Maliye Bakanı Şimşek, 2B Taslağının temel parametrelerini açıklarken, 2B arazilerinde taksitli satışlarda, farklı bir düzenleme öngörüldüğünü söyledi. Taslakta, peşin ödemenin avantajlı hale getirildiğini vurgulayan Şimşek, 2B arazilerinin, hak sahiplerine 6 aylık bir süreçte satışının öngörüldüğünü de kaydetti.

Bakan Şimşek, taslağın yakın bir zamanda Meclise sevk edileceğini belirterek, “Meclisimiz onaylarsa, inşallah uygulama 2012 yılı içinde tamamlanmış olacak” dedi.

NEREDEN BULDUM, GÜNDEMİMİZDE YOK

Gelir Vergisi Kanun Taslağına ilişkin soru üzerine de Şimşek, taslak çalışmalarının devam ettiğini söyledi.
Bakan Şimşek, yılın ilk çeyreğinde taslakla ilgili her kesimden görüş almış olunacağını belirterek, ilk çeyrekte tasarının Meclise sevk edilmiş olacağını da bildirdi.
“Henüz kaba bir taslak” diyen Şimşek, taslağın belli bir noktaya gelmesinin ardından kamuoyu ile paylaşılacağını ifade etti.
Bakan Şimşek, Gelir Vergisi Kanun Taslağı ile ilgili haberlerin hatırlatılması üzerine de, “Şu anda nereden buldun gündemimizde yok” dedi.

ELEKTRİK DAĞITIM ÖZELLEŞTİRMELERİ
Elektrik dağıtım özelleştirmelerinde bazı bölgelerde devrin gerçekleşmemesi ve firmaların teminatlarının yanması ile ilgili olarak da elektrik dağıtım ihalelerinde amacın, “reform” olduğunu belirtti.

Şimşek, elektrik dağıtım özelleştirmeleriyle, enerji kitlerinin nakit akışını daha rasyonel bir zemine oturtmanın, yatırımların özel sektör eliyle gerçekleştirilmesi suretiyle, kamu finansman yükünü aşağı çekmenin, kayıp kaçakları minimize ederek enerji sektöründe daha etkin, daha verimli bir dağıtım sistemine geçmenin amaçlandığını anlattı.

ŞİRKETLER HESAPLARINI İYİ YAPMALI
Bütün bu amaçlar doğrultusunda özelleştirmelerin gerçekleştirildiğini kaydeden Şimşek, şöyle devam etti:
“Fakat maalesef geçtiğimiz yıl şirketler, hesaplarını iyi yapamadılar. Global ekonomik şartlarda da hızlı bir değişim yaşandı. Birçok firma bizim arzulamadığımız bir çerçevede, teminatlarını yakmak durumunda kaldı. Biz teminatları nakde çevirmektense, bu reformun tamamlanmasını tabii ki tercih ederdik, ediyoruz.
Gelinen noktada yine de şu anda elektrik dağıtım şirketlerinin yarısından fazlası özel sektör tarafından işletiliyor. Bu bir başarıdır.”

SÜRECİN SONUNA GELDİĞİMİZDE AÇIKLAMA YAPARIZ
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, önümüzdeki dönemde gerek üretim, gerekse dağıtım şirketlerinin hisse devri konusunda çalışmalara devam edileceğini bildirdi.
Öncelikle süreçlerin tamamlanması gerektiğini kaydeden Şimşek, sürecin bazı bölgeler için tamamlandığını bazı bölgelerde ise tamamlanmadığını söyledi. Şimşek, söz konusu elektrik dağıtım bölgelerinde önce birincilere, sonra ikincilere, sonra varsa üçüncü, dördüncü ve beşincilere gidileceğini kaydederek, “Dolayısıyla bu süreç bazı bölgeler için devam ediyor. Sürecin sonuna geldiğimizde bir takvim açıklayacağız” dedi.

Bakan Şimşek, süreci biten bazı bölgeler için değerlendirme noktasında bulunulduğunu da belirterek, devri gerçekleşmeyen elektrik dağıtım bölgelerinde bu yıl ihaleye çıkılacağını bildirdi.

2012 DEĞERLENDİRMELERİNİ DE AÇIKLADI

Bu arada Bakan Şimşek, 2012'ye yönelik değerlendirmelerini de açıkladı.

Şimşek enflasyonun, yılın ilk çeyreğinde yüksek kalmaya devam edeceğini bildirdi.

Bakan Şimşek, enflasyon rakamlarının ikinci yarıdan itibaren, özellikle son çeyrekte, tekrar Merkez Bankasının hedefleriyle paralel bir noktaya geleceğini söyledi.

Şimşek, 2012 yılı hedeflerini AA muhabirine değerlendirdi. Şu anki enflasyon rakamının son 12 ayın rakamını temsil ettiğini belirten Şimşek, vergilerden kaynaklı etkinin ve liradaki değer kaybının etkisinin enflasyon endeksinden çıkmasının ardından enflasyonun, Merkez Bankasının hedeflerine yakın bir noktaya doğru ineceğini söyledi.

Bakan Şimşek, “Yani enflasyon yılın ikinci yarısında, özellikle son çeyrekte, tekrar Merkez Bankasının hedefleriyle paralel, en azından yakın bir noktaya gelecek” diye konuştu.

TÜRKİYE'NİN İNİŞİ YUMUŞAK OLACAK

Cari açığın yılın son çeyreğinden itibaren düzelmeye başladığını kaydeden Şimşek, en azından artış hızında bir yavaşlama olduğunu söyledi.
Bakan Şimşek, rakamların gecikmeli geldiğini hatırlatarak, açık ve net bir şekilde yılın ilk çeyreğinde cari açığın daralmaya başlayacağını bildirdi. Şimşek, şöyle devam etti:

“Çünkü kredi hacminde bir yavaşlama var. Dolayısıyla iç talepte bir yavaşlama var. Kurda çok ciddi bir düzelme yaşandı. Bunların etkisi mutlaka hissedilecek. Tabii ki petrol fiyatlarını öngörmemiz mümkün değil. Yeni bir dışsal şok riskini bir kenarda tutarsak, öyle ümit ediyorum ki bu sene cari açık daralacak. En azından Türkiye, o çerçevede yumuşak inişi başarmış olacak.”

YÜZDE 4'LÜK BÜYÜME KÜÇÜMSENMEMELİ

Bazı kesimlerin 2012 yılı için belirlenen yüzde 4'lük büyüme rakamının ekonominin daralacağı yönünde değerlendirdiğinin hatırlatılması üzerine Şimşek, OECD'nin büyümeye ilişkin son tahminlerini açıkladığını ve Avro bölgesinin yüzde 0,3 büyüyeceği tahmininde bulunduğunu söyledi.

Bakan Şimşek, “Şimdi siz yüzde 3 dahi büyüseniz, Avrupa'nın 10 katı bir hızla büyümüş oluyorsunuz. Dolayısıyla doğrudur ekonomide bir yavaşlama olacak, ama yüzde 4'lük büyümeyi küçümsememek gerekiyor” dedi.

Meselenin, çevrenizdeki ülkelerin yüzde kaç büyüdüğü olduğunu ifade eden Şimşek, bazı Avrupa ülkelerinin hala resesyonda olduğunu ve bazı Avrupa ülkelerinin sıfıra yakın büyüdüğünü kaydetti.

Bakan Şimşek, Türkiye'nin 2010 ve 2011 yılında, yüzde 8-9 civarında, çok güçlü bir büyüme performansı ortaya koyduğunu, önemli ölçüde istihdam yarattığını ve Avrupa ile arayı hızlı bir şekilde kapattığını söyledi.

“Yani Avrupa eğer büyüyemeyecekse, zayıf kalacaksa, bizim yüzde 4 büyümemiz Avrupa ile arayı önemli ölçüde kapatmaya devam edeceğimiz anlamına geliyor ve küçümsememek lazım” diyen Şimşek, global ekonomide AB'deki kriz derinleşmeden önce de IMF'nin öngörüsünün, dünya ekonomisinin yüzde 4 büyümesi yönünde olduğunu kaydetti. Şimşek, şöyle devam etti:

“Şimdi OECD'ye bakıyorsunuz yüzde 4'ün altında büyüme öngörüyor. Bu büyümeden siz Çin'i, Hindistan'ı çıkarttığınız zaman, rakamlar dramatik olarak aşağı iniyor.

Dolayısıyla yüzde 4'lük büyüme, mevcut küresel konjonktürde bence güçlü bir büyüme tahminini temsil ediyor. Türkiye'nin büyüme potansiyeli yüksektir. Ama kısa vadede bir miktar yavaşlama, yumuşak iniş için zaten bir ön koşuldur.”