun kömür ve yakıt masraflarının başlamasıyla tüketicide bir alım düşüklüğü yaşanıyor. Vatandaş bütçede bu konudan dolayı bazı kısıntılara gitmek zorunda kalıyor. Bunlardan nasibini alanlardan biriside beyaz et oluyor'' dedi.

Bu aylarda yaz aylarında alınan bir kilo tavuk fiyatına bir bütün tavuk alındığını kaydeden Koca, ''Bu şekilde yaparak sürümü arttırıyoruz ve üretimi devam ettirmeye çalışıyoruz'' diye konuştu.


-''BÜROKRATİK ENGELLER ÇOK FAZLA''

Devletin teşvik anlamında para vermesinin o kadar çok öneminin olmadığını anlatan Koca, ''Bir sürü insan bu krediye muhtaç olmadan da bu tür yatırımları yapmak istiyor. Kümes yapımında o kadar çok bürokrasi var ki, izinler kolay kolay çıkmıyor. Çıkmayan izinlerden ötürüde pes deniliyor ve kümesler yapılmıyor. Ziraat Bankası kredisi ile yatırım yapacak on kişi varsa, o krediyi kullanmadan yaTırım yapacak 100 kişi var. Bunun nedeni de sektör olarak biz kümesçiyi kolluyoruz. Kümesçi piyasaya bağımlı değil. Bu gün tavuk eti zararına satılıyor dedim ama ben kümesçinin üretimini arttırdım. Ben zarar gidiyorum ama onun ücreti artıyor. Çünkü o piyasa ile endeksli değil. O hak ettiği zaman alacak. Önünü görüyor o zaman. Hayvanına baktığı zaman ne kazanacağını, ne zaman amorti edeceğini görüyor. Dalgalanmalardan etkilenmiyor'' ifadelerine yer verdi.

-''KIRMIZI ET ÜRETİMİ ÇOK DÜŞTÜ''

Dr. Sait Koca, kırmızı etteki fiyat artışlarının bugünün sorununun olmadığını vurgulayarak, ''Yıllardır kırmızı et fiyatı beyaz ete göre çok yüksek. Yıllardır da kırmızı et üretimi düşerken beyaz üretimi artıyor. Aslında biz vatandaşa iyiliği beyaz et üretimini yaparak yapmış olduk. Beyaz etteki artış olmasaydı 10 yıl önceden başlardı kırmızı et fiyatlarındaki artış. On beş yıl önceye dönecek olursak kırmızı et üretimi Türkiye'de 1,5 milyon ton, tavuk eti üretimi 500 bin tonken şimdi bu rakam değişti. Kırmızı et üretimi 400 bin tona geriledi, tavuk eti üretimi 1,2 milyon tona ulaştı. Biri düşerken diğeri aynı oranda yükseliyor. Ne kadar kırmızı et üretimi düşmedi denilse de maalesef düştü'' şeklinde konuştu.

-''BEYAZ ET KIRMIZI ETİN YÜKSEK FİYATLARINDAN NASİPLENMİYOR''

Bu olduğunun beyaz et sektörünün işine gelen oldu olduğunu kaydeden Koca, ''Beyaz et kırmızı etin yüksek fiyatlarından nasiplenen bir et değildir. Beyaz et her zaman ucuz ettir. Kırmızı etinde belirli müşterisi vardır. Türkiye ithale mecbur kalmamalıydı. En azında bu inşallah geçici olur. Kısa sürede önemler alınarak kısa bire içerisinde kırmızı et üretimi sağlanır'' dedi.


-''ÇOK PARA ÜRETİMİ AZALTIR''

Para vermekle kırmızı et üretiminin sağlanamayacağını anlatan Koca, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

''Çok para verdiğinde üretimi azaltırsın. Çünkü üretici tembelliğe alışır. Parayı alır yer ve üretim yapmamaya başlar. Teşvikin yöntemi para vermek değildir. Teşvikte uzun soluklu bazı politikaların belirlenmesi lazım. Şuanda ben hayvancılıkta yeni bir politikanın belirlendiğini görmüyorum. Haberim olmayan bir şey de varsa ona da bir şey diyemem. Başbakanımız açıklama yaptı hayvancılığa dönemin en fazla teşvikini verdik diye. Ama buna rağmen ithal zorunda kaldık diye bir sitem etti. Çok para verdik ama ithal zorunda kaldık. Türkiye'de uzun soluklu olarak koyunculukta sorun var, koyunculukta üretimi nasıl arttıracağız, neler yapacağız, damızlık aşamasında, hayvan kesim aşamasında bir paket plan programın çıkartılması ve ona göre sistemin kurulması gerek. Verin koyuncuya biraz daha para, alsın yesin yine bir şey yok. Ama iki sene dişi kestirilmeyeceksek dişi hayvan kestirmeyelim. Böyle bir karar alınca iki senede ithal yapalım. O zaman o ithalat beni rahatsız etmez. Sonuçta bir amaç var.''

-''ÇÖZÜM SÜT FİYATLARINI YÜKSELTMEK, SÜT HAYVANCILIĞINI GELİŞTİRMEK''

Beypiliç Genel Müdürü Dr. Sait Koca, Türkiye'de besi hayvancılığına, Amerika'daki gibi, Arjantin'deki gibi besi sığırlarıyla yapılan bir yöntemin olmadığını kaydederek, ''O sığırlara sahip olmamamız, öyle bir model kurmamız mümkün değil, kısa sürede kurmamız hele hiç mümkün değil. Ama elimizde koz olarak ne var süt hayvanları var. Yılda bir defa yavruluyorsa bununda bir tanesi de dişidir. Yüzde ellisi dişi, yüzde ellisi erkektir. Erkekler bizim besi materyalimizdir. Türkiye'de yıllardır besi hayvanı böyle. O zaman biraz süt hayvancılığını geliştirirsek kırmızı et sorununu da biraz daha iyi çözmüş olacağız. Bunun gelişmesi içinde sütün para etmesi gerek. Sütçüye ne kadar para verirseniz verin sorun çözülmez ama süt fiyatı artarsa insanlar elindeki hayvanı tutmaya çalışır, yavrulatmaya çalışır, satmamaya çalışır. Bu günkü krizin bir işareti de geçen yıl çokça süt hayvanının kasaba gitmesiydi. Sütte para etmedi. Arkasından süt çok para etti diye konuşulmaya başlandı. Hayvan kalmayınca sütün para etmesi önemli değil'' dedi.

Bütün dünyada bu tür olaylara devletin müdahalelerinin olduğunu anlatan Koca, ''devlet olarak sütü bir şekilde para ettireceksin. Fazla gelenini gerekirse süt tozu yaparak fakir Afrika ülkelerine yollayacaksın. Biz Amerikan süt tozları ile büyüdük. Amerika süt tozunu Türkiye'ye verirken, oradaki üreticisinin temelini ta o tarihlerde, 1950 yıllarda atmış. Biz daha uyanmadan'' dedi.

A.A.