Organ ve doku nakilleriyle ün yapan Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesi’nde geçen yıl yapılan operasyonla plastik cerrahi servisi tarafından penis yapılan 38 yaşındaki H.T.İ’ye bu kez üroloji servisi tarafından penis protezi takıldı.

Dünyaya kız olarak gelen, fakat 13 yaşında kendini erkek olarak hissetmeye başlayan H.T.İ, iki yıl önce, ameliyatla erkek olmaya karar verdi.

Psikolojik testler ve grup tedavilerinin ardından ’cinsel kimliği açısından ameliyatı uygundur’ raporu alan H.T.İ, daha sonra mahkemeye başvurarak ’ameliyat olabilir’ kararını aldırdı. H.T.İ, geçen yıl AÜ Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Estetik Anabilim Dalı Başkanı Doç.Dr. Ömer Özkan tarafından gerçekleştirilen cerrahi operasyonla erkek oldu ve mavi nüfus cüzdanına kavuştu.

Rahmi ve yumurtalıkları alınan, kolundan alınan parçayla da penis yapılan H.T.İ, 1 yıl aradan sonra bu kez penisin sertleşmesi için yeniden ameliyat masasına yattı. AÜ Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Mustafa Faruk Usta tarafından H.T.İ.’ye başarılı operasyonla penis protezi takıldı. Bu operasyonla H.T.İ. istediği zaman penisini sertleştirebilme, istediği zaman da yumuşatabilme yeteneğine kavuştu.

'PSİKOLOJİK SORUN İSTEMİYORUM'

25 yıldır iki cinsiyet arasında geçirdiği günlerin kendisine acı verdiğini, 1 yıl önce geçirdiği operasyonla erkek olup yaşamını bu şekilde sürdürdüğünü söyleyen H.T.İ. "Önce kolumdan alınan doku ile bana cinsel organ yaptılar. Şimdi de en ileri teknoloji kullanılarak sertleşmeyi ve cinsel işlevi sağlayacak protez penisime yerleştirildi. Benim için bundan büyük mutluluk olamaz" dedi. Sosyal linçten çekindiği için kimliğini ve mesleğini gizlemek zorunda olduğunu kaydeden H.T.İ, "Mutluluğa doğru yelken açtığım şu günlerde birkaç kişinin yazıp söyledikleriyle yeniden geriye dönmek ve psikolojik sorunlar yaşamak istemiyorum" diye konuştu.

'BUGÜNLERE ULAŞMAYI BEKLEDİM'

"Herkesin bir hikayesi var, fakat benim yaşam koşullarım son geçirdiğim operasyonlar sonrasında bana ve benim hikayemi okuyanlara ’insan kırkından sonra da mutlu olabiliyormuş’ dedirtecek cinsten" diye konuşan H.T.İ, kendini hiç kadın olarak hissetmediğini ve yeni hayat kurmak için bir dizi operasyona karar verdiğini söyledi. H.T.İ., "Hayaldi gerçek oldu. Yıllarca bıkmadan usanmadan vazgeçmeden bugünlere ulaşmayı bekledim ve başardım" dedi.

MOLALARDA TUVALET SENDROMU

Kadın olduğu dönemde en büyük sıkıntısı şehirlererası yolculuklarda yaşadığını belirten H.T.İ, şunları anlattı:

"Otobüsle yaptığım yolculuklarda mola sırasında tuvalet ihtiyacımı karşılamak k?busa dönerdi. Çünkü ortada kalmışsın. Hangi tuvalete gireceğime karar veremezdim. Karar vermem görüntüyle alakalı. Erkekler tuvaletinde ayakta ihtiyacını karşılayamamak ağırıma gider. Kadınlar tuvaletine girsen kızılca kıyamet kopar, ’Erkek var imdat’ diye bağırırlar. Bir otobüs yolculuğum sırasında o kadar çok sıkıştım ki hiçbir şey düşünmeden ilk önüme gelen tuvalete daldım. Kadının biri çığlık atmaya başladı. Kendimi dışarı attım."

SEVGİLİSİ KARARDA ETKİLİ

Hayatını tamamen değiştirmesine, hayatına giren bir kadının neden olduğunu belirten H.T.İ. "İşte her şey onunla değişmeye başladı. Bana dosttu, arkadaştı, her şeydi. Benim aynam ve yüreğimdi, nereden ve nasıl başlamam gerektiğine dair tüm araştırmaları benim yerime o yaptı. Şu anda da kendisiyle görüşüyorum. En iyi dostumdur. Onun sayesinde İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nde iki yıl grup tedavisi gördüm" diye konuştu.

Grup tedavileri sürecinde pes etmediğini kaydeden H.T.İ, tedavi sürecinde çok ilginç olaylarla da karşılaştığını anlattı. H.T.İ., "Bir gün tedaviye yeni başlayan bir arkadaş içeri tesettürlü gelmişti. Dışarıdan bakıldığında kapalı bir kadın ama soyunduğunda yakışıklı bir delikanlı ortaya çıkmıştı. Önce çok büyük bir şaşkınlık yaşadım. Fakat ona da hak vermiştim" dedi.

AİLELER YÖNLENDİRİCİ OLMALI

Bu insanların kendilerini fark etmelerinden önce ailelerinin doğduktan sonra gözlemleriyle fark etmeleri gerektiğini söyleyen H.T.İ. "Çocuk biyolojik olarak, ruh olarak farklı. Biyolojik kimliği bayan ise erkek gibi davranıyorsa veya erkek ise kız gibi davranıyorsa hemen aile ile birlikte psikolojik destek alınıp gelişimi tamamlandıktan sonra ameliyatları yapılmalıdır. Fakat toplumumuz bu konuda çok yetersiz. Hiçbir aile kendi çocuğuna dokundurmuyor, çocuğunun yaşadığı sıkıntılarını göz ardı ediyor. Başkaları ne der düşüncesi ile bu durumu çok önemsemiyor. Bu sıkıntıyı çekenin psikolojisi, aileleri tarafından şiddetle karşılanıyor. Evden atılmalar, öldürülmek istenmeler yaşanıyor. Zorla evlendiriliyorlar" diye konuştu.

H.T.İ, iki yıl içerisinde geçirdiği ameliyatların ve penis protezinin bedeli olarak yaklaşık 50 bin TL’yi SGK’nın karşıladığını söyledi.

6 KİŞİYE PENİS PROTEZİ TAKTIK

Hastalarını mutlu görmenin kendisini de mutlu ettiğini söyleyen Prof.Dr. Usta, "Biz bu operasyonla normalde sadece idrar yapma yeteneği olan bir penise aynı zamanda cinsel açıdan da bir fonksiyon kazandırmış oluyoruz. Plastik cerrahi bu işin birinci, biz ise ikinci basamağıyız. Bugüne kadar hastanemizde 10 cinsiyet değiştirme operasyonu yapıldı. Ara cinsiyetli olup erkek olan 6 kişiye de penis protezi taktık, hepsi son derece memnun" diye konuştu.

H.T.İ.’nin penis operasyonunu yapan Doç.Dr. Ömer Özkan da, "Hastamızın psikolojik olarak hazırlanmasını sağladıktan sonra, kadın doğum uzmanı Dr. Münire Akar hastanın rahmini ve yumurtalıklarını aldı. Koldan alınan parça ile organ yapıldı. 6- 7 saat süren ameliyat başarı ile tamamlanmıştı. Hastamıza yaklaşık bir yıl sonra üroloji doktorları tarafından protez takıldı, sertleşme olacak" dedi.